Translate.vc / Portuguese → Turkish / Notas
Notas translate Turkish
6,567 parallel translation
Eu adoro "O Bloco de Notas".
The Notebook'u çok beğenmiştim.
Sei que a Marlene se sentia mal por andar sempre a socorrer-nos, mas a faculdade era tão importante para ela, que queria tirar notas boas este semestre.
Marlene bize fazla zaman ayıramadığı için çok üzülüyordu ama okul onun için çok önemliydi. Bu sömestrda iyi notlar almayı gerçekten çok istiyordu.
As minhas notas não param de descer desde há cerca de 2 anos.
İki yıl boyunca notlarım dibe vurdu.
Porque eu costumava ser um aluno com muito boas notas.
Çünkü ben bir "BEŞLİK" öğrenciydim.
Ele era um aluno de "vintes", e por causa disto dos jogos, as notas começaram a cair.
O "Beşlik" bir öğrenci, bilmiyor musun? Bu oyunculuk yüzünden büyük düşüş yaşadı.
Eles querem 20 milhões em notas não localizáveis.
İzi takip edilemeyecek banknotlardan oluşan, 20 milyon nakit istiyorlar.
A primeira peça, Andantino em si bemol menor, tem 113 notas.
İlk parça. Andantino, si bemol minör.
Vão apanhar uma pilha de 7cm de notas.
Her biriniz tam olarak 7,5 santim yüksekliğinde para desteleri alacaksınız.
Não sei do meu caderno de notas.
Not defterimi bir yerlerde unutmuşum sanırım.
- Ele traduziu a notação musical num sistema de 21 letras como forma de dizer palavras através de notas.
- Notasyonu 21 harflik sisteme uyarladı. Notaları harflerle isimlendirmenin bu yolunu kullandı.
Estas notas correspondem às mesmas 3 palavras em latim, repetidas constantemente.
- Ne oldu? Bu notaların karşılık geldiği harfler üç Latince kelimeyi tekrar edip duruyor.
As notas para a imprensa.
- Basın açıklaması.
Estas notas dizem que ele encontrou uma chave nos arquivos da Universidade de Harvard.
Bu notlarda Harvard Üniversitesi'nin arşivlerinde bir anahtar olduğu yazıyor.
As notas do professor referem-na como "chave Geena."
Profesörün notlarında "Gehenna anahtarı" olarak adlandırılmış.
Vasculhámos as notas do professor.
Profesörün notlarını araştırdık.
Só para que conste, é assim que 1 milhão de dólares em notas amassadas e embrulhadas se parece.
Shrinklenmiş 100 $ faturaları benziyor Kayıt için, bu bir milyon budur.
- Isso é intencional. - Notas de groselha, tabaco...
Kuş üzümü Notlar, tütün...
10.000 dólares em notas de cem.
10.000 $ yüz dolar faturaları.
9 : 12 ENTRA, 11 : 39 SAI, 13 : 18 ENTRA, 15 : 20 SAI, 18 : 12 ENTRA O Hagen observava alguém o dia todo e tirava notas.
Hagen tüm gün birisini gözetleyip, notlar alıyormuş.
O Hagen observava alguém o dia todo e tirava notas.
Hagen, tüm gün birini gözetleyip, notlar alıyormuş. Bu, onu vuran kişi olabilir.
Sabem, a maioria dos estudantes daqui pensa que as sua boas notas são complementares às suas mensalidades.
Bilirsiniz, buradaki bir çok öğrenci iyi notların öğretim üyelerine yağ çekerek alındığını zannederler.
A Maggie trabalhava lá como observadora, tirava notas sobre o meu comportamento.
Maggie orada bir gözlemci olarak çalışıyordu, davranışlarımı not ediyordu.
Diários médicos de 1950, com notas acerca de um vampiro especial chamado 12144.
12144 isimli özel bir vampir hasta hakkında notlarla kaplı 1950'den kalma tıbbi günlükler.
Vai ao carro, esqueci-me do bloco de notas.
Arabaya bir gitsene, defterimi unutmuşum.
Escuta, eu vendo os próximos por umas notas extra e cubro a diferença.
