Ogen translate Turkish

A avó foi chamada a Sumpu.

Ogen-sama Sumpu'ya çağrıldı.

Ogen de Tsubagakure.

Tsubagakure'den Ogen.

A Ogen fez-me lider da nossa aldeia.

Ogen-sama beni köyümüzün lideri yaptı.

Ele encontrou-se com a Ogen, antiga lider dos Tsubagakure... numa luta até à morte.

Tsubagakure'nin eski lideri Ogen ile buluşmaya gitti... ölümüne bir dövüşte.

A avó sentava-se comigo durante horas diante a lareira... até que finalmente aprendi.

Ben en sonunda öğrenene kadar Ogen-sama ateşin yanında... benimle saatlerce otururdu.

eu odeio a minha avó.

Ogen-sama'dan nefret ediyorum.

São Weten Ogen.

Onlar Weten Ogen.

Mas primeiro, um brinde ao Isaac, um bravo e nobre Weten Ogen.

Ama önce Isaac'e içeceğiz. Cesur ve asil Weten Ogen.

A um bravo e nobre Weten Ogen.

Cesur ve asil Weten Ogen.

Weten Ogen como eu.

- Benim gibi bir Weten Ogen.

- É um Ogen. - Sim.

- Bu bir Ogen.

Espera ai. O assassino e a vítima são Weten Ogen?

Bekle bir dakika, hem kurban hem de katil Weten Ogen mı yani?

É uma antiga tradição dos Weten Ogen.

Bu bir antik Weten Ogen geleneği.

Acho que três solteiros Weten Ogen são enviados para completar a missão, e se se mostrarem merecedores da mão da bela donzela e do seu dote.

Bence üç Weten Ogen bekarı görevi tamamlamak için gönderildi. Bakire ve çeyizi için kendilerinin değerli olduğunu ispatlıyorlar.

Mas pelo envolvimento criminoso dos participantes, os riscos aumentaram.

Belki bu Weten Ogen'lerin suç bağlantıları olduğu için şartlar ağırlaştırılmıştır.

O Troyer deve ser Weten Ogen como os pretendentes.

Öyleyse Troyer de talipleri gibi Weten Ogen olmalı.

Safa, Weten Ogen.

Weten Ogen demek.

Sabemos que és Weten Ogen.

- Weten Ogen olduğunu biliyoruz.

Sabemos que é Weten Ogen.

- Weten Ogen olduğunu biliyoruz.

'Não tens elementos suficientes, Philippe,'para poder seguir com um plano sério.'

"Ciddi bir plan yapmak için yeterince öğen yok Phillippe." üzerine tartışıyorduk.