English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Oracle

Oracle translate Turkish

63 parallel translation
Há 400 anos, o Oráculo Neuchung previu que o Gompen Tarma, que significa "Menino de Ouro" em tibetano, seria levado para uma nova cidade, a Cidade dos Anjos e salvo por um homem que não é nenhum anjo.
400 yıI önce, Neuchung Oracle, "Gompen Tarma"'nın "... " ... ki bu, Tibetçede" Altın Çocuk "'demek "Melekler Şehri" denen yeni bir şehre götürüleceğini haber vermiş. Melek olmayan bir adam tarafından kurtarılacakmış.
Compromissos de fazer um transporte do Oracle e
Oracle dan 1 port için taahhüt ve
Ajudando-a nesta luta, a Oracle... que outrora foi a parceira do Batman, a Batgirl.
Ona, mücadelesinde yardım eden ise, "Kahin" denilen... Batman'in ilk evlatlığı, Batgirl'dür.
Caso não tenha reparado, vivo com a Barbara Gordon, também conhecida como Oracle.
Pek fark etmesen de, Kahin ismiyle bilinen Barbara Gordon ile yaşıyorum.
Só não entendo como a Oracle, a fonte de toda a informação pode ter a minha filha debaixo do seu teto e nem sequer saber.
Sakinleşmeye ihtiyacı var. Anlayamadığım bütün bilgilerin merkezi olan Kahin, çatısında kızımla yaşayıpta bunu bilmez.
Bem, siga o meu exemplo, Oracle... Não podemos ser mãe e salvar o mundo.
Onu bende alırsan Kahin, anne olamaz, dünyayı da kurtaramazsın.
Oracle, está à escuta?
Kahin, hatta mısın? Evet, buradayım.
Essencialmente, começam com uma ideia, andam por aí a vendê-la, juntam algum capital, e depois vendem-na a uma companhia maior. Seja a Microsoft, a Oracle, a Intel.
Basitçe anlatmak gerekise bir fikir bulurlar, pazarlamasını yapıp sermaye toplarlar, sonra da Microsoft, Oracle ya da Intel gibi daha büyük şirketlere satarlar.
Tru Davies, 1723 Oracle.
Tru Davies, 1723 Oracle.
Oracle, como está isso?
- Kâhin, durumun nedir?
Oracle, vai para a sala do servidor.
Oracle sunucu odasına giriş serbest.
Oracle, retira o disco rígido.
- Hard diski çek al.
- Oracle.
- Oracle.
- Oracle, ouve-me com atenção!
- Oracle, beni çok dikkatli dinle.
Espera, Oracle, aquele tipo que passou agora por ti tem uma Makarov carregada no interior do casaco.
Dur bekle Oracle, şu adam, tam önünden geçen ceketinin altında dolu bir Makarov taşıyor.
Oracle, mantém-no ocupado.
Oracle, onu meşgul et.
Sidewinder, Oracle, estão-me a ouvir?
Sidewinder, Oracle, alındı mı?
"SMALLVILLE" 5.21 - ORACLE
"Kahin"
Mas ele o fez estudando máquinas oráculo, que são como super máquinas de Turing, não são máquinas que podemos achar ou construí-las a partir de peças comuns, mas mesmo assim são entidades teóricas.
Bu şeyleri, görünümü bir çeşit süper Turing makinelerine benzeyen "oracle" makinelerinin, ötesine geçerek yaptı. Oracle makineleri, sıradan bir dizayn işinin neticesi olarak görülmesi mümkün olmayan makinelerdir. Bununla beraber ;
Eu posso finalmente ir ver o oráculo sem ter que me tratar a hemorragias nasais.
Sonunda Oracle stadyumuna burun kanaması tedavisi dışında gidebileceğim.
O oráculo da Oracle.
Oracle'ın kahini.
A aceder à rede Oracle.
Jarvis, nerede? Oracle ağına giriyorum.
- Muito bem, parece-me que temos aqui um sistema baseado em Oracle.
Sanırım Oracle tabanlı bir sistem var.
Vamos consultar o oráculo.
Oracle bi danışalım.
Vamos consultar o oráculo.
Oracle sormamız lazım.
O Oráculo acabou de sair.
Oracle az önce ayrılmadı mı?
Protegeram o escravo que viaja com a profetisa.
Oracle ile seyahat mal koruyun.
- Vai para norte, encontra o oráculo.
- Kuzeye doğru seyahat et. Oracle yi bul.
- Oráculo?
- Oracle? Nerede tam olarak?
- Tenho que ir ver o oráculo.
- Oracle ile konuşmam lazım
Isto nunca teria acontecido no Clube do Oráculo.
Böyle bir şey Oracle Club'da hiç olmazdı.
Oráculo...
Oracle.
Vê a cápsula do oráculo.
Oracle kapsülüne bakalım.
Meu, o oráculo parece verdadeiro.
Oracle ne kadar gerçekçi görünüyor arkadaş ya.
Hipóteses da tripulação sobreviver se colidirmos.
Oracle, çatışmamız durumunda mürettebatın hayatta kalma şansı nedir?
Depois, o assassino escondeu o corpo da Anabelle na cápsula do oráculo, sem saber que, ao usar a pistola, deixou provas cruciais.
Bu noktada katil Anabelle'in cesedini Oracle kapsülüne sakladı. Thorian ateşleyicisini kullanmanın geride çok önemli bir kanıt bıraktığının farkında değildi.
A cloud da Oracle terminou a análise.
Oracle Cloud analiz işlemini tamamladı.
Tudo bem, é hora de levá-lo para o Oracle.
Onu mekanımıza götürmenin vakti geldi.
A Oracle disse para que olhassemos entre os mortos.
Kahin, bizi ölülerin arasında aramayı düşünmezler dedi.
A Oracle.
Kâhin.
A Oracle disse-me para vir aqui, ao Templo de Poseidon.
Poseidon Tapınak'ındaki Kâhin buraya gelmemi söyledi.
Acabei de saber que ele foi demitido da Oracle, e aparentemente a sua mulher largou-o.
Oracle'dan kovulduğunu az önce öğrendim ve anlaşılan karısı da onu terk etmiş.
Oracle Sparc T4-2.
Oracle Sparc T4-2. Oracle.
Oracle.
Tamam.
Oráculo - reproduzir.
- Oracle, tekrar oynat.
Fui ver O Oráculo.
Oracle'ı görmeye gittim.
Presumivelmente, o Oráculo predisse essas dificuldades.
- Herhalde Oracle bu zorlukları önceden görmüştür.
Saí-me bem, a Oracle comprou-me a empresa.
Başarılı sonuçlandı. Sonra Oracle satın aldı ama.
Sabes que ele já se reuniu com a HP, a Cisco e a Oracle?
HP, Cisco ve Oracle ile çoktan anlaşma sağladığını biliyorsunuz.
- Law and Oracle
Bahör
O Oráculo disse isso?
- Oracle böyle mi söyledi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]