Translate.vc / Portuguese → Turkish / Obama
Obama translate Turkish
516 parallel translation
- Não cara, A farmácia popular dá aos idosos um acesso mais barato aos medicamentos, E um sistema médico gratuito pelo SUS e fecha lacunas no seguro de saúde privado.
Hayır, Obama yaşlılara ucuz ilaçlar almaları için yardım eder ücretsiz sağlık sistemi ve özel sağlık sigortasındaki boşluklar kapanır.
A sobrinha do Senador Obama vai...
Senatör Abamaus Leeds...
Barack Obama.
Barack. Barack Obama.
Luka, podes autorizar um raio X ao pulso da senhora do Obama?
Luka, Obama deyip duran kadının bilek röntgeni talebini imzalayabilir misin?
- O Obama vai saber disto.
- Obama bunu görecek.
- Também vai fazer de Barack Obama.
Ayrıca Barack Obama'yı da oynuyor. Hayır.
Tu disseste que Obama era bonito, mas este evento parece ser extraordinário.
Vay süper konuştun, yalnız şu kampanya olayı biraz sıradışı gibi.
Gostaste das fotografias dele na praia, lembras-te?
Sahildeki pozlarını beğenmiştin hani. - Evet. Obama.
O Obama é o quê, hispânico?
- Hayır, siyahi.
E se o Presidente leva a guerra contra o terrorismo tão a sério, porque é que não apanha o Barack Obama antes que ele volte a atacar?
İki, başkanımız terörle mücadelede bu kadar ciddiyse neden tekrar saldırmadan önce Barrack Obama'yı yakalamıyor?
Nas próximas eleições, há 80 % de hipóteses de dizer aos meus amigos que votarei Barack Obama, mas vou acabar por votar John McCain.
Büyük olasılıkla önümüzdeki seçimler için arkadaşlarıma Barack Obama'ya oy vereceğimi söyleyip gizlice John McCain'e vereceğim.
Chamem o Bush, chamem o Barack Obama...
Tamam, yerlerini aldılar. Haydi. Gidin.
E que tal se te pedissem a ti os teus Documentos, Osama de um raio?
İnsanlar sana kahrolası izin belgelerini sorsaydı sen ne hissederdin, ha Obama?
- Eu ando a comer o Obama
- Ben Obama'yı sikiyorum.
ELEJAM McCAIN 2008 ELEJAM OBAMA 2008
BARACK'I SEÇİN. EVET YAPABİLİRİZ.
PRESIDENTE BARACK OBAMA DEMOCRATA JOHN mccain REPUBLICANO Uma urna eleitoral eletrônica.
Şu elektronik oy aletlerinden.
Não, eu quero votar no Obama.
Hayır, Obama'ya oy vermek istiyorum.
Para pernas de esposas, fico com a esposa do Obama. As dela são lindas!
Bacak istesem, Obama'nın karısını seçerdim, asıl bacak onda var.
O Presidente Obama está a ser levado para um refúgio algures nos Estados Unidos, em consequência do pior ataque simultâneo em todo o globo.
Bugüne kadar yaşanan en büyük eşzamanlı saldırılar dolayısıyla Başkan Obama, ABD'nin orta kesimlerinde bir sığınağa götürülüyor.
- Barack, Barack, Barack Obama.
- Barack, Barack, Barack Obama.
O Obama diz que, no fim de contas, somos uma economia de consumo. 7 % da economia é uma economia cancerosa. Vai estimular toda a economia perseguindo esses 7 %.
Obama'nın görüşüne göre ekonomiyi yöneten bu küçük kesim ülkenin geri kalan % 70lik orta kesiminin de pazarlarına ihtiyacı olan katkıyı yapacaktır zaten.
LADRÕES "MORDEM" ESCOLAS O HOMEM DOS 700 BILIÕES
Obama'dan Büyük Bağış.
- 2 para 1 no Obama, 100 dólares.
- İkiye bir, Obama! ... bu en azından yüz eder. - İkiye bir Obama'ya 100 dolar.
- Eu aposto em 2 para 1 para o Obama. - Eu apostei no McCain.
Ben ikiye bir Obama diyorum.
Sim, mas é assim fazemos no mundo do Obama, Olivia.
Obama'nın dünyasında bunları yapabilirsin. Olivia? Ne?
