Translate.vc / Portuguese → Turkish / Nui
Nui translate Turkish
64 parallel translation
Para o nobre samurai de Kohei e Nui. "
"Samuraya" "Kohei ve Nui'den"
- Aquela é a Whare nui.
Wharenui işte orası.
Isto pode ser Mata Nui.
Burası Mata Nui olabilir. Mata Nui'mi?
Olá?
Bayan Nui?
nós aceitámos estas ofertas e, em gratitude, nós nomeámos a nossa ilha natal Mata Nui em homenagem ao proprio Grande Espirito.
Bu nimetleri büyük bir minnettarlıkla aldık ve adamıza, Yüce Ruh'a ithafen Mata Nui adını verdik.
Pois o irmao de Mata Nui, O Makuta, era invejoso destas honras e traiu-o, lançando um feitiço sobre Mata Nui, que caiu num profundo repouso.
Çünkü Mata Nui'nin kardeşi Makuta bu onuru kıskandı ve ona ihanet etti. Mata Nui'ye yaptığı büyüyle onu derin uykuya yatırdı.
Nós dedicamos este campo de kohlii Ao Grande Espirito, Mata Nui, e às 3 virtudes - unidade, dever, destino.
Bu koli sahasını Yüce Ruh Mata Nui'ye ve üç erdeme adıyoruz.
Mata Nui!
Mata Nui!
Lendas preveem a vinda de um setimo Toa que trará luz as sombras e despertará Mata Nui.
Efsanelerde Yedinci Toa'nın geleceğinden bahsedilir. O, gölgelere ışık getirecek ve Mata Nui'yi uyandıracaktır.
Quem pode aprofundar a sabedoria de Mata Nui?
Mata Nui'nin bilgeliğini kim anlayabilir ki?
Mata Nui protege-nos!
Mata Nui koru bizi!
Onde aprendeste luta de ursos assim, pequenino?
Mata Nui! Ayılarla böyle dövüşmeyi nereden öğrendin ufaklık?
Todos nós temos um dever para com Mata Nui.
Hepimizin Mata Nui'ye karşı bir görevi var.
Mata Nui! Onde está o meu destino?
Mata Nui, kaderim beni nereye götürecek?
Kini Nui, o grande templo.
Kini Nui! Büyük Tapınak!
Mata Nui é mais sabio que todos.
Mata Nui herkesten bilgedir.
Mata Nui despertará neste dia.
Mata Nui bugün uyanacak!
Nós temos que acordar Mata Nui hoje.
Bugün Matanui'yi uyandıracağız!
Agora eu protegerei Mata Nui de ti.
Ama Mata Nui'yi senden koruyacağım.
A luz revelou a vontade de Mata Nui.
lşık, Mata Nui'nin isteğini yerine getirdi.
Nós, Rahaga, viemos para Metru Nui à procura de Keetongu.
Biz Rahagalar Metru Nui'ye Keetongu'yu aramaya geldik.
Eu digo para voltarmos para Metru Nui, para salvar os Matoran, não para um safari.
Diyorum ki Metru Nui'ye Matoranlar'ı kurtarmaya geldik, safariye değil.
Como os nossos bravos heróis lutaram através da mais preciosa jornada, através da ilha de Metru Nui, a sombra da horde Visorak nunca esteve muito longe.
Cesur kahramanlarımız Metru-Nui adası üzerinde tehlikeli bir yolculukla boğuşurken, Visorak ordularının gölgesi çok da uzakta değildi.
Próxima paragem, Mata Nui.
Bir sonraki durak Mata Nui.
Ele vive em Karda Nui e idolatra o Toa.
Karda Nui'de ikamet ediyor ve Toa'ya tapıyor.
Não acho que há patinhos na ilha mística de Voya Nui.
Mistik Voya Nui adasında yaşayan ördek yavruları olduğunu sanmıyorum.
A principio, a vida deve ter sido fácil aos habitantes da ilha de Rapa Nui.
Başlangıçta, Easter adasındakiler ( Rapa Nui ) için hayat kolay olmalıydı.
