Translate.vc / Portuguese → Turkish / Oríon
Oríon translate Turkish
45 parallel translation
Ele é um Oríon, Doutor.
- Bence o bir Orionlu.
Oríon?
- Orionlu mu?
A inteligência relata que contrabandistas de Oríon têm invadido o Sistema Coridian.
Orionlu kaçakçılar Coridan sistemini yağmalıyordu.
Estamos a 320 anos-luz da Terra num planeta sem nome com órbita à volta de uma estrela da constelação de Oríon.
Dünyadan 320 ışık yılı uzakta, isimsiz bir gezegende. Orion takım yıldızının yörüngesindeyiz.
Em Oríon o Caçador, as coisas estão a mudar, não apenas por as estrelas se moverem, mas também por as estrelas estarem a desenvolverem-se.
Avcı Orion takımyıldızında sadece yıldızların hareketinden değil gelişiminden dolayı da bir değişim söz konusu.
Muitas das estrelas de Oríon são quentes, jovens e de vida curta.
Orion'un birçok yıldızı, sıcak, genç ve kısa ömürlü.
Se projectássemos Oríon rapidamente para o futuro, observaríamos os nascimentos e mortes espectaculares, de dezenas de estrelas, brilhando intensamente e apagando-se, como pirilampos na noite.
Eğer Orion'u zamanda ileri sararsak geceleyin yanıp sönen ateşböcekleri misali düzinelerce, doğan ve patlayarak ölen yıldız görebiliriz.
Uma delas, foi denominada Projecto Oríon.
Bunlardan biri Orion Projesi.
A Oríon, absolutamente praticável, e em vias de desenvolvimento nos E.U.A. foi abandonado quando foi assinado o tratado internacional, que proíbe a detonação de armas nucleares no espaço.
Uluslararası bir anlaşma ile uzayda nükleer silah kullanımı yasaklanana kadar Orion projesi Amerika tarafından yürütülen ciddi bir girişimdi.
Na minha opinião, foi pena, Oríon constituía a melhor utilização para as armas nucleares, desde que as naves não partissem de muito perto da Terra.
Bence, Orion gemisi nükleer enerjinin en faydalı kullanımını getirirken, dünya için de bir risk oluşturmuyordu.
As naves Oríon e Dédalo poderiam deslocar-se, a 10 % da velocidade da luz.
Orion ve Daedalus ışık hızının yüzde 10 hızı ile çalışabilir.
Não parece provável que tais naves, sejam construídas antes de meados do século XXI, apesar do facto de, se o quiséssemos, a Oríon poder ser construída já.
Bu tür gemilerin 21. yüzyılın ortalarına kadar yapılabilmesi mümkün görülmemekle birlikte Orion gemisini şu an gerçekleştirebiliriz.
Talvez a Oríon e a Dédalo pudessem ser usadas como naves para multigerações, de modo que aqueles que chegassem a um planeta fossem descendentes afastados, dos que tinham iniciado a viagem alguns séculos antes.
Belki de bu gemiler nesiller boyunca kullanılarak 3. nesillerin diğer yıldızlara ulaşmaları sağlanılabilir.
Como a Nebulosa de Oríon, a 1.500 anos-luz de distância, da qual há partes em colapso gravitacional.
1500 ışık yılı uzaktaki Orion Bulutsusundaki gibi parçalar çekim kuvvetiyle çökerler.
Tenho apenas um momento, mas quero que vejam uma imagem de Betelgeuse, na constelação de Oríon.
Görmenizi istediğim, Orion takımyıldızında bulunan Betelgeuse'un bir resmi var
Podia dedicar-me ao comércio em Régulus ou na colónia de Oríon...
Ya da Regulus'la veya Orion Kolonisiyle iş yaparım.
O Chris, um comerciante de Oríon, a negociar mulheres escravas de pele verde...
Bir tüccar mı yani, yeşil hayvan kadınları, tutsakları satmak mı?
É o Cinto de Oríon.
Orion takım yıldızı.
Ela está a ser atrevida e quer abrir o cinto de Oríon.
Çok yaramaz ve Orion'u baştan çıkarmaya çalışıyor.
A estrela no ocidente è Sírio, a estrela mais brilhante no cèu nocturno, que, a 24 de Dezembro, alinha com as 3 estrelas mais brilhantes na cintura de Oríon.
Sözü edilen doğudaki yıldız Sirius'tur, 24 Aralık'ta gece gökyüzündeki en parlak yıldızdır ve Orion kuşağındaki diğer 3 parlak yıldızla aynı hizadadır.
É aquele o cinturão de Oríon?
Bu Orion'un kemeri değil mi?
Tal como a nuvem de poeira disse a Oríon :
Toz bulutunun Orion'a dediği gibi :
Esta é a constelação de Oríon e esta é a Betelgeuse, e sabemos que é extremamente instável, porque escureceu cerca de 15 % nos últimos 10 anos.
Bu Orion Takımyıldızı ve bu da Betelgeuse ve biliyoruz ki son derece kararsız çünkü geçen 10 yıl içinde parlaklığı % 15 oranında azaldı.
Quando Betelgeuse tiver explodido, a constelação de Oríon ficará muito diferente.
Betelgeuse yok olduğu zaman Orion Takımyıldızı çok farklı görünecek.
Mas é na morte das estrelas velhas, que nascem estrelas novas, é muito parecido com o ciclo de morte e renascimento aqui na Terra, mas numa escala cósmica, e podemos ver isso a acontecer hoje na constelação de Oríon, porque no punho da espada podemos ver isto :
Ama yeni yıldızların doğduğu yer yaşlı yıldızların derinlikleridir ve tıpkı dünyada olduğu gibi bir yaşam ve ölüm döngüsü gibi ama bu olay evrensel bir ölçekte cereyan etmekte ve bunun bugün de Orion Takımyıldızı'nda gerçekleştiğini görmektesiniz çünkü kılıç sapında bunu görebilirsiniz :
a nebulosa de Oríon.
