English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Norman

Norman translate Turkish

2,943 parallel translation
Norman, foste amoroso.
Norman, çok zarifsin.
Por que motivo continuas por perto, Norman?
Seni burada tutan ne Norman?
Norman, onde estás?
Norman, neredesin?
É o Norman? O Dylan?
Norman mı Dylan mı?
O Norman está bem.
Bir olay olmuş. Norman gayet iyi.
- O Norman diz que foi em legítima defesa.
Norman nefsi müdafaa diyor.
- Quero ver o Norman.
- Norman'ı görmek istiyorum.
- Disse que foi em legítima defesa.
- Nefsi müdafaa olduğunu söylemiştin. - Norman söyledi bunu.
- Só quero ver o Norman.
- Yalnızca Norman'ı görmek istiyorum.
O Norman nunca faria algo assim.
Norman suçlu bulunamaz. O böyle bir şey yapmaz.
Já temos tudo do Norman Bates.
Norman Bates'ten gerekli her şeyi aldım.
- Não podes dizer que tens apagões.
Çünkü bilinç kaybı yaşadığını açıklayamazsın Norman.
Norman, estou a tentar explicar-te que certas coisas vão fazer com que não acreditem em ti como eu.
Norman, polisin bazı şeyleri bilmesinin, ben nasıl sana inanıyorsam onların da sana öyle inanmasını engelleyeceğini söylüyorum.
Podes vir comigo, Norman?
Benimle gelir misin Norman?
Eu tenho de o acompanhar, certo?
Ama benim de Norman'ın yanında olmam gerekiyor, değil mi?
Não. Ele não está detido.
Hayır, Norman tutuklanmadı.
- Se o Norman quiser, por mim tudo bem.
Ama Norman seni istiyorsa... -... benim için sorun değil.
Sabes, Norman o Jimmy Brennen cresceu aqui, por isso conhecia-o há imenso tempo.
Biliyor musun Norman... Jimmy Brennen burada büyümüştü. Çok uzun zamandır tanırdım onu.
O Norman está bem?
Onun önemi yok. Norman iyi mi?
O Norman não está nada bem.
Norman'ın iyi olmayla alakası yok.
O Norman...
Norman...
Depois, ataca o Norman e a filha. E ela é tão pequena.
Norman'a ve öz kızına saldırmaya başlıyor.
Ela precisava de ajuda e o Norman quer sempre ajudar.
Yardım eli gerekiyormuş, Norman da yardım etmek istemiş.
Não lido com direito criminal. Mas sei o suficiente. Se foi isso que aconteceu, o Norman não tem de se preocupar.
Norma, ceza hukuku alanım değildir ama eğer olay böyleyse Norman'ın korkmasına hiç gerek yok.
Mas, por favor, não podes contar-lhes dos apagões do Norman.
Ama lütfen... Norman'ın bilinç kaybı yaşadığını söyleme.
Mas podem fazer perguntas sobre o Norman.
Ama Norman'ı sorabilirler.
Apesar de o Norman não ter apagado, acha que há uma ligação.
O an Norman bilinç kaybı yaşamamış olsa da sana göre bir bağlantı var.
Estou aqui por causa dela e do Norman.
Ama gelme sebebim o ve Norman.
Podias estar lá e dar apoio ao Norman.
Onların, Norman'ın yanında olabilirsin. Bunu yapabilirsin.
- És muito importante para o Norman.
Norman'ın anlaştığı kişiler çok az. - Sen, onun için önemlisin.
- Olá, Norman.
Selam Norman.
Norman?
Norman.
Já terminámos, por enquanto.
Şimdilik Norman'la işimiz bitti.
- Porque não me deixaste fazer isso?
Niye bana söylemedin? Ben yapardım Norman.
Lamento, Norman.
Özür dilerim Norman.
Norman...
Norman...
- Não sei. Mas ela sabe. Tem de te contar, Norman.
Bilmiyorum ama annen biliyor ve ne yapıp edip öğren Norman.
Lamento que o Norman tenha passado por aquilo.
Norman'ın başından geçenler için kusura bakma.
Norman!
Norman!
Norman, o xerife Romero passou por cá.
Norman, Şerif Romero geldi.
- Norman...
- Norman.
Norman... Eu amo-te tanto.
Norman seni çok seviyorum.
Inseri o ADN do Norman Bates no nosso sistema.
Norman Bates'in DNA'sını sisteme girdim.
- Como assim? A amostra de sémen na Blaire Watson, que nunca identificámos, corresponde à do Norman Bates.
- Blair Watson'daki sperm örneği bir türlü belirleyemediğimiz sperm yani, Norman Bates'inkiyle eşleşti.
- Norman, para!
! - Norman, dur artık!
Norman, sou eu, a Cody.
Norman. Benim, Cody.
Norman?
Norman?
Sou eu e tu, Norman.
Sadece sen ve ben kaldık Norman.
A casa é de Norman Chapel, em Palermo.
Antresi, Palermo'daki Norman Şapeli.
- O Norman disse isso.
- Araştırıyoruz olayı.
O Norman está bem?
Norman iyi mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]