English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Patrik

Patrik translate Turkish

67 parallel translation
MaddaIena Anna Paradine, é acusada do assassinato de Richard Patrick Irving Paradine, em 6 de Maio último.
Madelena Ana Paradine. Richard Patrik Irving Paradine'i öldürmekle suçlanıyorsunuz. 6 Mayıs tarihinde.
Não gosto de gente que pratica muito.
Bu tip aşırı patrik yapmalara karşıyım.
Viva o Patriarca!
Çok yaşa Patrik!
Olhem, olhem como está contente o Patriarca!
Bak, bak Patrik nasıl da mutlu.
Beatíssimo Patriarca, a lnquisição Romana quer Giordano Bruno, para o julgar em Roma.
Kutsal Patrik, Roma Engizisyonu, Giordano Bruno'yu Roma'da yargılamak istiyor.
Porque não escrever ao Núncio, para que aperte o Patriarca?
Neden Patrik'i baskı altına alacak bir tebliğ yazmıyorsunuz?
O Patrick tem andado a chamar nomes à Irmã Elizabeth.
Patrik, Rahibe Elizabeth'e isimler taktı.
Vai aqui e ali.
Tower Records'dan CD alıyor, Patrik'in Yerinden yemek yiyor Assured Trust'a gidip etrafı yokluyor. Sağa sola gidiyor.
Feliz dia de Saint Patrick, tolo!
Mutlu St. Patrik günü, enayi!
É dia de Saint Patrick há horas e ainda não estou bêbedo!
St. Patrik Günü başlayalı dört saat oldu ve hala sarhoş değilim.
Senhoras e senhores, o que estão a ver é o desrespeito total pelo que significa o dia de Saint Patrick.
Bayanlar ve baylar, gördükleriniz St. Patrik Günü'nün temsil ettiği şeylere tamamen saygısızlıktır.
Mas se decidires tornar-te católica faz-me um favor. Confessa-te ao padre Patrik.
Ama eğer bir gün Katolik olmaya karar verirsen bana bir iyilik yapıp Peder Patrick'e itiraf eder misin?
Tínhamos saído pra comemorar o Dia de São Patrício.
Aziz Patrik günü kutlaması için dışarı çıkmıştık.
Dá comprimentos ao St. Patrick da minha parte.
Aziz Patrik'e benden selam söyle kancık.
O Patrick atraiu a Cassandra para fora do centro comercial foi tipo o mais perfeito momento religioso.
Patrik'e, Cassandra'yı eve götürmesinde yardımcı olmak en mükemmel Tanrı-merkezci anlardan biriydi.
Com que então, é o conselheiro técnico para o filme do Ben e do Patrick.
Demek Ben ile Patrik'in filminin teknik danışmanısın.
- Tentei fazer o Patrick entender o quanto arrisca perder ao manter esta ligação, mas não adiantou de nada, foi em vão.
Patrik'in anlaması için tekrar tekrar denedim bu birlikteliğin ona nelere malolacağını anlaması için ama işe yaramadı. Hiç.
O que raio foi aquilo? Credo! Não foi uma tentativa de homicídio contra Patrick Darling?
Bu da neydi böyle? O halde bu Patrik Darling'e düzenlenmiş bir suikast girişimi değildi?
- Olá, Patrik.
- Selam, Patrik.
Patrick, não te preocupes, vai correr tudo optimamente.
Patrik, sakın korkma, herşey yoluna girecek.
- "Patrik, 1.5..."
- "Patrik, 1.5..."
"Patrik, 1.5 necessita de uma nova família."
"Patrik, 1.5'un aileye ihtiyacı var."
- Patrik.
- Patrik.
Chama-se Patrik.
Onun adı Patrick.
- Enviaram-nos o Patrik errado.
- Bize yanlış Patrick'i yolladılar.
- O Patrik errado?
- Yanlış Patrik?
- Onde está o nosso Patrik?
- Bizim Patrik nerede?
Patrik Eriksson, 15 de idade.
Patrik Eriksson, 15 yaşında.
Patrik cometeu inúmeros crimes :
Patrik bir çok suç işlemiş :
Pergunto-me o que o nosso Patrik está a fazer.
Bizim Patrick'in ne yaptığını merak ediyorum.
A policia vai ter que ficar com ele até encontrar-mos o nosso Patrik.
Gerçek Patrick'i buluncaya kadar, polisin onu alması gerekli.
- Estamos a fazer isto por causa do nosso Patrik.
- Bunu kendi Patrick'imizin hatrına yapıyoruz.
Isto é para o Patrik.
Bu Patrik için.
O Patrik ofereceu-se para as mudar para um terreno melhor amanhã.
Patrik daha iyi bir görünüş için, onların yerlerini değiştirmeyi önerdi
Patrik?
Patrik?
No assunto referente a Patrik Eriksson.
Bu Patrik Eriksson ile ilgili bir sorun.
O nosso Patrik tem um ano e meio, não é um adolescente.
Bizim Patrik bir buçuk yaşında, genç birisi değil.
"Sven e Göran Skoogh estão por este meio isentados do contracto referente à colocação de Patrik Eriksson."
"Sven ve Göran Skoogh, Patrik Eriksson ile ilgili olan yerleştirme kontratını böylelikle muaf tuttular."
"Patrik Eriksson, deve ser reintegrado em Rönnbo, com efectividade imediata."
"Patrik Eriksson mümkün olduğunca çabuk Rönnbo'ya tekrar yerleşecek" Patrik!
Patrik!
Patrik!
- Patrik...
- Patrik...
Escuta-me, Patrik. Não vamos desistir até que ele te encontrem uma família.
Dinle beni, Patrik.Bir aile bulununcaya kadar, seni bırakmayacağız.
O Patrik fica cá até que lhe consigam arranjar uma família decente.
Patrik'e uygun bir aile bulununcaya kadar, O burada kalacak.
Eu falo com o Patrik.
Patrik ile konuşurum
Pergunto-me porque não conseguem encontrar uma família para um rapaz tão bom como o Patrik.
Bu sevimli çocuk Patrik için, neden hala uygun bir aile bulamadıklarını merak ediyorum.
- Se é acerca do Patrik...
- Eğer sorun Patrik ile ilgiliyse...
Quando o Patrik veio para nós, ele... Ele já tinha passado dez anos em lares de acolhimento e instituições.
Patrick bize geldiğinde... 10 yılını bakım evinde ya da hapiste geçirmişti.
Mesmo que não tenha funcionado tão bem com o Patrik.
Eğer bu iyi olmasaydı, Patrik için yararlı olmazdı.
A tia do Patrik guardou-a durante anos, mas não está disposta a continuar a fazê-lo.
Patrik'in halası bunu yıllarca sakladı, Fakat bunu yapabilecek fazla bir vakti olmadı.
Patrik...
Patrik...
- É o Michael Patrik Lynch?
- Adın Michael Patrick Lynch mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]