Translate.vc / Portuguese → Turkish / Ono
Ono translate Turkish
104 parallel translation
No, señor, não é "Ono, dos, tres".
- Ne? "On doz kiraz." değil.
- Médio, para ficar mesmo ono.
- Orta pişmiş olsun ki ono kalsın.
A Sra. Ono está preocupada.
Bayan Ono endişeleniyor.
Não podemos esperar que a Sra. Ono cuide de vocês para sempre.
Bayan Ono'nun sonsuza dek sana göz kulak olmasını bekleyemeyiz.
Sra. Ono, muito obrigada por tudo o que tem feito por nós.
Bayan Ono, yaptığın her şey için sana çok teşekkür ederiz.
Como aquela foto do John Lennon com a Yoko 0no.
John Lennon ve Yoko Ono resmi gibi.
ONO Machiko
ONO Machiko
- E a Yoko Ono.
- Ve Yoko Ono.
- Ela arruinou a Plastic Ono Band.
- Plastik Ono grubunu mahvetmişti.
- E não é a Yoko Ono e as Cinco Bichas!
- Yoko Ono ve İbne Besli.
Chichi-yaku : KAMIJO Tsunehiko Ani-yaku : ONO Takehiko
Chichi-yaku KAMlJO Tsunehiko Ani-yaku ONO Takehiko
Yoko Ono.
Yoko Ono mu? Gerçekten mi?
Professor Ono!
Profesör Ono!
"Clínica Fechada"
Ono Kliniği, klinik kapalı.
"Estamos a mudar para nova localização." "Chiaki Ono, D.R."
Başka bir yere taşınıyoruz, Chiaki Ono.
Olá, Aluno Ono.
Merhaba, Ono Efendi.
Yoshimura-sensei serviu o meu pai, Jiroemon Ono.
Yoshimura-san... babam Jiroemon Ono'ya hizmet etti.
O meu pai, filho de uma antiga concubina, fui adoptado como herdeiro de uma família com 400 anos.
Babam, yaşlı Ono'nun metresini... 400 kokuya... evlat edindi.
É com grande gratidão que entro na Casa de Ono.
Derin bir minnettarlıkla Ono Evi'ne girdim.
Lutar era todo o que podíamos fazer. Sr. Ono...
Tak yapabileceğimiz savaşmaktı.
O meu par, Jiroemon Ono foi mandado para Osaka como negociador, para tentar tirar o clã da crise. Leave to speak!
Babam, Jiroemon Ono... krizde, kabileyi... yönetmek için, Osaka'ya gönderildi.
Legendas corrigidas e aperfeiçoadas por :
Kanichiro Yoshimura Kiichi Nakai Jiroemon Ono Yuji Miyake
~ § ~ "Cyber-God" ~ § ~ "Legendas by Keyser"
Shizu Yui Natsukawa chiaki Ono Takehiro Murata
Estás a criar um Yoko Ono.
Yoko Ono'yu üzerimize çekiyorsun.
Eles apanharam Onu-Koro.
Ono-koro'yu aldılar.
- A mascara de luz nao estava em Onu-Koro.
lşık maskesi Ono-koro'ya hiç gitmedi ki.
Com o John Lennon? E a Plastic Ono Band?
"John Lennon ve Plastic Ono Grubu."
São só bilhetes para o John Lennon e a Plastic Ono Band.
John Lennon ve Plastic Ono Grubu konserine bilet.
Primeira regra do agente :
Yıldızın sevgilisini kontrol altında tut çünkü bu Yoko Ono deli. Menajer olmanın ilk kuralı :
- Lako je tebi da prièaš, kad imaš ono što ti je potrebno.
Söylemesi sana kolay. Janine'le berabersin.
mas lembro-me disso grobovi izgledali ono baš-baš tužni, znaš vê.
Ama şunu hatırlıyorum mezar taşı çok üzücü görünüyordu.
- Uradio sam ono što si predložila.
Dediğini yaptım.
- Voli da glumi zajebanog Baju, a prièa da možeš biti ono što želiš i nek'se jebe onaj ko ne prihvati zezanje.
Joe Cool gibi davranmayı seviyor. Hani diyor ya istediğin gibi ol ve bir şakayı kaldıramıyorlarsa da siktir et.
- A ono na onim stolicama?
Ama ilgilenmiyorsun?
A Loco Ono não fica nesta casa!
Loco Ono bu evde kalmıyor!
Estive a falar com a Tina na outra noite, ela disse uma coisa que me deixou a pensar.
Dün gece Tinayla konuşuyordum da, söylediği bir şey aklıma takıldı. Yoko Ono aşkına.
Ele acha que sou a Yoko Ono da vossa amizade.
O benim sizin arkadaşlığınızın Yoko Oko'su olduğumu düşünüyor.
Muita gente nunca pensou que o bairro precisava... de um original da Yoko Ono de US $ 7 milhões.
Birçok kişi, bu bölgede 7 milyon dolarlık... orijinal bir Yoko Ono'ya gerek yok der.
Snake, é o Ono.
Snake, Ben Ono.
O John Lennon era o melhor dos Beatles, mas só soube depois de conhecer a Yoko Ono.
Beatles'ın en iyisi John Lennon'dı. Ama Yoko Ono'yla tanışana kadar anlayamamıştı.
Eu espero que a gente não tenha uma situação Yoko Ono.
İnşallah Yoko Ono durumu yaşamayız.
Jemaine, tu desses-te "oh no" junto para soar como "Ono."
Jemaine, Yoko olsun diye "yok o" dedin.
Tio Ono, é muito importante para mim.
Ono amca, benim için çok önemlisiniz.
Por favor, Tio Ono, não faça isto.
Lütfen Ono amca, bunu yapma.
Tio Ono, podes parar esta loucura.
Ono amca, bu deliliği durdurabilirsin.
Tio Ono, acho que é a altura de dizer ao Vice-Rei o nosso segredinho, em como nunca tencionou deixar a República e como é que realmente se importa com o seu povo.
Ono amca. Sanırım, küçük sırrımızı Valiye anlatma vakti geldi. Cumhuriyeti terk etmeyi hiç düşünmediğini ve halkınız için en doğrusunun kesinlikle bu olduğunu gösterme zamanı.
Mas tem muitos desafios a frente, e vou me abrigar nesta árvore.
- Steve Buscemi ve Yoko Ono ile yemeğe çıktığınızı sanmıştım. - Yine iptal ettiler. - Burada ne yapıyorsun?
Queres dizer que o Elton John escreveu isso?
Yani Yoko Ono'nun yazdığı kitap mı demek istiyorsun?
O filho da família Ono ficou doente e morreu.
Ono ailesinin çocuğu hastalandı ve öldü.
"Não há corpo, não há crime, não há crime, não há castigo".
Yoko Ono iş mi arıyor?
- Como que a vossa Yoko Ono?
Lexie, Yoko Ono'n gibi miydi?