Translate.vc / Portuguese → Turkish / Oates
Oates translate Turkish
100 parallel translation
Oates, representado pelo nosso adorável Terence Lemming, que é um oficial inglês de Londres atirado para a Marinha dos E.U.A., e Bowers, representado por Seymour Fortescue, o atleta olímpico de salto à vara.
Oates'u Amerikan donanmasındaki İngiliz subay Terence Lemming oynuyor Bowers'ı oynayan Seymour Fortescue Olimpik sporcu.
Vejam a luta mortal e adulta do Marinheiro Oates com um pinguim eléctrico gigante de gelar os ossos.
Asteğmen Oates'un dev elektrikli penguenle yaptığı tüyler ürpertici savaşı görün.
Oates, que raio é isto?
Oates, bu da neyin nesi?
- Oates disse que era um francês.
- Oates, Fransız olduğunu söyledi.
Que raio fazes tu aqui?
Söylesene Oates, burada ne işin var senin?
O que o Oates disse acerca dos colegas nos respeitarem é, como sabes, uma treta pegada.
Oates memurlarının bize saygı göstermeleri konusunda söyledikleri, bildiğin gibi, saçmalıktan ibaret.
Titus Oates, que atrasou os seus companheiros com a sua debilidade, caminhou até à sua morte ao tentar salvá-los.
Sakat ayağıyla arkadaşlarını yavaşlatan Titus Oates onları kurtarmaya çalışırken, ölümüne yürümüş oldu.
É o coronel Oats!
Albay Oates! Olamaz!
Lembras de quando éramos miúdos... e jogávamos pela Equipa Moab Bitty do Reverendo Oates?
Hatırlıyor musun, çocukken kilisenin basket takımında oynardık?
Reverendo Oates, porque está com esta gente?
Neden bu ahlaksızla berabersiniz?
Agora o Reverendo Oates irá dizer umas palavras ao feliz casal.
Peder Oates, mutlu çifte birşeyler söylemek istiyor.
Dêem as boas vindas a Garfunkel, Messina, Oates, e Lisa... que vão cantar o seu êxito no 2, "Born to Runner-up."
Karşınızda Garfunkel, Messina, Oates ve Lisa iki numaradaki "2.lik İçin Doğduk" şarkılarını söyleyecekler.
É só subtrair, Oates.
Buna göre hareket edeceksin.
Ele está muito mal, Oates.
- Durumu epey kötü Oats.
Isto não é bom sinal, Oates.
Bak bu pek iyiye alamet değil Oats.
Oates?
Oats?
Oates, o que foiisso?
Oats, bu ses neydi?
Oates!
Oats? !
Oates.
Oats?
Loggins and Oates!
Oy oy oy. "Loggins and Oates."
Como sabias que o Bernard Oates tinha um colete de explosivos.
Bernard Oates'in üstünde patlayıcı olduğu nereden biliyordun? Bir his denebilir.
No ano passado, houve um problema com Joyce Carol Oates.
Geçen yıl Joyce Carol Oates ile kötü bir olay yaşadık.
- Hall e Oates!
Hall ve Oates!
- Espera no camarim, já lá vou ter.
Giyinme odan da bekle. Sana döneceğim Oates.
Não vou lá ter.
Oates'e dönmeyeceğim.
Gira. Qual é aquela banda que eu gosto? Sim, Hall e Oates.
Hey, anne, şu sevdiğim grup kimdi, ooh, evet Hall ve Oates.
John Hall e a Daryl Oates.
John Hall ve Daryl Oates.
Hall e Oates, Veronica.
Hall ve Oates, Veronica.
Olha para a nossa editora. Temos Styron, Didion, Joyce Carol Oates, Nabokov.
Sadece sahip olduğumuz yayın evine bir bak Stiron, Tudion, Joyce Carlo, Snapickle...
Hall Oates...
Hall Oates...
Oates, consigo ouvir o teu respirar daqui.
Oates, hırıltını buradan duyabiliyorum.
Sabes que ele matou o Oates?
Onun Oates'i öldürdüğünü biliyor musun?
Lembraste, o Woodcock costumava obrigar o Oates a fazer, tipo, 6 milhas todos os dias depois da escola?
Hatırlasana, Woodcock Oates'i hergün okuldan sonra yaklaşık 10 km koşturuyordu.
Olha, não podemos culpar o Woodcock pelas escolhas do Oates.
Adamım, bak, Oates'in seçimi yüzünden Woodcock'ı suçlayamayız.
O Oates podia parar de correr, certo?
Oates koşmayabilirdi, değil mi?
Sim, depois de vários anos de abuso... o Trevor Oates acabou com a sua própria vida... e ele morreu por causa do Woodcock.
Evet, Trevor Oates Woodcock'ın işkencelerine dayanamayıp... kendisini intihar ederek öldürdü.
- Oates, pensei que tivesses morrido.
- Oates, senin öldüğünü sanıyordum.
O Oates está vivo.
Oates ölmemiş.
Bom, bom homem, Oates.
İyi, iyi, iyi adam, Oates.
Oates, podias dizer ao Monk o que me disseste no outro dia?
Oates, Oates, önceki gün bana anlatıklarını Monk'a da anlatır mısın?
- Oates!
- Oates!
Oates, graças a Deus!
Oates, Tanrıya Şükür!
Oates...
Oates...
Tem algum da Joyce Carol Oats?
Joyce Carol Oates var mı? Hayır.
Comprei aqui o meu primeiro álbum de Hall and Oates... Dos Led Zeppelin.
İlk Hall Oates albümümü, ilk Led Zeppelin albümümü buradan almıştım.
Três cópias do último CD dos "Hall Oates".
3 tane Hall Oates'in son CD'sinden.
Tu ficas. Precisamos de falar sobre os "Hall Oates".
Hall Oates'la ilgili konuşmamız lazım.
Fumei um charro com os Hall Oates durante o bicentenário, tudo isso.
200. yıl dönümü kutlamalarında Hall Oates ile cigara tüttürdüm filan.
- É a Sally Oates outra vez?
Yine mi, Sally Oates?
Oates.
- Evet Oats?
Eu nem pensava em fazer isso, Sr. Oates, pois não vais sair vivo da ilha.
- Ben olsam bunu aklımdan bile...