Ond translate Turkish

20 parallel translation

De ond vieram estes burros todos?

Bütün bu eşekler nereden geliyor?

Salva-me do Freddy!

Beni kurtar ond - Freddy!

Um hilariante negro "Adeus", "Ond'tá o malão"?

Şen şatır zenci bir adam : "Nerede şu kavun..."

Por ond'anda Romeu?

Romeo nerede?

Era um "ond".

O sadece başka bir YSF'eydi.

No regresso a casa após o "ond", outro namoro desastroso, pensei que há uma razão para lhe chamarem sexo atordoante.

YSF'den yani Yeni Sevgili Felaketi'nden çıkmış eve giderken buna akıl uçurtan seks demelerinin bir nedeni olduğunu düşündüm.

Para ond...

Sen neye...

Gegadra anne here fram pisse bune ond heora blod...

Min freondum ond min feondum

Min freondum ond min feondum!

Adeaglie pisne gast min freondum ond min feondum!

Ic de bebeod mid ealle strangesse daet du geblawest ond syrmest strange.

Dae gelicnesse ond afestna tha thim clute tha.

Forpon pas hofu dreorgiad, ond paes teaforgeapa tigelum sceaded hrostbeages hrof...

Ar ond heofonutungol sceal thurhswithan!

Thurh minum gewealde ond thinum maegen geclippath we thone lieg the ealla awestath.

Thurh minum gewealde ond thinum maegen... geclippath we thone lieg the ealla awestath.

Ond é que julgas que vais?

Nereye gittiğini sanıyorsun?

Tem várias impressões digitais dela, e de mais ninguém.

Ond kadının bir sürü izi var başka kimsenin yok.

- até ao oceano! - Ond está o Clarkson quando precisamos dele?

- Clarkson'a ihtiyacımız varken nerede?

Ond está o matador?

Matador nerede?

A entrada era através de uma sala ond se despiam.

Giriş, direk bir soyunma odasına açılıyordu.