Grandes quantidades de madeira foram utilizadas no transporte de estátuas era lento porém seguro, mas o Rapa Nui esgotou seus preciosos recursos da ilha.
taş heykelleri taşımak için muazzam miktarda tahta kullandılar. ve yavaş yavaş fakat emin adımlarla, Rapa Nui adanın değerli kaynaklarını tükettiler.
No momento de seu colapso final, o Rapa Nui havia mudado sua ilha além de seu reconhecimento.
Nihai çöküş geldiğinde, Rapa Nui adalarını tanınmayacak şekilde değiştirmişti
E estas são as rochas que, uma vez, tocaram o som daquelas gigantescas colônias de aves marinhas, todas caçadas, até a extinção pelo Rapa Nui.
Ve burası dev denizkuşu kolonilerinin sesinin çınladığı uçurumlar, Rapa Nui tarafından tümü avlanarak nesli tükenmiş
O desenvolvimento e o trágico desaparecimento de ilheus de Páscoa, os Rapa Nui, agora é uma lenda.
Easter adasın insanlarının yükselişi ve trajik ölümü, Rapa Nui, şimdi bir efsane.
Esta versão da história da ilha da Páscoa permanece controversa, porque sugere uma baixa visão dos Rapa-Nui.
Anlaşılabilir şekilde, Easter adası hikayesinin kalıntıları tartışmalı, Rapa Nui'nin ne kadar dar görüşlü olduğu açıkça görülüyor.
Mas uma nova teoria sugere que não estava em poder dos Rapa Nui porque, quando chegaram a esta ilha, não estavam sozinhos.
Öne sürülen yeni teori Rapa Nui'nin bu düşüşü engellemek için ellerinden birşey gelmediği yönünde, bu adaya geldiklerinde, yalnız değillerdi.
Outras ilhas do Pacífico Sul viram civilizações surgirem e desaparecerem, mas nenhuma delas deixou memórias tão dramáticas de seu passado como as estátuas gigantes dos Rapa Nui.
diğer Güney Pasifik medeniyetlerinde de yükseliş ve düşüşler görülür, hepsinin geçmişleri dramatik hikayelerle dolu olsa da hiç biri Rapa Nui'nin dev heykelleri kadar acı olamaz.
Uns poucos Rapa Nui sobreviveram, e agora tentam progredir novamente, entretendo visitantes.
Az sayıda Rapa Nui hayatta kaldı, ve şimdi yeniden gelişiyorlar, dış dünyadan gelen ziyaretçileri eğlendiriyorlar.
Chan So-nui.
Chan So-nui.
Tibete, Angkor, Guiza, Rapa Nui.
Tibet, Angkor Giza Rapa Nui.
Rapa Nui, Ilha de Páscoa
Rapa Nui, Paskalya Adası
Con-ti-nui-da-de.
Evet, de-vam-lı-lık.
Você acha que tem alguma coisa a ver com as tais cabeças Moai?
Rapa Nui kehaneti var,... evrenin yolundan bizi bir ışık koruyacak.
Isso é quase idêntico à profecia Maia de Rapa Nui.
Maya kehanetindeki Rapa Nui'ye çok benziyor.
A história de John, o petroglifo, ele estava a referir-se a uma profecia semelhante também partilhada com o Rapa Nui.
John'un hikayesi, işlemeli kaya benzer kehanetlerde birleşiyorlar, ayrıca Rapa Nui'de de geçiyor.
Mahalo nui loa.
Mahalo nui loa.
Muito obrigado por vir... Ariki Nui
Teşekkür ederiz geldiğin için Ariki Nui
... por estar aqui Ariki Nui
Burada olduğun için, Ariki Nui
Mata Nui? E o que fica em Mata Nui?
Mata Nui'de ne var?
Menina Nui?
İçeri girebilir miyim?
Ha algum lugar em Mata Nui onde te sintas em casa?
Mata Nui'de kendini evinde gibi hissettiğin bir yer var mı?
O que me dizes de seguirmos para Rapa Nui?
Bir dahaki sefere Rapa Nui'ye gitmeye ne dersin?
Há uma profecia Rapa Nui, a luz proteger-nos-á do caminho do universo.
Bir başka gök olayı.
Rapa Nui aqui está presente! Iorana Presidente!
Hoş geldin, Başkan...