Photoshop translate Turkish

Usamos depois o Photoshop para pô-la.

- Bize Noel fotografını gönderdi photoshopla ekleyeceğiz.

A minha irmã vai ser "Photoshopada" para estar no postal de natal de Paris.

Paristen ablam Noel fotoğrafına photoshop ile ekleniyor.

Usei o Photoshop no trabalho hoje para juntar as nossas duas faces e ver como é que os nossos filhos vão parecer. O Nosso...

Bugün Photoshop'la çocuklarımızın nasıl... olabileceğini tahmin etmek için... fotoğraflarımızı birleştirdim.

- Eu acrescento-a com o Photoshop.

- Onu Photoshop'la resme koyacağım.

- O Photoshop pode-me tirar 5 kg?

- Photoshop'la beni zayıflatır mısın?

- Eu posso entrar em Photoshop?

- Ben de istiyorum.

Se a Sarah entra em Photoshop, eu também quero.

Sarah'ya Photoshop yapılıyorsa, ben de istiyorum.

Só a Nora é que entra em Photoshop.

Sadece Nora Photoshop'lanacak.

Vou comprar software de fotografia e revistas de pornografia gay.

Photoshop ile eşcinsel pornosu... ... işimi görür.

- Mulheres com silicone e photoshop?

- Silikonlu ve saçları boyalı kadınlar mı?

Estão separados mas não ia eliminá-la da foto, se não estás interessada.

Ayrılar, ama eğer ilgilenmiyorsan onu Photoshop ile... silmek istemedi. Hawaii'deler.

Então a Karen tirou um fotografia a ela mesma na praia e usou o Photoshop para acrescentar o Jesse.

Yani Karen kendisinin plajdaki resmini Jesse'nin resmiyle Photoshop'la birleştirmiş.

Seminário Photoshop Consiga Fotografias Com Ar Profissional

Photoshop Semineri Profesyonel Gibi Fotograf Çekin

- Sim. Photoshop.

Photoshop.

vocês fizeram isso com Photoshop.

Bunu Photoshop'la yapmışsınız.

É incrível o que se pode fazer com o Photoshop hoje em dia, não acha?

Bu günlerde Photoshop'la o kadar mükemmel işler yapabiliyorsunuz ki?

Ele focou as letras.

Harfleri Photoshop'la oluşturmuş.

Não vais barbear a cara.

... sanırım o iş photoshop ile yapılmıştı. onun yüzünü traş etmiyorsun.

- É falsa. Feita no Photoshop.

Photo-shoplamışlar.

Photoshop?

Photoshop?

Mas eu sou perito em edição fotográfica informática, por isso, acabou por ficar tudo bem.

Ama Allah'tan Photoshop'da biraz usta sayılırım,... sonunda herkesi mutlu edebildim.

Porque é que um viciado em adrenalina como você iria perder tempo com um programa de edição de fotografias?

Peki neden sizin gibi bir adrenalin bağımlısı Photoshop'ta zaman öldürür ki?

Photoshop...

Photoshop.

Aquele maluco das montagens em Photoshop!

O fotoşopçu manyak!

Esta tecnologia biométrica faz com que o Photoshop se pareça com o Pong.

Bak, bu biyometrik teknolojisinin yanında Photoshop bile Paint gibi kalır.

Desculpa não ter conseguido remover o sorriso idiota da tua face com o Photoshop.

Photoshopla yüzündeki o aptal ifadeyi silemediğim için kusura bakma.

- Obrigado, Mike. É o Photoshop.

Teşekkürler, Mike.

Nós, hmm, montamos a foto dela no Photoshop com roupas Amish.

Bu fotoğrafa, Photoshopla Amish kıyafetleri giydirelim.

Podem fazer um pôster no Photoshop em uma tarde.

Akşama kadar bir iki berbat Photoshop posteri hazırlarlar.

Masturbei-me com uma foto modificada da namorada do meu amigo.

Arkadaşımın kız arkadaşının fotoğrafını Photoshop'la yeniden düzenledim ve mastürbasyon yapmak için kullandım.

Ela disse que sempre podia esconder a angústia dele com o Photoshop.

Izdırabını Fotoshop kullanarak atabilirmiş.

Fazes um folheto no Photoshop, mostra-lo aos pais, e vais ao concerto.

Photoshop'ta sahte bir broşür yap ailene göster, kendini şovda bulursun.

Isso é uma ofensa federal ao Photoshop.

Bu Photoshop'la yapılmış federal bir suçtur.

Esta é verdadeira, não foi editada.

Bu kesinlikle gerçek bir resim. Hiçbir yerinde "photoshop" uygulaması yoktur.

Todo o mundo pode fazer isso com o PhotoShop.

Onlar iş görmez mi? Günümüzde Photoshop bilen herkes her şeyi yapıyor.

De certeza que a alteraste no Photoshop ou isso.

Belli ki Photoshopla ya da başka bir şekilde değiştirmişsin.

E diga ao seu pai que demorou para melhorar a imagem... mas sou o rei do Photoshop... e consegui as fotos velhas que ele queria!

Babana, istediği eski fotoğrafları büyütmemin biraz zaman aldığını ama bir Photoshop Tanrısı olduğumdan, hazır olduklarını söyle.

Por favor, notem que 30 minutos de Photoshop não permitem muitos floreados artísticos.

Lütfen 30 dakikalık photoshop ile büyük bir sanatsal gelişme olmayacağını unutmayın.

E, Van Pelt ela inseriu a matricula com um Software.

Ve, Van Pelt de.. ... plakayı Photoshop ile yerleştirdi.

Por outro lado, achei que ela não pensaria que eu era do tipo de manipular uma foto e publicá-la num jornal universitário desconhecido.

Diğer taraftan sanırım beni bir fotoğrafa photoshop yapıp bir kolej gazetesini tahrif eden biri olarak da görmüyordur.

Depois, o departamento de arte e Photoshop a cabeça da Fiona... para um bom corpo e entrega ao Levy.

Güzelce çeksinler ve Levy'ye versinler.

Copiei de suas identidades.

Kimliğini photoshop yaptım.

Ele fez uma fotografia minha com mãos de cacto no Photoshop.

Benim fotoğrafımı almış ve Photoshop kullanarak ellerimi kaktüs yapmış.

- Na verdade, usei Photoshop. - Certo.

- Aslında, fotoşoplamam gerekti.

Photoshop. Sushi envenenado.

FotoğrafAtölyesi ( Photoshop ).

Quando disse "Photoshop", referia-se a usar o programa para criar uma foto incriminatória?

FotoğrafAtölyesi derken kastın, FotoğrafAtölyesi kullanarak suçlama yapabileceğimiz bir resim üretmek mi?

- Não, anda cá. Se ficar com o nariz grande, corrige no Photoshop.

Burnum kocaman görünürse, photoshop yaparsın, olur mu?

Aprendi a trabalhar com Photoshop.

Photoshop öğrendim.

Deram-me o Photoshop no Natal.

Noel'de bana Photoshop geldi.

Não foram tratadas em computador.

Photoshop'lanmamışlar.

Veja só.

Photoshop sağ olsun.