Translate.vc / Portuguese → Turkish / Oscar
Oscar translate Turkish
2,940 parallel translation
Chegou finalmente a altura do Oscar deixar a saia da mãe.
Nihayet Oscar için annesinin yanından ayrılma vakti geldi.
A floresta do Oscar é um mimo no reino dos chimpanzés parece rica e luxuosa, mas é um sitio duro para se viver.
Oscar'ın orman evi, şempanzeler için gerçek bir malikane gibi. Bitki örtüsü zengin ve yemyeşil, lakin hayat sürmek için zor bir yer.
Encontrar aqui comida é um trabalho a tempo inteiro que envolve a familia toda, incluindo o Oscar.
Yiyecek arayışı tüm ailenin dahil olduğu tam zamanlı bir iştir. Oscar da dahil.
Chiu, Oscar. chiu.
Şşş, Oscar. Şşş.
Oscar chega-se a Isha.
Oscar Isha'ya sıkıca sarılıyor.
O Oscar e os outros estão em perigo.
Oscar ve diğerleri gerçekten tehlikede.
Isha sabe que Cicatriz é a maior ameaça para o pequeno Oscar, e fugiu para encontrar o conforto.
Isha, Scar'ın minik Oscar için en büyük tehdit olduğunu biliyor ve koşuşturmaca çok yakınlarındaydı.
O Oscar vai depender do leite da mãe por um bom bocado, e para continuar a ter leite
Oscar bir süre daha annesinin sütüne ihtiyaç duyacak, ve sütün devamlılığı için de
O Oscar está na pré-escola.
Oscar "ceviz anaokulu" nda.
Agora o Oscar ficou sem nozes.
Şimdi Oscar'ın cevizleri bitti.
Até o nosso rapaz o Oscar ficou ko.
Hatta oğlumuz Oscar bile nakavt olmuş.
Especialmente o Oscar.
Özellikle Oscar'ın.
Está mesmo cheia de trabalho por causa do Oscar, mas a paciência dela parece que nunca acaba.
Oscar canına tak etmiş gibi, ama sabrı hiç tükenmiyor.
O Oscar é um chimpanzé com sorte.
Oscar şanslı, genç bir şempanze.
Isha apanha um pouco para ela e para o Oscar.
Isha kendisi ve Oscar için özel zulasını topluyor.
Finalmente, uma coisa que o Oscar pode comer sem a ajuda da mãe.
Velhasıl, annesinin yardımı olmadan Oscar'ın yiyebileceği bir şey.
Oscar e Isha observam a partir dos lados.
Oscar ve Isha kenardan onları izliyor.
Para o Oscar, está na hora de tentar arranjar um lugar na mesa dos adultos.
Oscar için, yetişkinlerin masasında sandalye kapmayı deneme zamanı geldi.
Como sempre, o Oscar é o ultimo da linha, e perdeu o prato principal.
Her zamanki gibi, Oscar sonuncu sıradaydı, bu nedenle ana yemeği kaçırdı.
Se a Isha e o Oscar quiserem dormir seguros, o único sitio é subir.
Eğer Isha ve Oscar güvenli bir şekilde uyumak istiyorlarsa, tek çare yukarısıdır.
Como a maioria dos putos, o Oscar odeia a hora de dormir.
Çoğu çocuk gibi, Oscar da yatma vaktinden nefret eder.
A Isha e o Oscar descem pela saida.
Isha ve Oscar merdivenleri heyecanlı bir şekilde iniyorlar.
O futuro do Oscar está nas mãos deles.
Oscar'ın geleceği hepsinin ellerinde.
Aprender, para o Oscar, vai ser um processo lento.
Öğrenme, Oscar için, yavaş ilerleyen bir proses.
O Oscar tenta ficar quente com a Isha.
Oscar Isha'dan elde edebileceği tüm sıcaklığı alıyor.
A Isha e o Oscar estão em apuros.
Isha ve Oscar'ın başı dertte.
Grupo do Oscar está em desfeito e muito abalado.
