English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Olympic

Olympic translate Turkish

96 parallel translation
A Olympic tem um voo às 1 1.
Olympic'in 11'de uçağı var.
Está à nossa espera no ringue de patinagem Olympic.
Olympic buz pateni sahasında bizi bekliyor.
Vou para oeste na Olympic.
Olympic batı yolu.
Estou, boa tarde, fala das "Flores Olympic" e tenho 350 rosas vermelhas para enviar a Mrs. D'Bonne, agora.
Alo. Olympic Çiçekçisi'nden arıyorum. 350 adet kırmızı, uzun saplı gülüm var.
É perto de mim. Moro antes da Olympic.
- Bana yakın, Olympic'in üstü.
A máquina que procuras é uma Olympic Herzfogen 9-80.
Aradığınız daktilo bir Olympic Herzfogen 980.
Vai até á Broadway. Vejo-te no beco.
Olympic'ten Broadway'a kadar taradın ve sonunda doğru yere geldin.
A coluna de veículos do Col. McKnight avançará ás 15h47 pela estrada de Hawlwadig e pára junto ao Hotel Olympic.
Yarbay McKnight'ın zırhlı personel taşıyıcı konvoyu 15.47'de... Hawlwadig Yolu'na gelecek ve Olympic Otel'in önünde duracak.
Adam 13 perseguindo suspeito pelo lado oeste, na Third com a Olympic.
Adam 13 takipte, batıya gidiyor, Olympic sokağına doğru.
Air 14 indo pra Third com a Olympic.
Hava 14 Olympic'e gidiyor.
Suspeita de alcoviteira e estelionatário. Tem uma discoteca no Olympic, tal como disse.
Tefecilik ve kadın ticareti yaptığından şüpheleniliyormuş.
Vamos para sul da Olympic.
Olympic'in güneyine gidelim.
Este é o Tenente Harrelson, comandante olímpico da SWAT.
Ben Teğmen Harrelson, Olympic Özel Tim komutanı.
Eu esperei pelo meu pai no lado de fora do Olympic.
Olympic'in kapısında babamı bekliyordum.
Há duas semanas, eu e o Cuca estávamos a descer a Olympic.
İki hafta önce Cuca ve ben Olympic'de yürüyorduk.
Ryan, eles foram para o edifício Brenner na Olympic com a Century Park.
Ryan, Olympic Century Park'taki Brenner binasına gittiler.
One-L-20, mandem uma ambulância à Olympic com a Figueroa, num acidente com feridos.
Bir-l-20, olympic ve figueroa'da kod alt, kazazedeli trafik kazas.
- A Olympic Carrier.
- The Olympic Taşıyıcı.
Seguia a bordo da Olympic Carrier.
O Olympic Taşıyıcı'daydı.
Perdemos uma nave no último ciclo, a Olympic Carrier.
Geçen döngüde bir gemi kaybettik, Olympic Taşıyıcı.
- É a Olympic Carrier, Comandante.
Bu Olympic Taşıyıcı efendim.
A Olympic Carrier foi infiltrada por agentes Cylon.
Olympic Taşıyıcı Cylon casusları tarafından doldurulmuş.
Pela lógica, para poderes sobreviver... a Olympic Carrier precisa de ser destruída.
Mantıksal olarak, hayatta kalmak için Olympic Taşıyıcı yok edilmeli.
Olympic Carrier, aqui Raptor 478, nome de código :
Olympic Taşıyıcı, Olympic Taşıyıcı. Burası Raptor 478, işaret ver Boomer. Görüş alanımdasın.
Raptor 478, daqui Olympic Carrier.
Raptor 478, Burası Olympic Taşıyıcı.
Entendido, Olympic Carrier.
Anlaşıldı Olympic Taşıyıcı.
Olympic Carrier, daqui Boomer.
Olympic Taşıyıcı, Boomer.
A Olympic Carrier só continua intacta porque os Cylons permitiram.
Olympic Taşıyıcı hâlâ uçabiliyorsa bunun sebebi Cylonların buna izin vermiş olması.
Bloqueie as comunicações com a Olympic Carrier.
Emirleriniz Olympic Taşıyıcı ile olan tüm haberleşmenin durdurulması.
Envie, via sinais luminosos, esta mensagem à Olympic Carrier.
Emirlerinizi Olympic Taşıyıcı'ya bu mesajı ışık sinyalleriyle göndermek.
Olympic Carrier, ordeno-lhe que pare os motores imediatamente!
Olympic Taşıyıcı, Olympic Taşıyıcı! Hemen motorlarınızı durdurmanız emredildi. Cevap ver.
A Olympic Carrier vem direita a nós!
Olympic Taşıyıcı doğrudan bize geliyor efendim.
Da Olympic Carrier.
Olympic Taşıyıcıdan efendim.
Sra. Presidente, temos de eliminar a Olympic Carrier imediatamente!
Bayan Başkan, hemen Olympic Taşıyıcıyı saf dışı bırakmamız gerekiyor.
Temos instruções para destruir a Olympic Carrier, e regressar à Galactica.
Olympic Taşıyıcı'yı yok etmemiz emredildi ve Galactica'ya geri dönmemiz.
Dizia que a Olympic Carrier fora infiltrada pelos Cylons.
Devamlı Olympic Carrier'a Cylonların sızdığını söylüyordu.
- De onde? Da Olympic Carrier.
Olympic Carrier'dan, efendim.
Não consigo deixar de pensar na Olympic Carrier.
Devamlı aklıma Olympic Carrier geliyor.
Sei que chefiou a missão que destruiu a Olympic Carrier.
Olympic Carrier'ın yok edilmesi görevinin size verildiğinin farkındayım.
Respondi a um apelo na loja da Olympic.
Ben Olympic'teki mağazasına gittim.
- Eles vão sair da Olympic.
- Olimpik'ten çıkıyorlar.
- E Napier à Olympic.
- Napier Olimpik'e geri dönüyor.
Hope Anthony. 9246, East Olympic. - Porra!
- Hope Antony, 9246, Doğu Olympic.
Mas apanharam, com base numa acusação de tráfico e não pelos disparos na Olympic, naquela casa de tráfico.
Ama bunu ancak bir uyuşturucu nakli sayesinde yapabildiler. Olympic'teki uyuşturucu tekkesi cinayet yüzünden değil. Hatırladın mı, üç ölü vardı?
A minha noiva viu-te lutar umas vezes no Olympic.
Kız arkadaşım seni Olimpik'te dövüşürken bir iki kere izlemiş.
O Bobby tem um negócio de droga num prédio que é do Friedman, o Olympic, acho.
Bobby'nin biryerlerde bir uyuşturucu satıcısı var. Friedman'ın bir apartmanında, sanırım Olimpik'te.
Era um suspeito armado que entrara no Capa de Oro, no Olympic Boulevard, na periferia de Beverly Hills.
Silahlı bir şüpheli Capa de Oro'ya girmiş Beverly Hills sınırı Olympic Bulvarı'nda.
Se a Divisão da Olympic ligar, digam para irem bugiar.
Olimpiyat Birimi'nde ararlarsa cevabımızın olumsuz olduğunu söyle.
Acha que pode levar-me à Olimpic e Ferfaks?
Beni Olympic'le Fairfax'ın köşesine bırakabilir misiniz?
Solta-o.
Olympic'de bir kulübü varmış. Aynen söylediğin gibi.
Quando foi ao Olympic ajustar umas velhas contas tu seguiste-o lá.
Böylece... öcünü almak için Olimpik'e gittiği o gece... onu bir köpek gibi izledin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]