Translate.vc / Portuguese → Turkish / Nuts
Nuts translate Turkish
57 parallel translation
Sybil, desculpa, mas não há frutos secos ( nuts = malucos ).
Afedersin ama burada hiç çerez yok Sybil.
You guys are nuts!
Siz tam bir manyaksınız!
- Aperitivos? ( nuts = maluca )
Çerez?
" Chock Full O'Nuts, expresso,
" Chock Full O'Nuts, espresso...
Queres um Nuts?
Fıstıklı?
Ou sim, Bolas Peludas?
Değil mi, Fuzzy Nuts?
Mas agora vejo a tua doidice ( nuts = tomates ).
Ama şimdi, kaçık olduğunu görebiliyorum! Teşekkür ederim.
A Edie fez uma apresentação, ontem à noite, no "Nuts Jolts".
Aslına bakarsan Edie dün gece Nuts and Jolts'ta bununla ilgili gösteri yaptı.
É noite livre no "Nuts Jolts".
Nuts and Jolts'ta açık mikrofon gecesi.
Que tal Cereais de Frutas?
Grape Nuts nasıl?
Cereais de Frutas? !
Grape-Nuts mı?
Cereais Grape-Nuts. Segundo ela, os Grape-Nuts desentupiam-lhe as artérias e o Duke ajudava no resto. E um tipo chamado Duke.
Kahvaltıda buğday ile arpa gevreği yemek ve Duke adında bir adam.
Nuts.
çılgınlık bu.
Desde que voltei de San Diego, só comi, sete uvas e um pacote de Corn Nuts.
San Diego'dan döndüğümüzden beri, sadece yedi tane kuru üzüm ve bir paket mısır cipsi yedim.
A Vouge, a Harpe ´ s Bazar, a Seventeen... o meu marido fotografou campanhas para... a Ckock follow Nuts, a Sunbeam e... muitas outras.
Vogue, Harper's Bazaar, Seventeen. Eşim Chock Full of Nuts, Sunbeam'ın da aralarında bulunduğu pek çok kuruluş için çekimler yaptı.
Eu acho que ele devia ter intitulado o livro de "Ready, Set, Go Nuts ( enlouquecer )".
Bence kitabının adını değiştirmeli. Hazır, başla, çıldır.
A Tiko, Elvis, 911.
Tiko, Elvis, Nuts, 911.
Alguém quer nozes? ( NUTS = Maluco )
Fındık isteyen?
Ele refere-se à história dos "Doidos" ( nuts ), avô.
"Kaçık" hikayesini diyor.
Apetece-me imenso um pacote de Fruit Nuts.
Bir paket meyveli çikolata.
Uma velha lata de Chock Full o'Nuts serve perfeitamente.
Chock Full o'Nuts kahve kutusu benim işimi görür.
Chock Full o'Nuts, "o café divino."
Chock Full o'Nuts kahvesi, "Kutsal Kahve"?
Chock full o'Nuts Café Foi num domingo à tarde. Não havia uma única nuvem no céu.
Pazar öğleden sonraydı ve gökyüzünde tek bir bulut bile yoktu.
Qual é a ideia dos cereais Grape Nuts?
Mısır gevreğindeki olay nedir?
Nuts.
Fındık.
Nuts e Zoo, meu?
Fındık ve hayvanat bahçesi mi?
Porque não estás a ajudar a Mary a mover o Frankie Nuts?
- Ben ona bir...
You are nuts!
Seni kaçık kadın!
Gaita, Nuts.
Kahretsin, Nuts.
Por acaso, foi através do meu cão, o Nuts.
Aslında köpeğim aracılığıyla oldu.
Não pedinches, Nuts.
Yalvarma, Nuts.
Precisamos de alguém que venha aqui à frente ou os Floppy Old Man Nuts vão ganhar mais uma vez.
Şimdi birinin öne çıkması gerek ki Floppy Old Man Nuts bi kez daha kazansın
Os Floppy Old Man Nuts vão ensacar cada um de vocês aqui.
Floppy Old Man Nuts sizi bu elde yerden yere vurur
É mais hora de fazer massa ( = dough ) em cima de uns loucos ( = nuts ).
"Memesai saatim başlıyor" desen daha doğru.
Por causa de nozes? ( nuts )
Cevizden mi?
Mas ela era louca, ( nuts ) por isso, de certa forma...
Ama karısı ceviz manyağıydı, yani...
Oh, e no avião, roubei os vossos amendoins.
Ayrıca uçakta senin çerezleri ( nuts ) ben avuçladım.
Espera, isso é...
Of, bu hiç de iyi... ( nuts aynı zamanda testis demek olduğu için )
Estás maluco ( nuts )?
- Sen aklını peynir ekmekle mi yedin?
Meu Deus, isto tem nozes ( nuts )?
- Tanrım! Bunda peynir mi var?
Nascido e criado na ilha de Oahu, Steve era um célebre quarterback dos Fightin'Nuts da Escola Kukui, um destaque na Academia Naval e um SEAL da Marinha altamente condecorado que experimentou a acção à volta do mundo.
Doğma büyüme Oahu Adalı olan Steve Kukui Lisesi Savaşçı Delileri'nin ünlü çeyrek geri oyuncusu göze çarpan Donanma Akademisi mezunu ve dünyanın dört köşesinde görev yapmış çok madalyalı bir Deniz Komandosu.
Foi por isso que eu fiz o anúncio dos Crunchy Nuts Cornflakes.
"Çıtır Fındıklı Mısır Gevreği" ni bu yüzden yaptım biliyor musun?
"Stop'n'Go-Nuts."
"Dur Çıldır-nut".
Não ficou cheia de nozes ou ficou?
"Chock full o'Nuts" kahvesinin kutusu değildi, değil mi?
Frankie Santoro, também conhecido por "Frankie Nuts".
- Sorumlu sen misin?
O cuidado e a alimentação de carreiras criminosas, como a do Frankie Nuts, é uma proposta perigosa na melhor das hipóteses.
Bu senin suçun Frank.
O Frankie Nuts tem explicações a dar.
Pek sayılmaz.
O Frankie Nuts.
Neredesin?
E a propósito, só demorei dois minutos para estar ao telefone com o capitão da NYPD, e ter a informação toda no Frankie Nuts.
Ve bazen, dışarıdan çok yabani görünüyorum. Ama buna cevaben, savunmam için... Sana bir şey söylemeliyim.
É melhor reconhecerem.
Evet Floppy Old Man Nuts hepsi sizin Tanısan iyi edersin
Nuts!
Ve üzerinde fındıklar da olacak!