Translate.vc / Portuguese → Turkish / Norma
Norma translate Turkish
1,626 parallel translation
Sou a Norma Restarick.
Norma Restarick benim.
Norma Restarick, está presa por homicídio.
Norma Restarick, seni cinayet suçlamasıyla tutukluyorum.
Percebi bem? A Norma Restarick esteve sempre consigo?
Norma Restarick, bütün bu zaman seninle birlikte miydi?
Ia mostrar algo à Norma no salão de chá, mas isso nunca aconteceu.
Norma'ya çay odasında bir şey gösterecekti ama o hiç gerçekleşmedi.
Madame, se quer saber a verdade sobre mademoiselle Restarick virá fazer um passeio comigo.
Bayan, Norma Restarick hakkındaki gerçeği öğrenmek istiyorsanız benimle birlikte bir geziye çıkarsınız.
Madame Battersby, mademoiselle Norma Restarick foi ter comigo e pediu ajuda para resolver umas dificuldades...
Bayan Norma Restarick, beni ziyarete geldi ve karşılaştığı bazı zorluklarla ilgili olarak yardımımı istedi. - Cinayetle suçlanıyor.
Antes de mais, queria saber se gostava de mademoiselle Restarick enquanto estudou cá.
İlk olarak şunu sorabilir miyim? Bayan Norma Restarick burada öğrenciyken ondan hoşlanır mıydınız?
Diga-me. Mademoiselle Restarick alguma vez sorriu?
Söyler misiniz, Norma Restarick hiç gülümser miydi?
Deve saber, monsieur Poirot, que a Norma teve aconselhamento psiquiátrico mais do que uma vez, até mesmo quando cá estudou.
Bay Poirot, Norma'nın birkaç kez psikiyatrik yardım almak durumunda kaldığını sanırım siz de biliyorsunuz? Burada kaldığı süre içinde de oldu bu.
Já que fala nisso, não me lembro de ver a Norma sorrir depois de ela morrer.
Hayır, şimdi söylediniz de, annesinin ölümünden sonra Norma'nın gülümsediğini hiç görmedim.
Vi na ficha que a Norma está prestes a fazer 25 anos.
Kayıtlarımdan, Norma'nın 25. doğum gününün yaklaştığını gördüm.
A Mary Restarick era muito abastada e deixou tudo à Norma.
Mary Restarick çok zengindi ve her şeyini Norma'ya bıraktı.
- Não, vive lá graças à Norma.
Hayır. Sir Roderick, Norma'nın iyiliği sayesinde orada yaşıyor.
Se por um infeliz acaso, mademoiselle Restarick morresse...
Yani şans eseri, Bayan Norma Restarick ölecek olsa- -
Então, se mademoiselle Restarick não casasse, o guardião seria...
Yani Bayan Norma Restarick evlenmezse, o kişi de- -
Deve estar a contar que ele herde o dinheiro da mãe da Norma.
Roderick'in, Norma'nın annesinden kalan paraya konmasını umduğu açık.
Se se refere a mim e à Norma, asseguro-lhe que só tenho boas intenções.
Norma'yla ilişkim için öyle diyorsa, sadece onun iyiliğini düşündüğümü bilmenizi isterim.
Só aquela rapariga estranha, a Norma.
- O tuhaf kız, Norma gelirdi.
Podia tê-la mostrado à mademoiselle Norma Restarick no salão de chã, mas não o fez.
Onu, Merry Shamrock çay salonunda Bayan Norma Restarick'e gösterebilirdiniz ama göstermediniz.
Mademoiselle Norma não é a mãe dela!
- Bayan Norma annesi gibi değil.
Norma.
Norma?
Sou teu pai, Norma.
Ben senin babanım, Norma.
Norma, estás bem?
- Norma. İyi misin?
Norma, por favor, não te exaltes.
Norma, lütfen. Heyecana gerek yok.
Norma!
- Norma!
- Norma!
- Norma?
- Norma! - Só estás a piorar tudo.
- Kendin için her şeyi zorlaştırıyorsun.
Antes de mais, quero agradecer a todos por terem vindo neste dia tão especial, principalmente à Norma, que está de novo connosco.
Her şeyden önce, bu özel günde geldiğiniz için sizlere teşekkür ederim. Özellikle de, yine bizlerle birlikte olan, Norma'ya.
- Quem quereria ver a Norma morta?
- Norma'nın ölmesini kim isteyebilir?
Segundo o testamento da mãe dela, o seu novo marido herda metade da fortuna de mademoiselle Norma.
Annesinin vasiyetine göre Bayan Norma'nın servetinin yarısı yeni kocanıza kalacaktı.
