Pajaro translate Turkish

Um conhecido traficante de crianças que dá pelo nome Pajaro está a tentar vendê-la.

"Pajaro" adıyla bilinen kötü şöhretli bir çocuk taciri onu satma niyetinde.

Vou ter com o intermediário do Pajaro daqui a 20 minutos para ir buscar a encomenda.

Paketi almak için, Pajaro'nun işgüderiyle yirmi dakika sonra buluşacağım.

Onde é que o tipo do Pajaro tem a rapariga?

Pajaro'nun işgüzarı kızı nerede tutuyor?

Entretanto, o Mackal tem-se escondido atrás de um exército de advogados. Quais as hipóteses de ele denunciar o Pajaro?

Mackal, şu anda bir avukat ordusunun ardında saklanıyor patronu Pajaro'ya ulaştırma şansı var mı hiç?

A polícia de Miami anda atrás do Pajaro há anos.

Miami polisi, Pajaro'yı yıllardır yakalamaya çalışıyor.

O Pajaro.

Pajaro'yu.

Tens a certeza de que ele é o Pajaro?

- Pajaro olduğuna emin misin?

Matar o Pajaro.

- Pajaro'yu öldüreceğimi söylemiştim.

Podemos salvá-las e desmantelar toda a operação do Pajaro, mas não se o matares.

Onları kurtarabilir sonra Pajaro'nun tüm işlerini çökertebiliriz ama sen onu öldürürsen yapamayız.

O Pajaro foi lá para raptar as raparigas... E matou as freiras e os rapazes.

Pajaro küçük kızları kaçırmak ve erkekleri ve rahibeleri öldürmek için gelmişti.

O Pajaro foi revistar a capela e foi quando vi a cara dele. E a Gloria também viu.

Pajaro kiliseyi aramaya gelmişti işte o zaman onun yüzünü gördük, Gloria'da gördü.

Daí o teu pacto com a Gloria para matarem o Pajaro?

Gloria'yla bu yüzden mi Pajaro'yu öldürmek için anlaşma yaptınız?

Nada de nada. Sarah Daniels foi a única vítima do Pajaro a ser salva até hoje.

Sarah Daniels, onun şimdiye kadar kurtarılan tek kurbanı oluyor.

O teu passado voltou para tratar de ti, Pajaro.

Geçmiş seni yakalamak üzere Pajaro!

É o que mereces, Pajaro.

Ancak bunu hak ediyorsun, Pajaro.

És um pájaro.

Bir kuş.