Translate.vc / Portuguese → Turkish / Piercing
Piercing translate Turkish
398 parallel translation
Toda a gente sai com a mulher á sexta-feira.
Ve Kelly, bir yerlerine piercing yaptırma. Peki anne.
Passei 15 anos a fazer descolorações, pinturas e piercings para criar esta imagem que vai para o galheiro por causa de um telefonema!
İnek. Tam 15 yılımı piercing yaptırarak ve saçımı boyatarak bu muhteşem imajı elde etmek için harcadım ve lanet bir telefon yüzünden kaybettim.
Lembro-me que ele foi o primeiro tipo a fazer um piercing na orelha.
Yurtta kulağını ilk deldiren kişi oydu mesela.
Usa piercing nos mamilos?
Göğüs uçların delik mi?
Não me deixaram meter um piercing no nariz, mas vão meter uma vedação na minha cabeça? Obrigadinha.
Teşekkür ederim.
E um piercing no nariz?
Bu ailenin herhangi bir ferdi için küçük hanım,
E o tipo nu com o piercing no nariz.
Bir de, burnunda halka olan çıplak bir adam var.
Eu empresto-te o livro sobre perfuração.
Sana ödünç veririm. Piercing hakkında harika bir kitaptır.
Esquece a pistola, vai contra toda a ideia da perfuração.
Boş ver o aleti. O alet piercing olayının doğasına aykırı.
Todas as que fiz, em dezoito partes do corpo, foram a agulha.
Vücudumun 18 yerindeki piercing var her biri iğneyle yapıldı.
Começa por cortar as unhas e lavar atrás das orelhas.
Bir kaç piercing kullanan orospu ayarlayıp rahatlaman lazım.
Vais gostar duma aluna de filosofia de cabeça rapada, piercing no corpo.
Kafası kazınmış Vücudu halkalı bir felsefe öğrencisiyle olacaksın.
Estou sempre a dizer-lhe um dia não terá espaço para mais piercings, mas o que é se pode fazer?
Kendisine bir gün piercing yaparken öleceğini söylüyorum ama elden ne gelir ki?
Vi que o teu piercing no umbigo infectou.
Göbek zincirin iltihap kapmış.
Furaste o nariz?
Burnunda piercing mi var?
E se eu furasse o nariz?
Burnuma piercing taksaydım ne olurdu?
Não posso, vou furar os mamilos.
yapamam. ben,, meme uçlarıma piercing yapıyorum - Oh.
Um piercing na bariga!
Göbek yüzüğü!
Constance, porque é que não posso fazer um piercing no nariz?
Sally, hemen arabaya bin. Burası kötü bir mahalle.
- Um piercing novo.
- Uyumsuzluk.
- Fiz um piercing aí!
- Canımı acıtıyorsun!
Piercing no umbigo, tatuagens?
göbeğinde piercingler, dövmeler?
Fiz um piercing na uretra, com uma corrente presa ao escroto.
- Evet, penisimde bir piercing'im var. Oradan yumurtalıklarıma bir zincir bağladım. Dinle...
Piercing tem a ver com dor e prazer.
Piercing acı ve zevk demektir.
- O Hootie vai pôr um piercing.
- Hootie'nin burnunu deleceğiz.
Tem um piercing no "coiso".
Şeyi doğranmıştı.
E sabem como é beijar um tipo com um "piercing" na língua.
Dil piercingi takarken öpüşmek nasıldır bilirsiniz.
Mais 3 segundos e somos vítimas dum assalto ou... Dum piercing.
Saldırılıp delik teşik edilmekten iki saniye uzaktayız.
Nada de beber, nada de drogas, nada de beijos, nada de tatuagens, nada de piercings, nada de rituais de esquartejar animais.
İçki, uyuşturucu, öpüşme yok. Dövme, piercing, her türlü hayvan kesme ayini de yok.
Ela tinha um piercing no umbigo.
Göbek deliğinde küçük bir halka vardı.
... tem o cozinheiro de piercing.
Aşçımız iğneliğe benziyor.
Pode escolher um vale para colocares um piercing no mamilo ou uma luva para forno.
Göğüs ucu deldirme kuponu veya muflon eldiven.
Já vos disse que a Wendy pôs um piercing no umbigo?
Peki, Wendy'nin göbeğini deldirdiğini, söylemiş miydim?
Nem digo onde a Stephanie pôs um piercing.
Stephanie'nin neresini deldirdiğini öğrenince ağzınız açık kalacak.
- Pensei que fosse um piercing.
- Ben piercing sanmıştım.
Quando é que eu fiz o meu piercing no mamilo?
Mememi ne zaman deldirdim?
Nenhum piercing no mamilo à vista.
Meme halkalı biri görünmüyor.
Não há sinais de "piercings" no umbigo, nem na língua.
Buradan olsan göbeğinde halka veya dilinde piercing olurdu.
Quando comecei com os piercing, infectaram-se.
Piercing yaptırdığımda enfeksiyon kapmıştım.
Não, espertalhão, um piercing na língua.
Hayır, cin fikirli, dilinde piercing var.
Pergunta qual dos sexos prefere uma língua com piercing.
Dildeki piercing'i kimlerin tercih ettiğini soruyor.
E o que tens? Um "piercing"?
Senin neyin var?
Vou dar-lhe antibiótico. Mas, na próxima vez que quiser furar os mamilos, vá a um profissional, está bem? - Já acabaste?
Size antibiyotik vereceğim, Bir daha meme uçlarına piercing yaptırırken, bir profesyonele gitmenizi öneririm Bay Harkins.
É como pores um piercing na mão.
Eline piercing yaptırmak gibi.
Hora de Noel abrir o seu presente.
Eline piercing yaptırmak gibi. Bu dünya korkunç.
Podia atrapalhar as idas dela ao salão de tatuagens, ou de "piercings" ou seja o que for que faz, enquanto corre selvagem pelas ruas como um cão raivoso.
Dövme salonunda geçirdiği zamanla ya da piercing yaptırdığı zamandan çalmış olur... ya da sokaklarda koşuşan köpekler gibi her ne yapıyorsa onu.
- Vá, fizeste o piercing em que sítio?
- Tamam, nereni deldirdin?
Se você colocar um piercing no nariz você vai para Escola Militar.
Eğer burnunu deldirirsen, Askeri Okula gidersin.
Não gosto de ter o corpo furado.
Piercing sevmiyorum.
Depois fazes um piercing no umbigo.
Bekle bir dakika İlk olarak bütün saçını kestin. Sonra göbeğini deldirdin. Şimdi de sigara mı içiyorsun?
- Queres vir?
Göbeğinde piercing olan kıza yine aval aval bakacak mısın?