Translate.vc / Portuguese → Turkish / Patrón
Patrón translate Turkish
36 parallel translation
- Ouça, patrón.
- Hey patron.
Patrón, o Blue desapareceu!
Patron, Blue gitmiş!
- 50 pesos, patrón.
- Çok cesursun.
Ouvi sim, patrón.
Anlaşıldı, patron.
Está tudo bem, patrón.
Her şey yolunda, efendim.
Não ensinaste o teu filho a não olhar o patrón nos olhos?
Segundo, oğluna patronunun yüzüne bakmamasını öğretmedin mi?
Ainda não, patrón, continuamos ã procura.
Henüz değil patron, ama hala arıyoruz.
Dá-me a recompensa Patrón?
Bana ödülü verecek misiniz, patron?
Não se recorda de mim, patrón?
Beni hatırlamadınız mı, patron?
Continuo a dever-te um favor, patrón.
Sana hala bir borcum var, patron.
- Patrón, por favor. Duplo.
- Duble tekila lütfen.
Patrón.
Patrón.
Homens, este é o patrão, o Sr. Hiram Gummer.
Beyler, bu patrón, Bay Hiram Gummer.
Apenas Cointreau, Patrón, suco de limão e sal fino.
Sadece Cointreau, Patron, limon ve rafine tuz.
Ouve! Sou a Srta. Capitán Patrón Cosa para ti!
Bayan Kaptan ya da her neyse işte demeliydin.
O prazer é meu, patrão.
El gusto es mío, patrón.
Nós só precisamos de mais patrón, compadre.
Biraz daha ısınmamız lazım, haydi patron.
"Dou-te umas boas garrafas de Patrón se me..."
Bu civarda gidebileceği Sadece bir kaç park varmış...
É incrível o que 10 shots de tequila fazem.
Evet. 10 kadeh Patrón insana neler yaptırıyor.
Se a puseres à frente da Patrón para ninguém a ver, não levo isto a ninguém num raio de 5 km durante um mês.
Ve eğer herkesin görmesi için bunu en öne koyarsan malı bir ay boyunca 5 km çevredeki hiçbir yere vermem.
- Patrón!
- Tekila!
Patrón.
Patron.
Uma dose de Patrón.
Patron alabilir miyim?
Sente-se bem? Aposto que não usa Patrón nos arranhões do seu filho.
Çocuklarının yaralarının üstüne alkol dökmediğine bahse girerim.
Um shot de Patrón. Añejo.
Sert bir şeyler ver.
Que tal três shots de Patrón?
Bana üç tek tekila versene.
Podes trazer uma garrafa de Patron para aqueles três idiotas?
Şu üç geri zekâlı için bir şişe Patrón alabilir miyim?
Vou trazer a garrafa de Patron.
Şu Patrón'u hemen getiriyorum.
Agora sou o patrón aqui agora.
Burada artık patron benim.
Entendemos, patrón.
- Anlıyor musun?
Telegrama para si, patrón.
Size bir telgraf var, patron.
Estás com bom aspecto. Como é que me descobriu, patrón?
İyi görünüyorsun.
Vou-me embora, patrón.
Ben ayrılıyorum, patron.
A recompensa, patrón.
Ödül, patron.
O Patrón é para mim.
Alkolü kendim içiyorum.