English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Neiman

Neiman translate Turkish

70 parallel translation
sabe, este anormais, vão todos para Neiman Marcus,... mas eu encontrei uma loja ultra, Henri's...
Bilirsin, bu pisliklerin hepsi Neiman Marcus'a gidiyor, ama ben Henri diye inanılmaz bir butik buldum.
Quer que lhe mostre as pinturas de Leroy Neiman?
LeRoy Neiman resimlerini getirmemi mi istiyorsun? Hayır.
Aqui. Cindy, eu pensei que tivesse dito somente o cartão Neiman Marcus.
Yanılmıyorsam sadece Neiman Marcus kartını alabileceğini söylemiştim.
E um cartão das lojas Neiman-Marcus, no caso de querermos comprar uma lembrança.
- Visa ve benzin kartı. Belki hediye alırız diye bir Neiman-Marcus kartı.
Basicamente você enviou cartões para Neiman.
genellikle neiman için hediye çekleriydi yüce tepsi.
Caxemira, talvez Neiman Marcus.
Kaşmir, Neiman Marcus.
Estamos no Neiman Marcus.
Ve burası Neiman Marcus.
Sou um grande apreciador de Leroy Nieman.
Büyük bir Leroy Neiman hayranıyım.
Fica a duas horas de auto-estrada do Neiman Marcus?
Otobandan Neiman Marcus'a 2 saat uzakta?
Acredite, depois de alguns anos a frequentar... jantares políticos com um sorriso falso estampado na cara, a única coisa que ela saberá fazer é emborcar uma garrafa de Chardonnay, com um catálogo da Neiman Marcus e um frasco gigante de Valium.
Ve inan bana, yüzünde sahte gülümsemeyle seninle bir kaç yıl resmi davetlere katıldıktan sonra tüm yapacağı şey bir şişe beyaz şarap Neiman Marcus katalogu ve kafan büyüklüğünde Valium kutusuyla takılmak olacak.
O Neiman-Marcus.
Neiman-Marcus.
Posso falar-vos de Leroy Neiman, que era um artista maravilhoso, quanto ao "Schnabel" não faço a mínima ideia quem ele seja.
Size Leroy Neiman'dan bahsedebilirim, Çok büyük bir sanatçıydı. Ama bu "Schnabel" denen adam kim hiç bilmiyorum.
Estava a sonhar que a Neiman's estava em saldos.
İş dışında bir yolculuğa çıkmanın hayalini kuruyordum.
Se não reparou, isto não é a Neiman Marcus.
Fark etmedin galiba, burası Neiman Marcus değil.
A da tua mãe é da Neiman Marcus.
- Annen, metresini Neiman - Marcus'tan almış.
Barry Neiman.
Barry Neiman.
- A loja do Neiman novamente?
- Çok yoruldum.
Tenho ido à loja de roupa usada, mas hei-de conseguir ficar com o vestido.
- Yine Neiman, ha? Ucuz mağazalara gidiyorum, ama o kıyafeti elimde tutmak için bir yol bulacağım.
Nas compras? - Estava na prisão.
Neiman's mağazasına mı gittin?
Neiman Marcus?
Neiman Marcus?
Obrigado, mas sou mais LeRoy Neiman.
- Teşekkür ederim ama ben Leroy Neiman'ı daha çok severim.
Podes ir ao Neiman's buscar as minhas sandálias Manolo?
Neden "Neiman"'a gidip, "Manolos"'umu almıyorsun? Sanırım bu işle Lonnie ilgileniyor.
- Acho que o Lonnie mas guardou.
- "Neiman"'la ilgili mi? Evet Neiman ile ilgili.
- Ao Neiman's? - Sim, ao Neiman's. - Está bem.
Tamam.
Um cartão Neiman-Marcus.
Neiman-Marcus kartı.
Cartão de crédito da Neiman-Marcus. Sem aliança.
Neiman-Marcus kredi kartı.
- Eu já volto. Querido, a vaca não precisa de saber da altura... em que viste a tua avó a dançar com um senhor cubano... na sala de provas do Neiman Marcus.
Tatlım, unutma ki..... o kukla inek babaannenin Neiman-Marcus'un soyunma odasında Kübalı bir beyefendiyle dans ettiğini bilmese de olur.
