Translate.vc / Portuguese → Turkish / Palais
Palais translate Turkish
23 parallel translation
Conhece o jardim do Palácio Royale?
Bir düşüneyim. Palais Royale'deki merkez bahçeyi biliyor musunuz?
Ele está no jardim do Palácio Royale perto da colunata.
Sıralı sütunların yanındaki Palais Royale'deki merkez bahçede.
Nao... antes..... antes o Grand Palais.
Hayır... değiştirip..... Grand Palais yapalım.
No Palais Royal.
- Hayır Palais Royal'da.
Começar com'White Man'no Hammersmith Palais foi algo inesperado e estes são os melhores momentos.
Sert rock ezgilerimiz vardı. Hammersmith Palais'ta White Man ile çıkmak çok şaşırtıcıydı ve bir kariyerin en iyi anlarıdır bu anlar.
Adoro um restaurantezinho chamado Grand Colbert, atrás do Palais-Royal.
Palais Royal'in arkasında, Grand Colbert diye küçük bir lokantayı.
- Sou o top dos nomes no Palais Royale.
Palais Royale'in en büyük ismi.
O senhor Gaultier, é o Director Artístico do Palais Royale.
Bay Gaultier palaris Royale'de yönetmendir.
Toda essa gente que vem visitar o Palais Royal...
Palais Royal'i gezmeye gelen onca insana bakın.
O Hotel Grand Palais, em Biarritz... tinha sido durante alguns anos um feliz lugar de caça... para a Léa e mulheres como ela.
Madam. Biarritz'teki Grand Hotel Palais, birkaç yıldan beri Lea ve benzerlerinin av mekanı olmuştu.
Estou à porta do Grand Palais, de onde roubaram a Pantera Cor-de-Rosa.
Pembe Panter'in çalındığı Grand Palais'in hemen önündeyim.
Nas notícias do mundo, a Equipa de Honra juntou-se pela primeira vez no Grand Palais para iniciar as investigações aos roubos do Tornado.
Dünyadan gelişmelerde bugün Rüya Takım, Tornado soruşturmasına başlamak üzere bugün ilk defa Grand Palais'de bir araya geldi.
Vamos em directo para o Petit Palais, em Paris, onde decorre a gala.
Gala'nın yapıldığı Paris'teki Petit Palais'e canlı bağlanıyoruz.
Na Rua Saint-Honoré, namoraram as montras do Palais Royal e encontraram a roupa perfeita para eliminar a concorrência.
Saint-honoré caddesinde. Kraliyet Sarayı *'nda modacıları gezdiler ve rekabeti bitirmek için * gereken kıyafetleri buldular.
Eu e o Cyrus temos bilhetes para o Palais Garnier.
Cyrus ve benim Palais Garnier'e biletlerim var.
Ali está o Grand Palais,
İşte Grand Palais,
Num multibanco perto do Palais Royal.
Palais Royal yakınlarında bir ATM.
Eu fiz a viagem de Porte Maillot até Palais Royal.
Porte Maillot'tan Kraliyet Sarayına yürüdüm.
Em frente ao Palais Bourbon.
Palais Bourbon'nın dışında.
A tua mãe terá recebido coisas roubadas. Uma encomenda de sapatos de luxo Christian Louboutin Palais Royal.
İddialara göre annen Christian Louboutin Palasis Royal lüks ayakkabı kargosunu çalmış.
O Dima está a vê um desfile de modas com o príncipe no Petit Palais.
Dima, Prens ile Petit Palas'ta bir defileye katılıyor.
- Palácio Royale, vá.
- Palais Royale, çabuk. - Meşgulüm.
Este é o Grand Palais. É tão lindo.
Çok şanslıyız! Burası Grand Palais Harika!