English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Paredes

Paredes translate Turkish

4,190 parallel translation
Corre nas paredes.
Peri tozu duvarları aşabilir.
Não é culpa minha se trabalha num Hospital com paredes finas!
Hastane duvarlarını bu kadar ince yapmanız benim hatam değil!
As paredes são de cimento.
Bu duvarlar beton.
Viste a grossura das paredes. São feitas de pedra.
- Duvarların ne kadar kalın olduğunu gördün.
Apenas tentem não fazer barulho, as paredes são mais finas do que aquilo que parecem.
Ses çıkarmamaya çalışın, duvarlar göründüğünden daha incedir.
Foi tão forte que abanava as paredes.
Çok güçlüydü, duvarları sallıyordu.
Pode servir Moloch, e fora destas paredes pode ser um dos 4 Cavaleiros do Apocalipse, mas agora, nada mais que um prisioneiro.
Moloch'a hizmet ediyor olabilirsin... Ve bu duvarların dışında, Vahiy kitabındaki, Mahşerin dört Atlısından biri olabilirsin, ama şimdi...
Por causa dele, estou presa dentro destas quatro paredes.
O adam yüzünden ben de bu duvarların arasında esir gibiyim.
- Não sujem as paredes.
Ekmekler olmaz!
Bancos, paredes, consola do computador, nenhum sinal de dispositivo ilegal.
Koltuklar, duvarlar bilgisayar konsolu, herhangi bir yasadışı cihaza dair iz yok.
Ele não consegue atravessar paredes?
Duvarların arasından geçemiyor mu?
- Há ratazanas nas paredes?
Duvarlarda sıçan mı var? Hayır.
Um cientista francês chamado Paul-Emile Botta descobriu este enorme subterrâneo no norte do Iraque, em Khorsabad, abriu este incrível salão cheio de estátuas de deuses e reis, todo o género de tesouros maravilhosos, e muitas inscrições, em todas as paredes, na antiga
Bu inanılmaz odanın kapılarını araladı ve duvarları Sümer çivi yazıları ile dolu olan, tanrı ve kral heykellerinin bulunduğu, tamamı harika hazinelerden oluşan sarayı keşfetti. On yıl içerisinde ;
É bem claro que as evidências que aqui temos, a cultura Suméria, os baixos relevo nas paredes, a arte, a esotérica escrita cuneiforme.
Açıkçası, Sümer kültürüne ait olan duvar tanımlamaları, sanat, anlaşılması zor çivi yazıları bunlara delil. İnsanlar, bu delilleri kayda geçirebilmek için o dönemdeki tüm imkanları kullandılar.
Às boas recordações que aconteceram entre estas paredes, se acham que vou fazer isso sem ajuda, estão doidos.
Bu duvarlar içinde yaşanan tüm o muhteşem anılara desteksiz yapacağımı sanıyorsanız çıldırmışsınız.
As paredes são finas.
Duvarlar ince...
Se eu fosse um de vocês, teria medo de paredes para sempre.
Yerinizde olsam hayatımın geri kalanında duvarlara yaklaşmazdım.
Começou a alucinar ou algo parecido, a gritar com as paredes.
Falan halüsinasyon başlatır, duvarlara çığlık.
Parece que eles tem um molde dentro das paredes do armário.
Bu onlar gibi kalıp var görünüyor dolaptan duvarları içinde.
Eu tinha estes sítios especiais, onde podia ver através das paredes e observá-las.
Ben bu özel yerler vardı Ben duvarlar aracılığıyla bakmak nerede... Onları izlemek.
4 paredes, sem aquecimento.
Dört duvar, ısıtmasız bir kulübeydi.
Gostei da sua casa. As paredes são um pouco finas.
Mekanını beğendim.
- O Savant derrubou as paredes, mas consegue reconstruí-las mais altas e fortes do que nunca.
Bilgin güvenlik duvarlarımızı yıktı. Ama onları tekrar inşa edebilir. Her zamankinden daha yüksek ve daha kalın.
Vou pintar as paredes todas, até esta guerra estúpida pelo petróleo terminar.
