English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Oooh

Oooh translate Turkish

128 parallel translation
Oooh, agora!
Duur!
Ooh, vejam aquilo.
Oooh bakın.
- Ooh-oooh, ooh-ooh-ooh-ooh - Estava quente e úmido.
Sıcak ve ıslaktı.
Faz-me... oooh... tremer,
Allak bullak eder beni
Oooh, Tommy, Tommy, Tommy, Tommy.
Yanındayım, hissediyor musun? Oooh, Tommy, Tommy, Tommy!
Ooooh, bebé
Oooh, bebeğim!
Ooooh, querida
Oooh, bebeğim!
Está despedida, Miss Drake.
- Kovuldunuz bayan Drake. - Oooh.
Hee hee.
Oooh! Aaooh!
Vá lá, linda, maltrata-me!
Oooh, bebeğim, bebeğim, oyna, oyna. Oooh, canımı yak bebeğim, canımı yak!
Mas acho que já sabias disso.
Oooh! Sanırıyorum sen bunu zaten biliyordun.
Oooh... Festa da colina do Magruder para a da Breeder.
Magruder'ın Breeder's Hill baskını.
- E tem mais 4 malas aqui. - Oooh.
Dört çanta falan getirdim iste.
Essa doeu.
Oooh! Bu acıtacak!
Max!
- Oooh! - Max!
Oooh, meu Deus, "sou uma tola apaixonada"!
Aman Tanrım! Fool in Love!
Navy Seals!
Oooh! Donanma Komandoları!
À batida da meia-noite... à hora das bruxas... os mortos levantam-se... da morte!
Oooh! Gecenin darbesiyle cadıların saati ölülerden hortlaklar doğruluyor.
Nem mais.
Oooh! Kesinlikle.
Oooh... Gosto dessa expressão.
O ifadeyi seviyorum.
Não vai fazer "Oooh..."?
"Ooooh..." demeyecek misin?
Um passe rápido para Jesse Ryan, e, oooh, bateram-lhe com violência!
Jesse Ryan'ı çabucak geçti, ve ahhh kötü bir darbe aldı!
Eu sou voluntária a limpar o parque e tu a despejá-lo.
Oooh! Ben parkta gönüllü temizlikçilik yapıyorum sen ise oraya çöp atıyorsun!
Oooh!
Oooh!
Oooh! Mandarmos embora como se fossemos uns novatos.
Bizi birer acemi çaylak gibi paketleyip postaladı.
Trate de desenferrujar o seu sueco, Dr. Pavlov... isto pode bem dar-lhe o Prémio Nobel.
Oooh-hoo-hoo-hoo! Bilginizi tazeleyeyim, Dr. Pavlov. Bu sizin Nobel ödülünüz olabilir!
Oooh-hahhh!
Oooh-hahhh!
Oooh, anda lá!
Oooh, c'mon!
Oh, perfeito!
Oooh, harika.
Ah. Você vai mostrá-los para aquela anciã mística que encontrou.
Oooh, demek onları şu yazıldığın eski mistiğe göstereceksin demek.
Oh, e o casco interno não está seguro?
Oooh, iç gövde sağlam değil mi?
Nem quero imaginar tal coisa.
Oooh o sahneyi düşünmek bile istemiyorum.
Josh, isto é óptimo.
Oooh Josh, bunlar harika. Başlıyoruz.
Devias ter visto o que comprámos ao Pete Gibbons.
Pete Gibbons'a aldığımızı görmeliydin. Oooh!
O bastante para te safar do aperto, bochechinhas larocas.
Oooh, seni o sıcak koltuktan kaldıracak kadar şekerim! - Onu tam önlerinden vurdun.
Oooh, topaste-me a olhar para ele!
Kazık atıyorsun.
Oooh bwahoo ohh... Chefe.
Şef!
Encontrámos ouro.
Oooh, başardık!
Oooh
Oooh...
Oooh!
Hayır, hayır, hayır.
Oooh!
Hadi, dostum.
Oooh!
* Pis bir dünyada yaşıyoruz... * Oooh!
Oooh. - Um local?
Yerli mi?
Whoa! Oooh! Meu, esta viagem foi mesmo marada!
Dostum bu yolculuk harbi yolculuktu!
Oooh.
Çok hızlı, uzun bacaklar.
Ó... soltem-me!
Oooh!
Oh!
Wuu - huuu Oooh!
Repete lá isso. Repete lá.
Oooh, bir daha söyle.
Esplêndido.
Oooh... ahh... harika!
A fazer...
"Oooh" diyerek!
Oooh, tu ficas
Öylesin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]