English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Nunn

Nunn translate Turkish

39 parallel translation
Chama-se Nunn X-19.
- Buna Nunn X-19 deniyor.
- Tem algo específico em mente?
Aklında istediğin özel bir şey var mı? - The Nunn X-19.
- A Nunn X-19. Boa escolha, boa arma.
- Hey, bu gerçekten iyi bir seçim.
Alice, por favor deixa o Dragon em nome de Nunn.
Alice, Tanrı aşkına Dragon'u bırak.
- O irmão, Chow Nunn.
- Kardeşi, chow Nunn.
- Chow Nunn.
- chow Nunn.
Um homem como Chow Nunn não merece que a lei o proteja.
chow Nunn gibi bir adam kanun tarafından korunmaya değmez.
Uma adaptação de um romance de Kem Nunn.
Bir Kem Nunn roman uyarlaması.
Nunn vai meter lá o nariz atrás de biscoitos.
Nunn kesin oradan kurabiye aşırmaya çalışır.
Nunn não fala muito.
- Nunn pek konuşmaz.
O que é isso, Nunn?
- O ne, Nunn?
Alguém sabe o que aconteceu ao Nunn?
- Nunn'a ne olduğunu gören var mı?
Nunn estava caído em terra.
- Peki ya Nunn? Yerde oturmuş bekliyordu!
Fez isso pelo que aconteceu ao Nunn.
Nunn'un başına gelenler yüzünden öyle yaptı.
Vítima, Frank Nunn.
Kurban, Frank Nunn.
- Frank? - Nunn.
Frank?
Encontrámos o passaporte.
Nunn. Pasaportunu bulduk.
Ele estava obcecado com a vítima, Frank Nunn.
Frank Nunn'a takıntılıydı.
E sabemos que contratou o Frank Nunn.
Ve Frank Nunn'u kiraladığını da biliyoruz.
Eles contrataram um assassino chamado Frank Nunn.
Onlar bir tetikçi kiraladılar adı Frank Nunn'du.
Nunn esteve aqui em Riverton há uma semana.
Evet bak, Nunn bir hafta önce Riverton'a geldi.
Eles não precisavam mais dele, Nunn era um empecilho, então mataram-no.
ve ona ihtiyaçları kalmadı. Nunn baştan kaybetmişti. Böylece onu öldürdüler.
Mataram o Nunn e tentaram incriminar-me por isso.
Onlar Nunn'u öldürdüler, ve suçu bana atmaya çalıştılar.
Ele agora está a falar com o Ministério Público. Está a contar-lhes tudo. Sobre como contrataste o Frank Nunn para plantar a bomba e depois mataste-o e tentaste culpar-me por isso.
Şu anda savcı ile konuşuyor, ona Frank Nunn'u bombayı yerleştirmesi için nasıl kiraladığını ve sonra Nunn'u nasıl öldürüp suçu benim üzerime atmaya çalıştığını anlatıyor.
A polícia em Dourados encontrou uma coisa no apartamento do Nunn.
Dourados polisi Frank Nunn'un evinde birşeyler bulmuş.
Nunn chamou-lhe
Nunn ona
O Nunn há-de ir lá procurar bolos, é doido por coisas doces.
Nunn kurabiye çalmak için içeri sızacaktır. Tatlıları çok seviyor.
O Nunn fala pouco...
- Nunn pek konuşmaz. - Konuşuyorum.
Que é isso, Nunn?
- Bu da ne Nunn?
Alguém viu o que aconteceu ao Nunn?
Nunn'a ne olduğunu gören var mı?
Fez isso por causa do Nunn.
Onu yaptı çünkü Nunn'a olanları biliyor.
Podes-me cobrir por um minuto porque acho que o Little Nunn está com problemas aqui.
Biraz sonra arkamı kollayabilir misin? Çünkü sanırım Little Nunn'ın başı burada fena halde dertte.
Na traseira de uma canoa em Veneza, a...
Venedik'teki Vaporetto'nunn arkası... gibi önemli bir yerde olmak istiyorum bir de...
Geralmente, é o Dennis Nunn.
- Genellikle, Dennis Nunn.
O Dennis Nunn diz que tem provas que o Levi usava um aparelho para dar um choque aos cavalos.
- Dennis Nunn, Levi'nin bir tür cihazla atları şoka soktuğuna dair kanıtı olduğunu söylüyor.
Anda. Mas pensei que tinhas dito que podias sentir a ânfora aqui.
Amforo'nunn burada olduğunu hissedebildiğini söylediğini sanmıştım.
E o Nunn?
Peki Nunn ne olacak?
- Acontece a todos! Vai para casa, Eponine! Para casa, estás no caminho!
Bunlar, James Fenton, Trevor Nunn, John Caird, ve ana söz yazarı Herbert Kretzmer.
Eles são James Fenton, Trevor Nunn, John Caird, e o mestre liricista Herbert Kretzmer.
Bu geceyi hatırladıkça pişman olacaksın! Seni bağırtacağım! Ona hiç şüphen olmasın!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]