Bu aptal petrol savaşı bitene kadar her duvarı boyayacağım.
- Inclusivé as paredes.
Duvarlar da dahil.
Decoramos as paredes com o quê? Decoramos as paredes com a Bonnie
# Koridoru neyle aydınlatacaksınız # # Koridoru Bonnie'le aydınlatacaksınız #
Decorem as paredes com dinheiro...
# Tomar tomar parayla koridoru süsleyin #
VER O MUNDO, IR TER COM O PERIGO, VER ATRÁS DE PAREDES, APROXIMAR-SE,
DÜNYAYl GÖRMEK, TEHLİKELİ ŞEYLERİ GÖRMEK DUVARLARlN ARKASlNl GÖRMEK, YAKlNLAŞMAK,
"Ver atrás de paredes."
"Duvarların arkasını görmek."
VER ATRÁS DE PAREDES
DUVARLARlN ARKASlNl GÖRMEK
Ele era forte, e seguia as regras, das pinturas nas paredes da caverna.
Kuvvetli biri olduğundan ve kurallara uyduğundan dolayı tabii. Mağara duvarına resmedilen kurallara yani.
E não havia regras nas nossas paredes da caverna para nos preparar para isso.
Mağara duvarımızda bizi bu duruma hazırlayan kurallar da yoktu üstelik.
Porque estão as minhas paredes pintadas de vermelho?
Duvarlarım neden kırmızıya boyandı?
Fomos atrás dele, havia sangue pelas paredes.
Onun peşinden gittik... -... ve tüm duvarlar kan olmuştu.
Vimos crianças tornarem-se vítimas de um dos mais horrendos crimes alguma vez cometidos contra a humanidade, bem dentro das paredes da própria igreja.
Çocuklar görüyoruz kendi kiliseleri içinde insanlığa karşı işlenmiş en vahşi suçlardan birinin kurbanı oluyorlar!
Estava a olhar para as suas paredes.
Duvarlarına baktım da.
E se lhe arrendasse as paredes?
Peki duvarlarını kiralamama ne dersin?
Esses quadros estão nas paredes de museus de todo o mundo, sendo atribuídos ao Sr. Keane.
Bu tablolar tüm dünyadaki müzelerde Bay Keane'e atfedilmiş olarak asılmış durumda.
Escolha múltipla, lápis número 2, paredes sujas?
Çoktan seçmeliler, 2 numara kalemler, kirli duvarlar?
Não é um álbum de punk, em que se atira a música às paredes e se espera que soe bem.
Bu duvara karşı söyleyip, iyi olmasını umabileceğin punk albümü değil.
O que está nas paredes?
Duvarların içinde ne var?
Onde a tua casa está situada, vais ter algumas almas perdidas nas paredes.
Onunla oturduğun evin duvarları... bir çok kaybolmuş ruhlarla dolu.
Até sabermos por que razão Naberius te quer peço-te que fiques connosco, em segurança dentro destas paredes sagradas.
Naberius'ın seni neden istediğini bilene kadar burada, kutsal duvarlar arasında bizimle kalmanı istiyorum.
- As paredes estão a chorar!
- Duvarlar ağlıyor!
Tirem as peças, destruam as vossas paredes!
Parçaları koparıp, duvarlarınızı kırın!
Fique contra mim e eu farei com que seus filhos sejam pregados nas paredes da sua própria casa... Pedaço por pedaço.
Beni biraz daha zorla da çocuklarını evinin duvarına çivileteyim tek parça halinde hem de.
Estão seguros dentro destas paredes.
Burada güvendesiniz!
Podes ficar protegido pelas paredes da Igreja.
Kilisenin duvarları arasında korunarak yaşayabilirsin.
Não há lugar para tão ofensivas e deformadas produções nas sagradas paredes desta grande instituição.
Bu bozulma ve yozlaşma örneği böylesi büyük bir enstitü tarafında hoş görülemez.
Eles desgraçam estas paredes.
Kurumun itibarını düşürüyorlar.
E as paredes vão apertar sozinhas.
Gırtlak duvarı da kendi kendine sıkılaşacaktır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]