Oscar'ın grubu perişan halde ve fena şekilde sarsılmış durumda.
No meio do caos, o Oscar perdeu o contacto com a mãe.
Bu kaos ortamında, Oscar annesiyle bağlantısını kaybetti.
O Oscar não sabe da morte da mãe e procura-a por toda a parte.
Oscar annesinin öldüğünü bilmiyor ve her yerde onu arıyor.
O corpo em crescimento do Oscar precisa de alimentos.
Oscar'ın gelişen vücudu devamlı yiyeceğe muhtaç.
Oscar tem de gastar menos tempo a procurar e focar-se mais tempo na sobrevivência.
Oscar aramayı bırakmalı ve kendi yaşam mücadelesine odaklanmalı.
A fome leva o Oscar a um ninho de abelhas.
Açlık Oscar'ı arı kovanına sürüklüyor.
A perda do Oscar vai ser o ganho de Freddy.
Oscar'ın kaybı yine Freddy'nin kazancı olacak (! )
Oscar é o primeiro a ser mordido.
Oscar ısırılan ilk birey oluyor.
Oscar mantém a distância.
Oscar mesafesini koruyor.
O Oscar está a perder peso rapidamente, e sem ninguém para prepará-lo, está a ser dificil de manter os carrapatos e outros insectos fora da pele.
Oscar çabucak kilo kaybediyor, ve kimse onu tımarlamadığından, kene ve diğer böcekleri derisinden uzak tutmak giderek zorlaşıyor.
O Oscar tem de encontrar outra mãe.
Oscar'ın başka bir anne bulması lazım.
Mais uma vez, Oscar é rejeitado.
Tekrar ve tekrar, Oscar reddediliyor.
Oscar tentou tudo, mas continua sozinho.
Oscar her şeyi denedi, ancak hala yalnız.
Oscar pelo menos encontrava a melhor comida e descobria o que é seguro para comer.
Oscar en azından güzel yiyeceği bulacak ve hangisini yemenin güvenli olduğunu öğrenecek.
Freddy não é conhecido pela sua tolerância, mas Oscar não é uma ameaça.
Freddy hoşgörülü değildir, ama Oscar da meydan okumuyor zaten.
Uma aceitação suave é mais do que o Oscar estava á espera.
Şefkatli bir kabul, Oscar'ın umut ettiğinden de fazlası.
Com o passar dos dias, a relação do Freddy e do Oscar começa a mudar.
Günler geçtikçe, Freddy ve Oscar'ın ilişkisi değişmeye başlıyor.
Freddy permite ao Oscar andar nas costas dele o que usualmente só uma mãe o faria.
Freddy, genellikle bir annenin yaptığı gibi Oscar'ın sırtına binmesine izin veriyor.
Freddy ia adoptar o Oscar.
Freddy, Oscar'ı evlat edindi.
Só a ser trazido para estas nozes não ajudava o Oscar, mas agora apareceu o Freddy e dá-lhe um bocado cada vez que ele parte uma noz, como a mãe dele fazia.
Oscar'ı sadece bu cevizlere yönlendirmek, ona yardımcı olmuyor. Ama şimdi Freddy işi iletiyor ve her kırdığının ilkini yeni arkadaşı Oscar'a veriyor. Tıpkı annesinin bir zamanlar yaptığı gibi.
É a melhor refeição do Oscar desde que a mãe desapareceu.
Isha yok olduğundan bu yana Oscar'ın yediği en iyi yemek.
A aprendizagem que parou quando o Oscar ficou orfão começou outra vez.
Eksik kalan öğrenme süreci, Oscar evlat edinilince yeniden başlıyor.
Ele está com um sábio e hábil chimpanzé que tem muito a oferecer.
Oscar, öğretecek çok şeyi olan, bilge ve yetenekli bir şempanzeyle beraber.
Para aonde quer que o Freddy vá, o Oscar segue-o.
Freddy nereye, Oscar oraya.
E o que o Freddy faz, o Oscar copia.
Freddy ne yaparsa, Oscar kopyalar.