English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Penthouse

Penthouse translate Turkish

425 parallel translation
A penthouse?
Çatı katını?
Penthouse, Robert, e rápido.
- Kral Dairesi, Robert. Seri ol.
Uma "Penthouse".
Tepede mi? Çatı katı.
Dirigiam-se para a sua penthouse.
Malikâneye doğru yola çıkmışlar.
O tipo dos calções?
Bir Penthouse erkeği ha?
Como sabes do meu penthouse em Brooklyn?
Brooklyn'deki çatı katımı nereden biliyorsun?
Chamas aquele buraco um penthouse?
Sen o döküntüye çatı katı mı diyorsun?
- Tenho de arranjar uma penthouse.
- Bir çatı katı tutmalıyım.
- Uma penthouse?
- Çatı katı mı?
- É aqui a "penthouse"? - Sim, madame.
- Penthouse burası mı?
Se venderes esta aqui, podes comprar uma bonita penthouse na Quinta Avenida.
Bunu satarsan Beşinci caddede güzel bir çatı katı alabilirsin.
Uma Penthouse, uma luz de presença e uma almofada chamada Shirley.
Penthouse, gece lambası ve Shirley isminde bir yastık.
Ando á procura de uma poção de amor para lançar sobre uma bichaninha, a fim de conseguir que se submeta.
- Belki bana yardım edebilirsiniz bir Penthouse modelinin üzerinde kullanmak üzere bir aşk iksiri arıyorum tamamen kendini teslim etmesi için. - Merhaba, Venkman.
Foi comprar a Playboy, a Penthouse e a Bik er Babes.
Dışarıda. Playboy, Penthouse ve Biker Babes alıyor.
Meto bombas pequeninas nas Playboy e nas Penthouse, para que expludam ao ser abertas.
Playboy ve Penthouse'ların içine minicik bombalar koyardım... böylece açıldıkları zaman patlarlardı.
Estou na Penthouse, se mudar de ideias.
Fikrinizi değiştirirseniz, ben Penthouse'da olacağım.
Parece uma carta para a Penthouse!
Bu sanki Penthouse mektupları gibi.
A penthouse fica lá atrás.
Evim arka tarafta.
Pensas numa dessas mulheres da "Penthouse". Queres entrar ali comigo.
Bu Penthouse kadınlarından birinin seninle odaya gitmek istediğini düşün.
Onde já viu melhores? Penthouse?
Daha iyilerini nerede gördün?
Digo que é dinheiro no banco.
Penthouse'da mı?
Pai, onde estão as revistas porno, mandou fora?
Baba, Penthouse dergilerini ne yaptın? Onları attın mı?
Tal como a Penthouse em Nova York.
New York'taki çatı katı da öyle.
George, compra uma Penthouse Forum.
- İşte. - George, Penthouse Forum al.
Não compro nada uma Penthouse Forum.
- Penthouse Forum falan almıyorum.
Uma Penthouse Forum jornal, pastilha elástica e um chocolate.
Penthouse Forum. Gazete, sakız, Clark Bar.
Vais senti-lo, afiado e quente, atrás da orelha, enquanto um cliente te enfia a cabeça, de cara para baixo, numa daquelas almofadas de luxo.
Onu hissedebileceksin, kulağının arkasında keskin ve sıcak sanki kardeşlerden biri kafanı yüzükoyun Penthouse yastıklarından birine bastırıyormuş gibi.
Estava eu sentado na sala de espera de Tim Whatley. O tipo tem uma Penthouse sobre a mesa, na sala de espera.
Tim WhatIey'in bekleme odasındaydım Masanın üstünde Penthouse vardı.
- Uma Penthouse?
- Penthouse mu?
Eu sentir-me-ia envergonhado de as ter em casa.
Evimde bile Penthouse olması beni utandırır.
E sobre a Penthouse?
Ya Penthouse?
Tenho a última Penthouse.
Yeni Penthouse aldım.
" Querida Penthouse, gostava de relatar uma experiência que vivi recentemente.
" Sevgili Penthouse : Yaşadığım bir tecrübeyi anlatmak istiyorum.
Vivemos em Park Avenue num grande apartamento, uma penthouse.
Paramız var. Ve Avenue Park'ta yaşıyoruz. Apartman çatı katında.
O Morty comprou uma "penthouse" à Shelly.
Morty, Shelly'e bir çatı katı satın aldı.
Se ele não entrar, não entra a Penthouse.
O giderse, Penthouse da gider. Hoşça kalın, çocuklar.
Posso ver a Penthouse, Jack?
Jack, Penthouse'a bakabilir miyim?
Não, só as raparigas da Penthouse.
Hayır. Sadece Penthouse kızları böyle görünür.
Amendoins e Penthouse.
- Fıstık. - Fıstık. Penthouse.
E a Penthouse.
Tamam, bir de Penthouse.
Já tenho a Penthouse.
Penthouse'u aldım.
"Penthouse, achei que seria uma viagem longa e solitária..."
Sevgili Penthouse, uzun, yalnız bir yolculuk olur sanmıştım.
- Penthouse, Playboy...
- Penthouse, Playboy...
Fala da suite da "penthouse" Fazem tapas e servem bebidas?
Kral dairesinden arıyorum. Buraya yiyecek ve içecek gönderebilir misiniz?
"Caro" Penthouse "... " " Sempre pensei que as cartas dos leitores eram falsas, até que a coisa mais fantástica me aconteceu ".
" Sevgili Penthouse, başıma bir şey gelene kadar yazdıklarınızın uydurma olduğunu düşünürdüm.
"Querida penthouse."
"Sevgili çatıkatı."
Os homens têm umas fantasias estúpidas do Canal Spice sobre duas mulheres juntas, com cintos de ligas, soutiens com chumaços e saltos altos.
Erkekler aptalca Penthouse fantezileri kuruyor. Jartiyerli, sutyenli yüksek topuklu ayakkabılı iki kadın falan.
Penthouse.
En üst kata.
Albert Freedman trabalha para a revista Penthouse.
"Albert Freedman Penthouse dergisinde çalışıyor."
Buenas noches. - É a penthouse?
- Kral dairesi mi çalıyor?
Mudamo-nos para esta penthouse.
Biz bu lüks süite taşınırız, sen de Cedars'a transfer olursun,..

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]