Translate.vc / Portuguese → Turkish / Northern
Northern translate Turkish
200 parallel translation
Num compartimento do vagão do Correio Great Northern.
Great Northern postasının özel kompartımanında
Dizendo-lhe que somos correspondentes do The Northern Star.
Northern Star'ın muhabiriyiz, diyeceğiz.
Eu é que sou o correspondente do The Northern Star!
Northern Star'ın muhabiri benim.
Os senhores não foram detidos graças ao Mr. Kipling, o verdadeiro correspondente do The Northern Star.
Northern Star'ın gerçek muhabiri Bay Kipling sayesinde tutuklanmaktan kurtuldunuz.
Entretanto esses bôeres lutando no norte do Transvaal em comandos são foras-da-lei, renegados.
Gelgelelim bu Boerlar haydutlar ve kaçaklardan oluşan komando gruplarında Northern Transvaal'da savaşıyor.
Copius...
St. Copius of Northern...
- Ele viu-a na Northern Care.
- Northern Care'de onu görmüş.
Dr. Thompson, examinou a Deborah Ann Kaye nos Cuidados Crónicos da Northern a noite passada?
Dr Thompson, Dün Deborah Ann Kaye'i Northern Kronik Bakım Merkezi'nde muayene ettiniz mi?
Posso arranjar-lhe um bom preço no Great Northern.
Great Northern'ı önerebilirim.
Posso arranjar-lhe um bom preço no Great Northern.
Great Northern'dan iyi bir fiyat alabiliriz.
Vou ficar instalado num lugar chamado Great Northern Hotel.
Great Northern Hotel'de kalacağım.
A plateia do Great Northern é a melhor do mundo.
Great Northern dinleyicileri dünyanın en iyileridir. Sağ olun. İyi geceler.
O Hotel Great Northern.
Great Northern Oteli!
Diane, 10 : 03 am, Hotel Great Northern.
Diane, saat 10 : 03. Great Northern Oteli.
Vamos ficar no Great Northern.
Great Northern'dayız.
Great Northern, 8 : 30?
- Great Northern, 8 : 30.
Estou no quarto do hotel Great Northern.
Great Northern Oteli'nde odamdayım.
Recebi uma chamada da Louis do Northern.
Northern'dan Louis ile konuşuyordum.
A Sid e eu vamos para o Great Northern. Para jantar e dormir.
Sid ve ben Great Northern'a kaçıp karavanı bağlayıp, ağaç odada akşam yemeği yiyeceğiz.
Estão à nossa espera no Great Northern.
Great Northern'da bekliyorlar.
Dick, a Lucy está no Great Northern a ajudar no casamento do Milford.
Hay aksi, Lucy Great Northern'da. Milford'un düğününe yardım ediyor.
Ambos estamos no Great Northern. Como é a comida?
Anlaşılan ikimiz de Great Northern'de kalıyoruz.
Albert, porque não aproveitas esta oportunidade para ir reservar o teu quarto no "Great Northern"?
Albert fırsat bulmuşken Great Northern'da kendine bir oda tutmaya ne dersin?
Harry, quando o Albert acabar no "Great Northern" encontramo-nos na esquadra.
Albert oteldeki işini bitirince istasyonda görüşürüz.
Sou eu, o Dale, quarto 315 no hotel "Great Northern".
Ben Dale. Oda 315, Great Northern Oteli'nden yayınımız sona erdi.
Acredito que os tectos do Great Northern... medem uns 3 metros de altura
Great Northern'daki tavan yüksekliği en az üç metre diye biliyorum.
Preferias a Suite do Barão da Madeira no Great Northern.
Great Northern'deki Hantal Kral Suiti'ni tercih ederdin.
Great Northern Hotel, aqui em Twin Peaks.
Twin Peaks'teki Great Northern Oteli.
A propósito, o café do Great Northern é fantástico.
Bu arada, Great Northern'in kahvesi... bir harika.
A sua mãe era uma pobre imigrante, camareira do Great Northern.
Annesi Great Northern'da hizmetçi olarak çalışan fakir bir göçmendi.
No Great Northern, queremos que sua estadia seja a mais agradável possível.
Great Northern'da geçirdiğiniz zamanın mümkün olduğunca rahat ve keyifli geçmesini sağlamak görevimizdir.
Ela foi ao Great Northern hoje de manhã para vê-lo de novo.
Annem bu sabah onu görmek için otele gitti.
Andy, vamos, temos uma emergência no Great Northern.
Andy gidelim. Great Northern'de acil bir durum var.
Vamos fazeres-lhe um convite especial para virem ao Great Northern.
Hepsine özel bir davetiye göndereceğiz.
Estava aqui... na sala de jantar do Great Northern.
Tam burada çekilmiş. Great Northern restoranında.
Bem, ela disse que ia ao Great Northern.
Great Northern'a gidiyormuş.
Paredes meias com o Great Northern Hotel.
Hem de Great Northern Hotel'in tam yanında.
Blood esta a cumprir a primeira de três condenações a prisão perpetua...
Blood, arka arkaya üç adet müebbet yatmaktadır. Gerçek Dan Saxon Renee ile birlikte Northern California'da bir yerlerde yaşamaktadır.
Northern Dancer.
Northern Dancer.
E agora, senhoras e senhores, o presidente do Caminho de Ferro Great Northern... e patrocinador desta corrida, J.W. Harper.
ve şimdi Bayanlar ve Baylar Büyük Kuzey Demiryolları... yönetim kurulu başkanı ve derbinin sponsoru... J. W. Harper!
A correr pelo Caminho de Ferro Great Northern, tenho o orgulho de lhes apresentar...
Büyük Kuzey Demir Yolları için yarışan... Calgary'den Mike Riley'i sunmaktan onur duyarım.
É uma pequena coisa, mas, veja... O Robby tem a ideia que foi você quem queimou o seu armazém em Northern Boulevard.
Aslında küçük bir şey ama Robby sahibi olduğunuz Kuzey Bulvarı'ndaki depoyu sizin yaktığınızı düşünüyor.
Do grupo que conheceu, só resta a Penny Northern.
Tanıştığın gruptan sadece Penny Northern kaldı.
Há uma mulher que não está, a Penny Northern.
Kadınlardan biri - şu Penny Northern.
- Com a Penny Northern, no hospital.
- Penny Northern ile birlikte hastanedeyim. - Neredesin?
Foram tratadas numa clínica de fertilidade, entre elas a Penny Northern e a Betsy Hagopian.
Buraya 50 km. kadar uzaklıktaki bir klinikte kısırlık tedavisi görmüşler - - Penny Northern ve Betsy Hagopian da onlardan biri.
A Penny Northern piorou.
Penny Northern'in durumu kötüye gidiyor.
Caso os Beers ganhem contra Detroit e Denver Atlanta na
Beers, Southwestern Division East Northern'de Detroit ve Denver
"Northern books".
Northern Books.
"Northern books".
Anlayabildin mi? Northern Books.
- Eu sou Rollin H. Parker... emissário pessoal do Sr. Thaddeus Rains... presidente dos caminhos de ferro de Rock Northern.
Ben Rollin H. Parker. Bay Thaddeus Rains'i temsilen buradayım. Kendisi Rock Kuzey Demiryolu'nun başkanıdır.