Ou talvez mademoiselle Claudia, que a desprezava tão obviamente e que esperava casar com o pai dela, que também herda metade da fortuna da falecida mulher.
Belki de, Norma'dan ne kadar nefret ettiği açıkça belli olan, Bayan Claudia. O da Norma'nın babasıyla evlenmeyi umuyordu. Babası da eski karısından kalan mirasın diğer yarısını alacaktı.
Ou talvez mademoiselle Frances Cary que estava embeiçada pelo jovem que está apaixonado por Norma Restarick, monsieur David Baker, cujo amor por ela parecia aumentar quando percebeu que ela era rica.
Belki de, Norma Restarick'in âşık olduğu Bay David Baker'a sırılsıklam âşık olan Bayan Frances Cary. Çünkü Bay David Baker'ın, Bayan Norma'ya olan aşkı onun ne kadar zengin olduğunu gördükçe, daha da güçleniyordu.
A Norma confessou o crime.
Norma itiraf etti onu!
Quando mademoiselle Restarick me visitou disse que talvez tivesse sido ela e pediu-me para a salvar.
Bayan Norma Restarick bana geldiğinde, bir cinayet işlemiş olabileceğini söyledi ve kendisini kurtarmamı istedi.
... levou-me a suspeitar que esta morte estava de algum modo ligada a um trauma nas vidas de mademoiselle Restarick e da ama Seagram.
Bu ölümün bir şekilde, Bayan Norma Restarick ve Dadı Seagram'ın yaşadıkları bir travmayla ilgili olduğunu düşündürttü bana.
Como lhe perguntou mademoiselle Norma, eu, Hercule Poirot, também pergunto :
Evet, bayım. Bayan Norma Restarick'in bu gün sorduğu gibi ben Hercule Poirot da soruyor size.
Sir Roderick perdera a visão e a filha, mademoiselle Norma, não o via desde os cinco anos.
Sir Roderick'in gözleri görmüyordu ve kızı Bayan Norma da babasını beş yaşından beri görmemişti.
Temendo que a ama Seagram o desmascarasse, talvez fosse preciso silenciá-la, mas quando mademoiselle Norma confessou o crime, percebeu que... como Sir Andrew Restarick, era o parente mais chegado e iria herdar metade da herança da mãe.
Dadı Seagram'ın siz ele vereceğinden korkup, onu susturmuş olabilirsiniz. Ama Bayan Norma Restarick cinayeti itiraf ettiğinde Sir Andrew Restarick olarak, en yakın akraba sayıldığınızı anladınız. Annesinden kalan mirasın yarısına sahip olabilecektiniz.
O meu marido não quer saber do dinheiro, só quer a Norma de volta.
O kocamın umurunda değil. O sadece Norma'yı geri ister.
Há mais uma pessoa aqui que quer a fortuna de mademoiselle Restarick.
Burada, Bayan Norma Restarick'in mirası üzerinde hak iddia edebilecek bir kişi daha var.
A fotografia que encontrei no apartamento da ama Seagram foi tirada pela ex-tutora de mademoiselle Restarick, mademoiselle A.J. Battersby.
Dadı Seagram'ın evinde bulduğum bir fotoğraf, Bayan Norma Restarick'in eski eğitmeni Bayan A.J. Battersby tarafından çekilmişti.
Ela disse-me que tinha deixado o emprego como tutora de mademoiselle Norma em Crosshedges para fundar um colégio, mas, na altura, mademoiselle Norma tinha cinco anos.
Bana, Crosshedges'de Bayan Norma Restarick'e eğitmenlik işinden sonra hemen kendi okulunu kurduğunu söylemişti.
Uma rapariga, a meia-irmã de mademoiselle Restarick.
Bayan Norma Restarick'in üvey kız kardeşini.
Sabia que a Claudia trabalhava na firma da família e foi uma sorte a Norma ir morar connosco.
Claudia'nın aile şirketinde çalıştığını biliyordum. Norma yanımıza taşındığında, şansıma inanamadım.
Mas nada pode trazer a Norma de volta, pois não? Non.
Ama Norma'yı hiçbir şey geri getiremez, değil mi?
Nada pode trazer mademoiselle Norma de volta.
Hayır. Bayan Norma'yı hiçbir şey geri getiremez.
Norma!
Norma!
- Norma.
- Norma!
Já passaram 20 anos.
Ama Bayan Norma o zaman beş yaşındaydı ve şimdi 20 yıl geçti.
E a ironia é que, com Norma... morta, pode reclamar a fortuna dela. - Non.
- Evet.
Certo.
Bayan Norma öldüğüne göre yasal olarak mirasında hak iddia edebilirsiniz. Anlıyorum.