E a minha escolha foi Neiman Marcus, que foi um desastre, porque, querida, no que respeita a roupas, não tenho resistência.
Neiman Marcus'u seçtim, tam bir felaketti. Çünkü konu giyim olunca kendime mani olamıyorum.
Sorri para o LeRoy Neiman.
LeRoy Neiman için gülümse.
- Esse é o LeRoy Neiman?
- Bu LeRoy Neiman mı?
Sr. Neiman, quando foi a última vez que viu o Lukas?
Bay Neiman,... Lukas'ı en son ne zaman gördünüz?
Então, por que razão Maxwell Neiman o atacou depois de saber que o filho foi morto?
Peki neden Maxwell Neiman oğlunun öldürüldüğünü öğrenince sana sarıldı?
Lukas Neiman, dito Romeu, considero-te culpado.
Lukas Neiman,... nam-ı diğer "Romeo", Seni suçlu buldum.
Lukas Neiman podia ser um grande contorcionista, mas não o suficiente para fechar a arca, amarrá-la, levá-la para Coney Island e lançar-se ao mar, por mais flexível que fosse.
Lukas Neiman müthiş bir akrobat olabilir, ama ne kadar esnek olsa da kutuyu kapatıp,... bağlayıp, Coney Adasına götürüp, kendini okyanusa atacak yetenekte değildi.
Os Neimans e os Espargosas ficam os Montacchio e os Capuleto.
Saygın aileleri birbirlerinden nefret ediyorlar. Neiman'lar ve Espargosa'lar, Montague'ler ve Capulet'ler oluyor.
Uma vida da qual Lukas Neiman queria fugir. Disso não há dúvida.
Şüphesiz, Lukas Neiman'ın kurtulmak istediği bir hayat.
Adoro a Neiman's!
Ben Neiman'ın mallarını severim.
Keith, eles não são uns chinelos que devolves porque não te servem.
Keith, ayağına olmuyor diye Neiman-Marcus'a geri verebileceğin terlikler değil onlar.
- Preciso de qualquer coisa preta.
- "Neiman's" a. Kara bir şeylere ihtiyacım var.
Qual era a segunda? E agora vamos receber o Leroy Neiman dos marinheiros, o vosso capitão, Montgomery Burns.
Şimdi de Denizcilerin Leroy Neiman'i Kaptan Montgomery Burns'e merhaba diyin.
Pedi à Evetta para mo ir buscar à Neiman's.
Onu Evetta'ya Neiman's tan aldırdım.
O mais perto que eu estive do campo foi uma visita à secção Ralph Lauren no Neiman Marcus.
Evden gittiğim en uzak yer Ralph Loren'in Namen Marcus reyonuydu.
Podias vir almoçar connosco.
Biz de Neiman'ın Yeri'ne gideceğiz, kutlamak için.
Querias saber algo sobre mim, e foste ver ao meu Facebook, viste os meus interesses, e entre listas de atum picante e perfume de Neiman Marcus, viste orquídeas negras, e foste encomendar uma para para me deixares feliz.
Benim hakkımda birşeyler öğrenmek istedin, bu yüzden de Facebook sayfama baktın. Ve sonra, ilgi alanlarıma baktın, Baharatlı ton balığı dilimleri ve Neiman Marcus'un * kokusu arasında,
Bem, o Les levou-me às compras na "Neiman Marcus", e comprou-me este vestido para usar na cerimónia.
Les, törende giymem için beni, Neiman Marcus'a getirdi ve bana bu elbiseyi aldı.
O cartão Neiman Marcus.
Neiman Marcus kartı.
Acho que era a resposta de Carthage à Neiman ( marca de roupa ).
Sanırım bu Carthage'ın Neiman'a cevabıydı.
Desenhado por LeRoy Neiman,
LeRoy Neiman tarafından çizilmiş, gölgeli çalışmasını görüyoruz.
- Eu trouxe lulas Neiman.
Çok güzel bir mürekkep balığı getirdim.
Vou de avião a Dallas e vou ao Neiman's.
Dallas'a uçup Neiman mağazasına gideceğim.
Vamos ao Neiman's celebrar.
Tebrikler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]