Tive a oportunidade de ir a uma angariação de fundos para o Barack Obama, quando ele se candidatou a presidente.
Barack Obama başkanlığa adayken, onun adına düzenlenen bir bağış yemeğine davet edilmiştim, ya da gidebilmiştim.
"Senador Obama, enquanto estudava em Boston, sentiu algum racismo?"
"Senatör Obama, siz Boston'da öğrenciyken hiç ırkçılık ile karşılaştınız mı?"
Não me importava de dar uma dentada ao Barack Obama.
Dişlerimi Barack Obama'nın etrafında gezdirebilirim.
Eu não confio no Obama.
Obama'ya zerre kadar güvenmiyorum.
O Barack Obama é um Socialista, é assim de simples.
Barack Obama sosyalisttir, bu kadar basit.
De facto, quanto mais chamavam o Obama de Socialista mais ele avançava à frente nas sondagens.
Aslında Obama bir sosyalisttir dediklerince oylarını daha çok arttırıyordu.
Às 23 : 00 nós projectamos que o Barack Obama seja o novo Presidente eleito dos EUA.
Saat 11.00, Amerika Birleşik Devletleri Başkanlık Seçiminden Barack Obama'yı çıkarttık.
Eu estava a ver a conferência de imprensa do Obama esta manhã.
Bu sabah Obama'nın basın konferansını izliyordum.
parar lutas no estacionamento, desfile de moda do Obama, seja lá o que for ou preso numa pintura a óleo.
"Otoparktaki kavgayı ayırıyor." "Bir Obama defilesinde." Ne demekse. Ya da "Yağlıboya resme dokundu."
Barack Obama.
Barack Obama.
- Eu votei no Obama.
Ben Obama'ya oy verdim.
Ela acha que votei primeiro na Hillary Clinton e depois no Obama.
Ön seçimde Hillary Clinton'a, seçimde de Obama'ya oy verdiğimi sanıyor.
Não, quem me dera ser Barack Obama, mas, a mudança seria má.
Yani, Barack Obama değişimi güzel, ama bizim durumumuz değişmemeli.
Do Obama?
- Obama'nın mı?
Certo, um romance de Toni Morrison, alguma coisa do Obama... e / ou a corrente edição de Bon Appetit.
Bu bir yetenek. Tamam, Toni Morrison romanı, Obama'dan bir şeyler ve Bon Appetit'in son sayısı.
Queriam ver isto a acontecer, e essa é também a mensagem neste jornal, é tipo, porreiro, elegemos o Obama, e isso é fantástico.
Bunun gerçekleştiğini görmek istiyorlardı. Gazetenin verdiği mesaj da bu zaten. Harika, Obama'yı seçtik.
Menina desaparecida, supermodelos em reabilitação, o Obama tem novo cachorro, e vocês fazem da liberdade de imprensa a primeira emenda.
Kız kaybolur, süper modeller rehabilitasyona girer Obama yeni bir yavru köpek alır ve siz de, Anayasanın 1. değişiklik maddesine dayanarak basın özgürlüğünü savunursunuz.
Posso falar com o pessoal do Obama.
Obama'nın adamlarıyla konuşabilirim.
Óptima escolha para Obama.
Obama için iyi seçim.
Pois é muito claustrofóbico. Você fica a mercê destas coisas.
- Audrey Hepburn Michelle Obama ve yağ yapmak gibi olmasın ama... siz.
Está na hora de provar o nosso novo sabor, Obama Guava.
En son favorimizi denemenin vakti geldi, Obama Guava.
O Presidente Obama, ele prometeu o fim da recessão.
Başkan Obama bu durgunluğa son vereceğine söz verdi.
Não pude gastar muito, mas não será por muito tempo, se o Pres. Obama acabar com a recessão esta noite!
Fazlasına param yetmedi ama Başkan Obama bu gece durgunluğu sona erdirirse, bu durumumuz uzun sürmez.
Não, o Obama.
Hayır.
Tu apoias o Barack Obama.
Sen Barrack Obama'yı destekliyorsun.
O senador Obama está a concorrer para espalhar a riqueza.
Bence zenginlik sizlere de yayıldığı zaman bu herkes için iyi olacaktır. Senatör Obama zenginliği yaymaya çalışıyor.