Translate.vc / Portuguese → Turkish / Oro
Oro translate Turkish
122 parallel translation
algum dia um encontrará uma semente de oro em sua cornija.
Her zaman kayadan altın külçesini kanırta kanırta çıkartırlar!
Quanto antes me mostrares esse oro, mais depressa os recuperarás. Como pode Tarzan saber?
Altını ne kadar çabuk gösterirsen ailene o kadar çabuk kavuşursun.
E laminaram a imagem com oro pro.
Ve onlar heykeli saf altınla kapladı.
Chamaram-lhe "Cañón Del Oro", que significa Desfiladeiro do Ouro.
Oraya "Canon Del Oro" derlermiş, yani Altın Kanyonu.
Cañón Del Oro.
Canon Del Oro.
O Cañón Del Oro, o Adams Perdido.
Canon Del Oro, Biçare Adams.
La para o Cañón Del Oro.
Canon Del Oro'ya gidiyordu.
Não existe nenhum Cañón Del Oro.
Canon Del Oro diye bir yer yok.
Como certos italianos diziam de vez em quando : É uma pista?
Bazı İtalyanların zaman zaman söyledikleri gibi, non e oro tutto che scintilla.
Todo o ouro...
Oro tutto.
Não me esqueci que esse maldito!
O oro.pu çocuğunun yaptıklarını unutmadım daha!
- Filho de cadela!
- Seni oro.pu çocuğu!
Mas raramente oro a ele.
Ama nadiren dua ederim.
- Sim, mas isso depois passa. Oh, seu filho da... Eu fico com ele!
- evet, ama artık geçti oh, seni alçak oro... bunu alıyorum!
"Estarei no Hotel Paloma de Oro na Cidade do Panamá na quarta."
"Çarşamba günü Panama City'deki Paloma de Oro Oteli'nde olacağım."
Liguei para o bar Oro Verde, em Saragosa.
Saragosa'daki Oro Verde Barı'nı aradım.
Preciso alcançar o satélite de Oro Valley. Segura isto.
Oro Valley'e gitmeliyim, büyük çanağa.
Elaine, tens de comprar esta escova de dentes eléctrica a Orident.
Hey, Elaine, şu yeni aldığım elektronik diş fırçasından almalısın. - Oro-Dent.
A Orident.
Oro-Dent.
Orident... a escova eléctrica.
Oh, Oro-Dent, şu elektronik diş fırçası.
Seriamente, cuidava seu dentifrício como se fora oro.
Cidden, diş macununu sanki altınmış gibi korurdu.
Todos os dias, oro aos Profetas para que encontres paz nessa tua vida nova.
Her gün Kahinler'e sana yeni hayatında huzur vermeleri için dua ediyorum.
Foda, merda, pica, cú tetas, chupador puta, pentelhos, buceta, bundão, Barbra Streisand!
Piç, ibne, göt, s...... ... oro.. ya...., kıç deliği Barbra Streisand!
Afirmativo! "El Toro de Oro".
Anlaşıldı. El Toro de Oro.
Oro para que exista o paraíso... e que se torne um anjo. Assim, quando eu morrer... finalmente poderemos ficar juntos.
Cennetin varolması ve senin bir melek olman için dua edeceğim ve bu şekilde öldüğümde nihayet beraber olabileceğiz.
Amaranto e Playa de Oro.
- Amaranto var. Orada Altın Plaj var.
Sol D'Oro.
Sol d'oro.
- Ouve, seu filho da...
- Dinle beni seni oro...
Nick, tiveste uma oportunidade de oro atrás de outra esta noite.
Sızdı! Nick, bu gece eline iki çok iyi fırsat geçti.
Esta noite, às 11.00, na Praia de Oro.
Bu gece 11'de, Praia de Oro'da.
Cubano de Oro.
Cubano de Oro.
Filho da... Para o diabo com isso!
Seni oro... lyyy.
Puta de merda, deixa-a.
Seni oro... u bırak kızı dedim!
Puta de merda.
Pis oro... u.
Grande porra!
Oro...
Carlos, grande sacana!
Carlos! Seni oro... çocuğu!
- Filho da...
- Seni oro...
O filho da mãe usou-a como escudo.
Oro.pu çocuğu, onu kalkan olarak kullandı.
Era um suspeito armado que entrara no Capa de Oro, no Olympic Boulevard, na periferia de Beverly Hills.
Silahlı bir şüpheli Capa de Oro'ya girmiş Beverly Hills sınırı Olympic Bulvarı'nda.
eu oro a Deus para salvar-te de tal situação mas entenderás e igual que amaras
Sende aşık olduğunda anlayacaksın beni. Ama kendini seversen, beni daha iyi anlayacaksın.
Eu oro por você em meu coração quando você veio aquí, aquí no havía nada comigo
Her nevesin dualarımla korunacak. Bura geldiğim zaman kimsem yoktu, hiç kimse!
- Filha da...
Oro...!
Não trabalho para aquela cabra.
Ben o oro... için çalımıyorum.
Agora já sei o que o sacana tem feito.
Şimdi Oro... çocuğunun ne yaptığını biliyorum.
Tens razão, temos que encontrar este Marilyn Manson... e tenho que dar aquele bastardo ou cabra algumas coisas... que vêm da minha mente ou pénis.
Haklısın, bu Marilyn Manson'u bulmak zorundayız ve ben de bu p.çe veya oro.puya aklımdan veya penisimden biraz vereceğim.
Filho da mãe!
Oro... çocuğu.
Filho da mãe, estava a esconder-se mesmo à vista.
Oro... çocuğu, basit görünerek saklanıyordu. Tamam.
Nos dias que correm ninguém olha muito para o chão, mesmo que esteja coberto de oro. Encontrará, sim.
Bulabilir.
Viste a tipa que está com ele?
Şu oro.. u ile birlikte olduğuna inanabiliyor musun?
Vem pro pau, filho de uma puta!
Gel bakalım oro...
- A FESTA É NO S.H.I.T. - O...
Bu o oro...