Translate.vc / Portuguese → Turkish / Peder
Peder translate Turkish
9,285 parallel translation
Dê descanso aos seis olhos e à sua mente, bom padre.
Gözünü ve beynini biraz dinlendir sevgili peder.
O nosso bom padre regressa.
Sevgili peder dönmüş.
Sentiram a sua falta, padre.
Çok özlemiştik Peder.
- Falaste com o padre?
- Peder ile konuştun mu? - Evet.
O padre disse que o executor voltar ao anoitecer.
Peder, cezalandırıcının gün battıktan sonra döneceğini söyledi.
Obrigada, Padre.
Teşekkür ederim Peder.
Até suas forças regressarem, o bom padre irá cuidar de ti.
Tekrar gücüne kavuşana kadar peder seninle ilgilenecek.
- Lamento, padre.
- Üzgünüm Peder.
Quem dá a penitência quando o padre diz uma mentira?
Peder yalan söylediğinde, ödenmesi gereken kefareti kim söyler?
Deves avisar a Annora, bom padre.
Annora'yı uyarmalısın değerli Peder.
A arquidiácono de Windsor, o padre Robinus, ele procura por...
Windsor Başdiyakozu, Peder Robinus... Peşinde olduğu- -
O nosso bom padre irá cuidar de ti.
Peder seninle ilgilenecek.
Mas ninguém mais que o padre, a minha donzela e o Wilkin sabem disso.
Ama peder, hizmetkârım ve Wilkin'dan başka kimsenin haberi yok.
Eles tem o padre.
Peder ellerinde.
O bebé está com a minha donzela, e o padre está a cuidar do teu filho.
Bebek hizmetkârımın yanında, peder de oğlanla ilgileniyor.
Inúmeras almas estão nas suas mãos, bom padre.
Sayısız insanın hayatı senin elinde peder.
E um sacerdote... De quem foi essa escolha?
Peki ya peder olma?
Como posso aliviar a sua angústia espiritual, padre?
Ruhundaki sıkıntıyı nasıl azaltabilirim Peder?
- Sinto muito, Baronesa, mas o padre Ruskin e o rapaz não estão no castelo nem na corte.
- Üzgünüm Barones, ama ne Peder Ruskin... -... ne de oğlan kalede veya avluda yok. - Peder çocuğu nereye götürür?
O padre levou-o num passeio.
- Peder oğlanı gezintiye çıkarttı.
Uma estranha actividade para um padre.
Bir peder için tuhaf bir macera.
Bom, como o padre, eram homens que voltavam para casa no final do dia.
Peder gibi, günün sonunda evlerine dönen erkeklerdi.
O padre Ruskin e o filho do mestre Gawain, Luca, estão desaparecidos há já dois dias.
Peder Ruskin ve Üstat Gawain'in oğlu Luca 2 gündür kayıp.
O nosso padre mencionou alguma peregrinação?
Peder kutsal yolculuğa çıkmaktan bahsetti mi?
O padre esteve com ela nas Enseadas a Norte.
- Peder, Kuzey Mağaralarında yanındaydı.
Porque esteve o padre com Annora?
- Peder neden Annora'nın yanındaydı?
Eu, irmão Asser, faço estes juramentos.
Ben yani Peder Asser yemin ediyorum.
Irmão Asser, desejo-te boa sorte no teu regresso à Cornualha.
Peder Asser, Cornwall'a sağ salim dönmenizi dilerim.
Padre, eles matarão as pessoas como nós.
Peder seve seve bizi parçalara ayıracaklardır! Kral!
Espero que tenhas prata, padre.
Umarım üzerinizde gümüş vardır Peder.
Na mente do irmão Asser, ela é uma bruxa e no entanto tu bebes as suas poções de bom grado.
Peder Asser'e göre o bir cadı. Buna rağmen ilacını memnuniyetle içiyorsun. - İlaç değil tonik.
Padre, por favor... Venha, sentemo-nos à lareira.
Peder lütfen gelin ve ateşin kenarında ısının.
Padre Beocca? É o senhor?
- Peder Beocca sen misin?
São boas notícias, padre.
- Haberler iyi Peder.
Sim, seja louvado, padre Beocca.
Evet, Tanrı'ya şükret Peder Beocca.
Bem, posso dizer o mesmo de ti.
- Senin için de aynısı geçerli, peder bey.
- Vou ligar ao Padre Wyatt.
- Ne? - Hemen Peder Wyatt'ı arıyorum.
Padre Crowley.
- Peder Crowley.
Posso falar consigo lá fora... Padre?
Sizinle dışarıda konuşabilir miyim Peder?
A sério? Padre Crowley?
Gerçekten mi Peder Crowley?
Está bem, já consigo imaginar.
Şeye karşı zaafı olan bir peder... Tamam, tamam anladım.
Se é um demónio rebelde, é aí que chega o Padre Crowley para se juntar à brincadeira.
Eğer kaçak bir şeytansa o zaman Peder Crowley oyuna dahil olur.
Muito bem, vamos a isso, Paizão!
Haydi, işlerini bitirelim peder.
Padre Beocca.
- Peder Beocca.
Não olhe para mim, padre.
- Sakın bana bakma peder.
Não, padre Beocca, conheceu-o, em tempos.
- Ama onu tanıyorum. - Hayır, Peder Beocca!
Padre, ele é um fantasma, um rumor pagão.
Peder Beocca, çocuk bir hayalet. Pagan rivayetinden başka bir şey değil!
Brida, a minha melhor amiga.
Peder, bu Brida... en büyük dostum.
Por causa do padre e do rapaz.
Peder ve oğlan hakkında.
Guardas, homens, até o Irmão Asser está aqui.
Hatta Peder Asser bile burada.
Padre.
- Peder.