English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Pelicula

Pelicula translate Turkish

30 parallel translation
"Mel Funn procura grandes estrelas para pelicula muda"
MEL FUNN, SESSİZ FİLMİ İÇİN BÜYÜK YILDIZLARIN PEŞİNDE
Quero estar na sua pelicula!
"Filminde oynamak isterim!"
Provavelmente me queram para sua pelicula.
Herhalde beni yeni filmleri için istiyorlar. "
Estaras na nossa pelicula?
" Filmimizde oynar mısınız?
"Anne Bancroft para fazer Pelicula Muda"
ANNE BANCROFT SESSİZ SAÇMALIKTA OYNAYACAK / Meclisteki telif hakları yasası, müzik endüstrisini patlatacak
Tu gostavas de tar na primera pelicula muda... dos ultimos quarenta anos?
"Alo, Marcel? Ben Funn. " 40 yıldır ilk kez çekilecek olan bir sessiz filmde oynamaya ne dersin? "
Ey, voçes são aqueles que estão a fazer a pelicula muda?
"Siz şu sessiz filmi çeken tipler değil misiniz?"
Posso entrar na pelicula?
"Ben de katılabilir miyim?"
"Paul Newman para Muda. Todo pronto para Iniciar Pelicula Muda"
PAUL NEWMAN, SESSİZE İMZA ATTI ÇEKİMLER İÇİN HAZIRLIKLAR BAŞLADI
- Essa pelicula nunca será feita!
- Bu film asla çekilmemeli.
Oh cues, supostamente amanha começa a rolar a pelicula! Qué vamos fazer?
Filmin çekimlerine yarın başlamamız gerekiyor....... Ne yapacağız? "
" Hoje iniciam gravação da Pelicula Muda!
SESSİZ FİLM'İN ÇEKİMLERİNE BUGÜN BAŞLANIYOR.
" Pelicula Muda terminada em tempo recorde!
"SESSİZ FİLM" İN ÇEKİMLERİ REKOR SÜREDE TAMAMLANDI!
Sr. Funn Eles roubarem a pelicula!
"Bay Funn - FİLM ÇALINMIŞ!"
Precuram e devolvem a pelicula!
" Çabuk! Filmi geri getirin.
Enrolla a pelicula Nos tomamos conta deles.
Filmi geri sar - Biz onları oyalarız. "
Se a pelicula é um éxito, nos casamos... e tu nunca terás de despir nunca mais.
"Film tutarsa, seninle evleneceğim ve sen de bir daha asla para için soyunmak zorunda kalmayacaksın."
"Nós temos suficiente pelicula, Nós temos suficiente som."
"Yeteri kadar çekim yaptık. Yeteri kadar ses de kaydettik."
[Dentro da LATA] tinha uma pelicula de 100pés ( 300 m ) dentro da Bolex.
[Kutunun İçi] Bolex'in içinde 100 kadar rulo vardı.
E a caixa só suportava 55 pés de pelicula Tinham a ideia de emprestar a camara a vários realizadores pelo mundo fora e deixa-los fazer um filme de 55 minutos com algumas restrições.
Ve şarj sadece 55 metrelik filme yetiyordu onlar bu fikre sahip olduklarında ve kameraları ile gezen etraftaki bir çok yönetmen ve sadece 55 dakkalık film yapabilen bazı sınırlamalar ile.
Dá uma vista de olhos á tua futura pelicula.
Filminize bir göz atın.
Sabe, quando há riscos, pudesse trabalhar a pelicula.
Bilirsin işte, bir filmin üzerine atabileceğin kadar çizik atmak.
Ou todo o tipo de porcaria, pudesse trabalhar a pelicula.
Ya da bir filme bulaştırabildiğin kadar toz bulaştırmak.
Trabalha apenas na pelicula!
- Filme odaklan yeter!
Senão, com tudo isto no teu ombro, a pelicula não é visivel.
Öbür türlü, tüm malzemeyi omzuna alır, kötü bir çekim yaparsın.
O Hecky a discursar sobre uma pelicula Tri-X como se fosse um especialista.
Hecky'nin sanki çok biliyormuş gibi Tri-X film hakkında konuşmaları...
Só estamos a revelar uma pelicula.
- Sadece biraz çekim yapıyoruz?
Que pelicula?
Ne çekimi?
Isto tem alguma coisa a haver com a falta de pelicula aderente?
Streç filmimizin bitmesinin bununla bir ilgisi var mı?
As mudanças de cameras... Assim todos saberão que estamos a ver a pelicula.
Ve şey... kameran titrer böyle, böylece herkes bir film seyrettiğinin farkına varır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]