Translate.vc / Portuguese → Turkish / Peach
Peach translate Turkish
134 parallel translation
Jimmie e a Srta. Peach tentaram arranjar o dinheiro, mas não conseguiram.
Parayı toplamaya çalışmışlar ama başaramamışlar.
# # Deliciosa como um pastel de pêssego e cereja
# # Scrumptious as a cherry peach parfait
Num celeiro em Peach Tree Road.
Peach Tree yolunun kenarındaki ahır. Evet.
No celeiro de Peach Road.
Peach yolundaki ahırda.
Cheech como peach.
Cheech şeftali gibi.
Quem me dera termos tomado o pequeno-almoço no Peach Pit.
- Keşke Peach Pit'te kahvaltı yapabilseydik.
Vou estar com o meu irmão a tarde toda, apareces no Peach Pit por volta das 18h?
- Bütün öğlen kardeşimle beraber olacam, Peach Pit'te buluşalım mı saat 6 gibi?
Pois, é que arranjei trabalho no Peach Pit.
- Evet, Peach Pit'te çalışmaya başladım.
Sou uma Peach!
Ben bir Şeftali'yim!
Uma Peach de Rockford!
Rockford Şeftalileri!
És uma Peach de Rockford.
Rockford Şeftalileri'nde.
Sou um maldito Peach!
Lanet olası bir Şeftali'yim!
- Sou uma Peach.
- Şeftalilerdenim.
É do Flowering Peach, o melhor restaurante da cidade.
Şehrin en iyi restoranı olan Flowering Peach'ın mönüsü.
- Varia. Vamos só pela rua Peach, viramos...
- Öyleyse Peach'e gidip, dolanırız.
Toma cuidado se a Peaches ficar apaixonada por ti.
Dikkat et de.. Peach'de sana aşık olmasın.
- Não te ouvimos, Pêssego.
- Seni duyamıyorum Peach.
- Pêssego, há novidades?
Peach? Hareket var mı?
Anda lá, Pêssego!
Haydi, Peach!
Sim, aquelas são a Peach e a Pear Orwood as filhas preciosas de Lord Orwood.
- Evet, Şeftali ve Armut Orwood. - Lord Orwood'un kızları. - Avizeyi fark etmediniz mi?
Vocês são a Peach e a Pear, não?
Şeftali ve Armut, değil mi?
- Peach?
- Şeftali?
Gló-ria p... a rai-nha nua... Pêssego na te-ra e escuro, eh bão e cantores parecem amasso-ados
Peach on erp and murky milld eh, gode and singers rek and sill ed.
- A loja de fios em Peach?
- Peach Caddesi'ndekine mi?
Os rapazes vão pelo caminho normal. Eu vou a pé por Peach, pelo beco atrás do Al's, podem apanhar-me...
Ben Peach Caddesi'nden yürüyerek Al'ın dükkânının arkasındaki sokağa giderim.
- Peach Fizzle.
- Şeftalili.
O teu nome na rede é... Georgia Peach.
Takma adın Georgia Peach.
Eu soube que a série morrera quando o tipo da Peach Pit passou a ter uma história.
Dizinin çekildiği yeri değiştirdiklerinde dizinin öldüğünü biliyordum ben.
- É uma tarte de pêssego.
- Peach Cobbler.
- Como no "Peach Pit After Dark"?
Peach Pit After Dark gibi. Kesinlikle.
Estava completamente sem leite. Eu tive que descer toda a rua Peach.
Orada süt kalmayınca, Peach Caddesine gitmek zorunda kaldım.
Já percebi, peach fuzz.
Anlıyorum tüysüz şeftalim.
Até tu, Mário, indo atrás da Princesa Peach.
Senin bile var Mario, Prenses Peach'in peşinden gidiyorsun.
Não acredito que iam pagar $ 50.000 por dia por aquele Peach Pit de meia-tigela.
Öylesine pislik bir yere günlük 50bin $ vereceklerine inanamıyorum.
- Eu fiz "peach"
Nasıldım hoca?
Nós vamos procurar no Peach Pit.
Debbie ve ben Peach Pit'e bakalım.
Quero dizer, tu nunca mais irás comigo ao Peach Pit.
Yani, gelip benimle Peach Pit'te takılamayacaksın artık.
Ah, e eu estava a pensar em arranjar um emprego no Peach Pit.
Ben de Peach Pit'te işe girmeyi düşünyordum.
Vamos ver o meu amigo que está no Peach Plaza Motel.
Piedmont'da bir otelde kalıyor. Neler döndüğünü biliyordur.
O que é isto? O Ponto de Encontro?
Peach Pit gibi oldu.
Não quero que a Peach saiba que estiveste cá.
Bak, Peach'in burada olduğunu bilmesini istemiyorum. Bu bir iş.
Peach, cabelo e maquilhagem.
Selam, Peach. Saç ve makyaj demek.
Peach, é gordurinha de bebé!
Peach, hadi ama, bunlar bebeklik yağları.
Disse, "Um duche de 5 minutos e sais." Dormiste a sesta na Peach?
Beş dakikalık bir duş ve sonra çık git dedim. Peach'in evinde mi kestirdin?
A Peach encontrou cabelos loiros na cama e achou que o marido a traía.
Peach yatağında sarı saç buldu, ve kocasının onu aldattığını sandı.
A Peach faz-me andar numa roda-viva a preparar o 1.º aniversário dos bebés.
Peach, ikizlerin doğum gününde bir şeyleri aşağı yukarı çekmek için yardım etmemi istedi.
A Peach vai dar uma festa de aniversário?
Peach doğum günü partisi mi veriyor?
O Dean mora na rua Peach.
- Dean, Peach'te oturuyor.
Há sítios bem giros em Peach.
- Şeftali Sokağı'nda çok güzel yerler var.
Peach Plaza Motel.
Peach Plaza Moteli.
Boas noites, Peach Plaza Motel.
İyi akşamlar, Peach Plaza Motel.