Neyse, tamam. Bir dahaki sefere para karşılığı satarım, fark yaratırız.
Deixei algumas das minhas notas no laboratório.
Bir kaç notumu laboratuarda bıraktım.
Há umas digitais que fazem boas notas de 5 ou 10, daí usarem-nas em Walgreens, em coisas baratas.
5 ile 10. kalite arasında kullanılan dijital teknolojiler mevcut. O paraların Walgreens satış noktalarında satıldığını anlamazsınız.
Com todos os teus negócios, continuas a fazer passar o dinheiro pelos teus clubes, a pagar em notas de 5 e de 10, porque és demasiado sovina para pagares a comissão por dinheiro limpo.
O kadar iş yapıyorsun ama komisyon ödemeyecek kadar cimri olduğundan paranı hâlâ gece kulüplerinden 5'lik ve 10'luklar hâlinde adamlarına iletiyorsun.
Perfil médico, as notas escolares desde a Primária, atletismo e actividades extracurriculares.
Tıbbi özgeçmişi orta okuldaki notları, spor ve ders dışı ilgilendikleri.
Falsificou as notas, candidatou-se como o filho único de Charles e Jill Lassiter, de Bethesda.
Transkriptinde oynama yapıp Bethsda'dan Charles ve Jill Lassiter'ın tek oğlu olarak üniversiteye başvurmuş.
Fibras de segurança usadas na impressão de coroas checas foram roubadas da Casa da Moeda em Praga e usadas para falsificar notas.
Prag'dan alınan bir miktar Çek korunasında sahte banknot basımı için güvenlik lifleri kullanılmış.
Mantenham as notas.
Notaları kavrayın.
Há notas de todos os tipos :
Her çeşit nota var.
Notas, suspensões...
Kaldığı dersler, uzaklaştırmalar...
- Ou rotas de fuga?
- Ya da kaçış notası belirlemekte.
A Macey tem as notas mais altas da turma dela.
Macey sınıfındaki en yüksek notları alıyor.
Uma mulher que foi enfermeira, passava a maior do tempo na enfermaria a tomar notas.
Hemşirelik yapmış olan bir kadın çoğu gününü hemşire odasında notlar alarak geçiriyordu.
Posso... rever as minhas notas.
Notlarımı kontrol ederim.
As minhas notas sao pessimas.
Notlarım rezalet.
- Notas alguma diferença em mim?
- Bir değişiklik farkettin mi?
Tirando a parte que não consigo manter o terceto com as oito notas, e perco os agudos.
Tabii sekizlik notayla üçlemeyi tutturamamın dışında ve sürekli diyezleri gözden kaçırıyorum.
A sério? É melhor estudares, porque isso não vai acontecer até as tuas notas subirem.
Bence çalışmaya başlamalısın çünkü notların yükselene kadar böyle bir şey olmayacak.
Mas quero ver uma melhoria nas tuas notas, e na tua atitude.
Ama notlarında ve tavırlarında bir değişiklik görmek istiyorum.
Se ele continuar a dar-nos notas de 100,00 dólares, pode ter todos os milkshakes de baunilha que quiser!
- Bize 100 dolar vermeye devam ederse isteği milkshakelerden alabilir.
- Fico feliz por teres voltado a tocar, mas se essa banda afectar as tuas notas ou o teu juízo outra vez, acabou.
- Yeniden müzik çalmana seviniyorum ama grupta olmak bir daha notlarını veya kararlarını etkilerse işin biter.
Não é errado, porque tomam notas?
Not alıyorsun diye her şey mübah mı?
Sim, lembro-me de lançares notas de 100 dólares do teu novo Cadillac quando te afastavas.
Evet, yeni Cadillac'ının penceresinden yüzlükleri fırlattığını hatırlıyor gibiyim.
135 notas, a maioria das peças.
Parçaların içinde en uzun olanı.
- Que notas eram?
Banknotlar ne şekildeydi?
- Pagou em notas de 5 e de 10.
5'lik ve 10'luk dolarlar hâlindeydi.
Não gostava da faculdade de Direito, mas as notas eram razoáveis e até me inscrevi para o exame à ordem.
Hatta Kaliforniya Eyalet Barosuna bile başvurmuştum.