Neri translate Turkish

Sobre o Fredo e os homens dele. Rocco, Neri, todos.

Fredo, adamları, Rocco, Neri, herkes senin emrinde.

Achas que o Rocco e o Neri têm algo a ver com isto?

Rocco ve Neri'nin bir ilgisi olduğunu mu düşünüyorsun?

E Al Neri e os outros guarda-costas levaram o Tony e a mim.

Bir keresinde Al Neri ve diğer korumalar beni ve Tony'yi alıp götürmüşlerdi.

Neri e Connie deram-me permissão.

İzni Neri ve Connie'den aldım.

Vejo que estás com o Al Neri.

Bakıyorum, Al Neri'yi hala tutuyorsun.

Já enviei Al Neri para o Vaticano.

Al Neri'yi Vatikan'a yolladım bile.

Neri, pegue o combóio para Roma.

Neri, trenle Roma'ya git.

- Um quê?

- Neri?

Houve um tipo, o Tommy Neri.

Bir keresinde Tommy Neri adında bir adam vardı.

Permaneceu em segredo por mais de 30 anos, o filho adoptivo de Nerio Winch, foi o centro das atenções, após a violenta morte do seu pai.

Kamu oyundan gizli tutulan ve Neri Winch'in oğlu olarak kabul gören kişi, babasının zalimce katledilmesindne sonra odak noktası oldu.

Sim, a mãe de Nerio, a sua avó, Largo.

Evet, o senin büyükanen Neri Largo.

Decidi vender a empresa Winch, o dinheiro da venda será inteiramente investido numa fundação chamada Nerio Winch.

Winch şirketini satmaya karar verdim ki satıştan elde edilen gelir Neri Winch adında bir fonda toplanacak.

E sabia que eu não tinha contacto o Nerio. Ele tinha que depor sobre isto.

Neri ile bağlantı kurmadığımı açıkça biliyordu bunu haklı görebildi.

Acha que Nerio era capaz de tanto?

Sence Neri bunu yapabilir miydi?

Ele era o intermediário entre o General Kyaw Min e Nerio Winch.

General Kyaw Min ile Neri Winch arasındaki bağlantıydı.

Precisamos de saber o que se passou entre o General Kyaw Min e Nerio Winch.

General Kyaw Min ile Neri Winch arasında ne olduğunu öğrenmeliyim.

Falei com Nerio Winch, ele não vai pagar.

Neri Winch ile konuştum, o ödemeyecek.

Os interesses do meu filho apoiavam activamente o Nerio.

Benim oğlum, Neri'nin çıkarları doğrultusunda lobicilik yapıyor.

Após a conquista de novos mercados, o Nerio pagava ao Thomas a comissão.

Yeni pazarın ele geçmesinden sonra Neri Thomas benim payımı ödedi.

- Eu... Pedi ao Nerio para salvar meu filho.

- Neri'ye oğlumu kurtarması için yalvardım.

Neri, o que fazes?

- Neri, senin mesleğin ne?

- Quem está aí?

- O kim? - Neri.

Com a Neri, fica tudo esclarecido.

Ama Neri ile biz her seyi ortaya döküyoruz dostum.

A Neri não veio?

Neri de gelmeyecek miydi?

A Neri faz troca direta com um restaurante japonês no cimo da rua.

Neri şu Teppanyaki yeriyle takas yaptı.

A Yuki adora os casacos vistosos da Neri.

Yuki, Neri'nin perili ceketine bitiyor.

-... amantes, membros mais velhos da família, cujo nome nunca me lembro, eu e a Neri vamos casar agora mesmo convosco como nossas testemunhas.

-... aşıklar adlarını hiç hatırlamadığım, yaşlı aile dostlarım... Neri ve ben evleniyoruz hem de şimdi hepinizin huzurunda.

A família da Neri está aqui.

Neri'nin ailesi burada.

- Neri, olá, o Cal está?

- Neri, Selam, Cal orada mı?

A Neri quer um bebé.

Neri, bebek istiyor.

Sabes, a Neri tem um cheiro diferente e só está a falar sobre ficar grávida.

Neri, farklı kokuyor ve son zamanlarda hamile kalmaktan bahsediyor.

A Neri está a vender cuecas extra como um biscate.

- Neri, tarafında ekstra külot satıyor.

As cuecas falsas da Neri não são o problema.

Neri'nin hapishane külotlarında indirim yapması sorun değil.

Recebeste a mensagem da Neri, não foi?

Neri'nin mesajını aldın, değil mi?

A Neri enviou-te uma mensagem psíquica para nos ligares.

Neri sana bizi araman için telepatik bir mesaj yolladı.

A Neri procura na Goodwill, na Sally Army e na St. V's, e depois envia para a nossa amiga Helen Hong, que está em Seul.

Neri Goodwill'i, Sally Army'i, Aziz V'yi silip süpürüyor sonra da Seul'daki arkadaşımız Helen Hong'a kargoluyor.

A Neri está bastante entusiasmada e vim aqui comprar o primeiro banjo dele.

Neri iyice delirdi, ben de ona şimdi ilk banjosunu alacağım.

Vê a Neri!

Neri'ye bak!

- Al Neri.

- Al Neri.

NERI FELDMAN SIM.

EVET