Orion Nebulası.
A nebulosa de Oríon é uma das maravilhas do Universo.
Orion Nebulası evrenin harikalarından biridir.
Este é o espectro da luz da nebulosa de Oríon obtido pelo telescópio espacial Herschel, no fundo, é uma imagem da luz vinda do espaço interestelar.
Bu, Orion Nebulası'nın Herschel Uzay Teleskobu tarafından çekilen bir ışık tayfıdır bu yüzden gerçekten ışığın yıldızlar arası bir fotoğrafıdır.
Normalmente não mostraria um gráfico como este, mas isto é fascinante, porque mostra que esta nuvem de gás, a nebulosa de Oríon, não é apenas uma nuvem de elementos.
Size normalde bunun gibi bir grafik göstermeyeceğimi biliyorsunuz ama bu çok büyüleyici, çünkü gösterdiği şey bu gaz bulutunun, Orion Nebulası'nın sadece bir element bulutu olmadığıdır.
É uma fotografia tirada pelo telescópio espacial Hubble, durante um período de 11 dias, e focou a sua câmara no mais pequeno pedaço de céu logo abaixo da constelação de Oríon.
Bu, Hubble Uzay Teleskobu tarafından 11 gün boyunca çekilen bir görüntüdür ve merceğini Orion Takımyıldızının hemen aşağısındaki çok küçük bir gökyüzü parçasına odakladı.
Então, 9 bilhões de anos depois de tudo ter começado, num pedaço banal de espaço na ramificação Oríon do braço de Perseus de uma galáxia chamada Via Láctea, nascia uma estrela a que chamamos "Sol", que ilumina o nosso sistema solar embrionário com luz.
Ve sonra, her şey başladıktan dokuz milyar yıl sonra Persius kolunun Orion çıkıntısında çok da dikkat çekmeyen bir parça boşlukta güneş dediğimiz, yeni oluşan güneş sistemimizi ışıkla aydınlatan bir yıldız doğdu.
Tecnicamente é a constelação de Oríon.
Teknik olarak takımyıldızının ismi Orion.
Cinco horas em ascensão reta e declinação a 5º... Cinturão de Oríon.
Ufuktan yükseklik derecesi saat 5 yönünde, 5 derecelik sapma ve oradaki Orion.
E encontrei-a ali, na Cintura de Oríon, julgo eu.
Ve onu buldum, Orion kuşağında, galiba.
perseguidas não por ursos, mas por Oríon, o caçador, que as observou, às escondidas, durante uma das suas caminhadas. Oríon ficou louco de desejo.
Avcı Orion bir gün etrafta gezerken onları gözetlemişti ve arzu ile çılgına dönmüştü.
Quando Oríon foi morto pela picada de um escorpião, Zeus colocou-o no céu, onde podia continuar a perseguir as sete bonitas irmãs.
Orion bir akrep iğnesiyle öldürüldüğünde Zeus onu yedi güzel kardeşi kovalamaya devam edebilmesi için göğe yerleştirdi.
As estrelas na nebulosa por baixo da Cintura de Oríon são recém-nascidas, com cerca de cinco milhões de anos, e ainda envolvidas pelo gás e poeira de que nasceram.
Orion Kuşağı'nın altındaki bulutsudaki yıldızlar yeni doğmuşlardır yaklaşık beş milyon yıllıktırlar ve onları hayata getiren gaz ve tozla sarılıdırlar hala.
Uma estrela cerca de 15 vezes mais maciça do que o Sol, uma como Rígel, a supergigante azul que forma o pé direito de Oríon, tem outro destino à sua espera.
Orion'un sağ ayağını oluşturan mavi süper dev Rigel gibi Güneş'ten yaklaşık 15 kat daha büyük olan bir yıldızın kaderi farklıdır.
Mas para uma estrela com massa 30 vezes superior à do Sol, uma estrela como Alnilam, na Cintura de Oríon, nada travará o seu colapso.
Ancak Orion Kuşağı'nda bulunan Alnilam gibi Güneş'ten 30 kat daha büyük yıldızlar söz konusu olduğunda durmak yoktur, sadece çöküş vardır.
Daqui a dez ou 20 milhões de anos, parecerá, por um momento cósmico, que Oríon está, finalmente, prestes a apanhar as sete irmãs.
Bundan 10 veya 20 milyon yıl sonra kozmik bir an için de olsa Orion nihayet Yedi Kız Kardeşleri yakalayacakmış gibi görünecek.
Mas antes de tê-las em seu poder, as maiores estrelas de Oríon transformar-se-ão em supernovas.
Ama onları pençesine düşürmeden önce Orion'un en büyük yıldızları birer süpernova haline gelmiş olacak.
A perseguição de Oríon às Plêiades terminará por fim, e as sete irmãs deslizarão suavemente para os braços acolhedores da Via Láctea.
Orion'un Yedi Kız Kardeş'i yakalama çabası nihayet sona erecek ve Yedi Kız Kardeş Samanyolu'nun kendilerini bekleyen kollarına sakince süzülecek.
A espada, as três estrelas, embora uma não seja uma estrela mas é a Nebula de Oríon, por baixo do cinturão de Orion.
Kılıç, üç yıldızdır. Aslında biri yıldız değil, Orion Nebulası'dır. Orion kuşağından aşağıda durur.
Claro que, Oríon seria certamente neutro.
Elbette.
É a Cintura de Oríon.
Bu Orion kuşağı.