P3x translate Turkish

A energia EM no cristal intacto que trouxemos de P3X-562 pode ser a chave.

İletişim kurduğumuz kristalin içindeki EM enerji anahtar olabilir.

O laboratório continua a fazer testes mas tenho a certeza que se desintegra porque o campo electromagnético da Terra é mais forte que o de P3X-562.

Lab'da deneyler yapıyorlar ama eminim ki o da parçalanmaya başlamıştır çünkü dünyanın EM alanı P3X-562'inkinden daha güçlü.

Foi designado P3X-797.

P3X-797 ile ifade edildi.

É assim que os primitivos eram chamados em P3X-797.

P3X-797'de ilkellere koydukları ad.

Na lado da luz de P3X-797.

P3X-797'in aydınlık tarafında.

Aposto que o pessoal do P3X-422 seria...

İddiaya girerim ki P3X-422'teki millet...

Meu General, a SG-1 violou a lei em P3X-775.

Efendim, SG-1 P3X-775'te yasaları çiğnemiş.

Major Kovacek, regresse a P3X-775.

Binbaşı Kovacek, P3X-775'e geri dönün.

Quando estávamos suficientemente perto da Terra para a usar como ponto de origem, marquei para P3X-984.

Dünya'ya merkez noktası alacak kadar yaklaştığımızda, P3X-984'ü çevirdim.

Bem vindos a P3X-9-8-9... onde está uma refrescante... temperatura ambiente.

P3X-989'a... hoşgeldiniz. Ferah bir... oda ısısı.

Ordenei que o P3X-118 fosse excluído do nosso programa de ligação.

P3X-118'in çevirme programımızdan çıkarılmasını emrettim.

O Dr. Jackson passou por uma realidade alternativa semelhante há uns tempos, numa missão a P3X-233.

Dr Jackson benzeri bir alternatif gerçeklik olayını yaşadı, bir süre önce, P3X-233'e yapılan bir görev gezisi sırasında.

- Para P3X-234.

- P3X-234.

Investigação arqueológica em P3X-888, local quatro.

SG-11, arkeolojik araştırma. P3X-888, kazı alanı dört.

Liguem a P3X-116.

P3X-116'i çevirin.

Os serviços secretos Tok'ra tinham razão. Os Goa'uid estavam a estudar P3X-116 para uma nova base.

Tok'ra nın yaptığı istihbarat doğru çıktı.Goa'uld lar P3X-116 yeni merkez için araştırmışlar.

P3X-729.

P3X-729.

Fotos do dispositivo que mostram um dialeto obscuro..... que o SG-1 encontrou no planeta Argos, P3X-8596.

Argos P3X-8596'da SG-1'in bulduğu bir değişik dilin cihazın üzerinde bulunduğunu gösteren fotğraflar.

De outra forma, temos de voltar ao P3X-403.

Aksi takdirde, P3X-403'e geri dönmek zorundayız.

Se ele conseguiu fazer isso, pode ser um mediador da paz entre nós e os Unas de P3X-403.

Eğer bunun yapılmasını başardıysa, P3X-403'teki Unas'lar ve bizim aramızda barışçıl bir arabuluculuk yapabileceğini biliyorum.

De acordo com a cartela, há um planeta a 0.38 anos-luz da nossa posiçao actual, o P3X-744.

Kartuşa göre, buradan 0.38 ışık yılı ötede bir gezegen var, P3X-744.

Estamos na órbita de P3X-744.

Şu anda P3X-7 44'ün yörüngesindeyiz, efendim.

Estamos a receber telemetria SLMA de P3X-289.

- P3X-289'dan sonda ölçümü alıyorum.

O fragmento de massa que recolhi do P3X-298. A dataçao por carbono igualou-o à era pre-dinástica do Egipto cá na Terra.

P3X-298'den gelen maske parçası Dünya'da hanedan öncesi Mısır'a ait olarak belirlenmiş.

Estive a traduzir o texto antigo da colunata que o SG-2 descobriu em P3X-439.

SG-2'nin P3X-439'da bulduğu yazıttaki yazıları tercüme ettim.

Acabei de receber um relatório da Dra. Lindsay sobre o P3X-421.

P3X-421'de bulunan Dr Lindsay'den az önce bir rapor aldım.

E não estávamos no P3X-584.

P3X-584'te değildik, efendim.

- No que respeita ao computador, o marcador para o P3X-584 funcionou de forma perfeitamente normal.

Bilgisayara göre P3X-584'e çevrilen dizi doğruymuş.

P3X-584

P3X-584

O repositório de conhecimentos Anciaos que achámos em P3X-439 estava escondido num grande monumento assim.

P3X-439'daki Eskiler bilgi deposu böyle bir anıtın içinde saklıydı.

Fui levado para um planeta dos wraith.

Bak bir Wraith gezegenindeydim... P3X...

P3X... P3X-447?

P3X-447?

Lembro-me da missão a P3X.

P3X seferini hatırlıyorum.

P3X-474.

P3X-474.

No P3X-367.

P3X-367'de.

P3X-744.

P3X-744.