Translate.vc / Portuguese → Turkish / Pass
Pass translate Turkish
341 parallel translation
Uma montanha do caraças. Wolf Creek Pass?
Namussuz yüzünden göl gibi oldu her yer.
Quando passarmos o'Hookon Pass', descemos para 100 metros para saltarmos.
Hookon Geçidi'nden sonra, atlayış için 90 metreye ineceğiz.
Creio que a Wachucha Pass é a tua melhor opção, Wyatt.
Sanırım en iyi seçeneğin, Wachucha Geçidi olacak Wyatt.
Na batalha de Apache Pass.
Apache Geçidi Savaşında.
Também vigiaremos o Apache Pass.
Apache Geçidi'ni de koruyacağız.
- No col de Yellow Rock.
- Yellow Rock Pass.
Eles saltaram sobre nós em Eagle Pass.
Kartal geçidinde aniden saldırdılar.
- Apanhei-o em Glacier Pass.
- Buzul Geçidi'nin az aşağısında buldum.
Recorde Sabine Pass e uma garota chamada Mary.
Sabine Pass'ta Mary diye bir kız vardı. Hatırladın mı?
- Nunca ouvi falar de Sabine Pass.
- Sabine Pass'ı hiç duymadım.
E sabe o que aconteceu em Sabine Pass?
ve Sabine Pass'ta neler olduğunu biliyor musun?
Encontrei-o em San Marcos Pass.
Onu, San Marcos Geçidi'nde gördüm.
Não os conseguem apanhar esta noite, antes de eles chegarem a San Marcos Pass.
San Marcos Geçidi'ne varmadan önce, onlara yetişemezsiniz.
Vi-o com os seus homens em San Marcos Pass.
O, San Marcos Geçidi'nde müfrezedeydi.
Depois de San Marcos Pass, tomas a estrada de Winthrop até Canyon Diablo.
San Marcos Geçidi'nden sonra, Diablo Kanyonu'na doğru, Winthrop yolundan.
Quando chegar a Valley Pass, prende-lo.
Vadi Geçit'ine girdiğinde, onu tutuklamalısın.
A próxima paragem, Coyote Pass.
Diğer konaklama yerimiz, Çakal Geçiti.
Amigo, a 3 dias de viagem de Coyote Pass há outro cemitério.
Dostum, Çakal Geçiti'nin ardından üç günlük sürüş mesafesinde, bir başka mezarlık var.
Pass...
Pass....
Amigo, a 3 dias de viagem de Coyote Pass há outro cemitério.
Dostum, Çakal Geçiti'nin ardından üç günlük sürüş sonrasında, bir başka mezarlık var.
Por isso foi para Redstone Pass para se encontrar com amigos... que o ajudarão a livrar-se do bando todo.
Sizi haklamak için arkadaşlarını çağırdı. Redstone geçidine gidiyor.
Redstone Pass, fica a 20 milhas daqui.
Redstone Geçidi, buradan 20 mil ileride.
Talvez consiga abrir um circuito alternativo.
Belki bir alt uzay by pass devresini kurabilirim.
Aho que vão ser emboscados no Hondo Pass.
Hondo Geçitinde onlara pusu kuracağız.
Elas têm de apanhar a diligência de Sacramento, e parar para mudar de cavalos em Starbottle's Pass.
At arabasına Sacramento'dan binmeleri gerekiyor,... ve Starbottle Geçidi'nde at değiştirmeliler.
Provávelmente cruzaremos o velho monastério em Eagle Pass.
- Onları muhtemelen eski manastır Eagle Pass'den karşıya geçireceğiz.
- Um pouco a Oeste daqui... perto do desfiladeiro de Twin Rock.
- nerede? - biraz daha batıda ikiz Rock Pass Julesberg de - emin misin?
Já não preciso de vocês Encontrámo-nos em Green Pass.
Sana ihtiyacım kalmadı artık. Yeşil Geçit'te buluşuruz.
Pass Road no crepúsculo da sua vida
# In the twilight of your life
Depois de Mersa Matruh, Sidi Barrani, através de Halfaya Pass,
Mersa Matruh, Sidi Barrani geçildi. Halfaya Geçidi'ne dek Rommel geri atıldı.
Pode tentar Oak Pass ou o Reservatório de Stone Canyon.
Isterseniz, Oak Pass veya Stone Canyon Rezervuarlarna bir ugrayn.
Com este tempo, suponho que chegaremos a Breakheart Pass daqui... a 20 horas.
Sanırım bu hava koşullarında, Breakheart Geçidi'ne yaklaşık 20 saat sonra varırız.
Hawkins, Pergunta-lhe a que horas chegará a Breakheart Pass.
Hawkins, sor bakalım, Breakheart Geçidi'ne ne zaman gelecekler.
Estamos a chegar a Breakheart Pass.
Breakheart Geçidi'ne geliyoruz.
De Brenner Pass a Roma, Itália saúda o Führer com decoro disciplinar de facções políticas e sincera espontaneidade do público em geral.
Brenner Geçidi'nden Roma'ya, İtalyan halkı Führer'i siyasi bir düzen içinde ve halkının içten ruhuyla selamladı.
Onde é que estamos, no Donner Pass, por amor de Deus?
Neredeyiz biz, Donner Pass'te mi?
Armámos uma confusão danada desde South Forks até Three Pass.
South Forks'tan Three Pass'e kadar çok hareketli günler geçirmiştik.
Vou passar em Kicking Horse Pass, para caçar uns lobos.
Kicking Horse Geçidine gidip kurda tuzak kuracağız.
O Rio do Vento é longe de Kicking Horse Pass.
Rüzgar Nehri Kicking Horse Geçidinden çok uzakta.
Essa dinamite estava defeituosa e uma explosão prematura causou a morte inesperada de 22 operários contratados para arranjar a ponte em Breaker Pass.
Kusurlu dinamitler Breaker Geçidi'ndeki köprü yenileme çalışmaları sırasında zamansız patlayarak 22 işçinin yaralanmasına sebep olmuş.
Digo que é impossível, porque não há nenhuma ponte em Breaker Pass.
Bu dediğiniz imkânsız bir şey çünkü Breaker Geçidi üzerinde köprü filan yok.
Pode mostrar-me no mapa um caminho por Solomon's Pass?
Bana haritada Solomon Geçidi'nin yolunu gösterebilir misin?
Leva o Jaspers e o Baker para Solomon's Pass, a oeste da ravina.
Jaspers ve Baker'ı alarak vadinin batısındaki Solomon Geçidi'ne git.
Esta torre não tem fim?
Pass Kontrolle. Die Ausweisses, bitte.
É um "by-pass" quadruplo! "
Dörtlü bir bypass!
Sabes como actua um by-pass com o coração, não sabes?
Kalp pillerini duydun değil mi?
Tive que consertar o computador... porque o campo magnético apagou o programa.
Bilgisayara bir by-pass yaptım. Çünkü manyetik alan, programı sildi.
Tenho um amigo no topo de Robertson Pass que nos dará snowmobiles.
Robertson geçidinde bir arkadaşım var bize kar aracı ayarlayacak.
Pass...!
Kuş demeye çalışıyor.
Solomon's Pass.
Solomon Geçidi'nden.
- Aquilo é Solomon's Pass.
Orası Solomon Geçidi.