Paradis translate Turkish

Cabo Quayne, meu Capitão, apresenta-se com a Patrulha de Paradise River.

Onbaşı Quayne.... Paradis River devriyesi...

Saiu de um bar chamado Le Paradis por volta das 23 : 30 com um jovem alemão em roupas civis.

Le Paradis adında bir bardan 23 : 30'da ayrılmış sivil giyimli genç bir erkekle.

Andávamos a passear e deparámos com a

Etrafta başıboş dolaşıyorduk ve şeye rastladık..... Rue de Paradis,

Rue de Paradis, onde a Baccarat tem a fábrica e o museu.

Baccarat'ın fabrikasının ve müzesinin olduğu yer.

Mas, ao meio-dia vão sempre juntos ao café Paradis, onde comem com o Fin.

Öğle tatili sırasında Finn ile yemek için hep Café Paradis'e giderler.

Quem é esse Fin? Fin é o dono do café Paradis.

- Café Paradis'in sahibi.

Não, o do paradis cinzento ;

Yeşil olan.

Olá, querida. Serves-me um Hennessy Paradis?

Yavrum, bir Hennessy Paradis versene.

- Um Hennessy Paradis, por favor.

Bir Hennessy Paradis lütfen.

No distrito 10, na rua Paraíso.

Rue Paradis'in 10. bölgesinde.

Nunca encontraria um original impecável do "Les enfants du paradis" se me balançasse numa rede a beberricar refrescos.

Elinizde buzlu içeceğinizle hamakta sallanırken "Les Enfants du Paradis" in zarar görmemiş orijinal versiyonunu asla bulamazsınız.