Translate.vc / Portuguese → Turkish / Pike
Pike translate Turkish
863 parallel translation
No alto, os aviões circulam, mergulham e fazem espirais.
Yukarılarda, uçaklar daire çiziyor, dalıyor, pike yapıyor.
Pike Arena?
Pike Arena?
Não te lembras da querida Betsy de Pike
Pike'lı tatlı Betsy'yi hatırlıyor musun? Pike'lı tatlı Betsy'yi hatırlıyor musun?
Canta, adeus Município de Pike Adeus por uns tempos
Hoşça kal Pike County, bir süreliğine gidiyoruz
Já me esquecia, quando acabar, pode levar mais um cavalo... e ir a 10 km do Del Rio Pike buscar o Hank?
Az daha unutuyordum, işin bitince, yanına bir at daha alıp... Del Rio sınırına doğru 10 km gidip Hank'i alır mısın?
Se vêem um pombo no parque, dão cabo dele.
Parkta bir güvercini gözlerine kestirdiler mi üstüne pike yaparlar.
Eu mergulhei e pousei no primeiro lugar que vi, uma rua.
Pike yaparak gördüğüm ilk yere, sokağın ortasına indim.
O motor engasgou-se numa descida.
Motor tam da pike sırasında teklemeye başlamıştı.
Nem eu nem o Sargento Pike sabemos.
Bilmiyorum, Çavuş Pike da bilmiyor.
Vem aí o Sargento Pike, passou ao 1 ° esquadrão.
Çavuş Pike geliyor. Birinci mangadaymış.
Sargento Pike?
Çavuş Pike?
Pike!
Pike!
Sinceramente, Pike, que achas?
Gerçekten Pike, ne düşünüyorsun?
Pike, se atacarem, morremos.
Pike, saldırıya geçerlerse öldük.
O Pike diz que há um depósito a cinco quilómetros daqui.
Pike, 5 km aşağıda mühimmat deposu olduğunu söyledi.
Mas o Pike disse que não.
Ama Pike bekle dedi.
- O Pike não está cá.
- Pike burada değil.
- Vou ver se o Pike está com o 1 °.
- Pike birinci mangayla mı bakayım.
Desde que o Pike autorize.
Pike olur derse.
- Que disse o Pike?
- Pike ne dedi?
E o Pike?
Pike ne dedi?
Eu estou a puchar pelo tipo do camião.
Ben şahsen kamyonu olan Pike'a torpil geçerdim.
Sr. Pike!
Lütfen, Bay Pike.
Pike está a vir pela 94 com a Sra. Marcus e a sua filha.
Diğer adam Pike, Bayan Marcus ve kızı Finch ile 94. karayolunda ilerliyor.
Nunca o encontrei, Sr. Pike, mas sinto que o conheço.
Onunla hiç tanışmadım, Bay Pike ama sürekli sizleri izledim.
Mergulha, Clark.
Pike yap, Clark!
Foi a 3 de Setembro. Lembro-me, pois o comboio chegava a Golden uma semana antes das aulas começarem, e eu fui até ao Colorado "trapar" ao Pico de Pike!
3 Eylül olduğunu hatırlıyorum çünkü tren okuldan bir hafta önce kalkıyordu, ben de Colorado'ya gidip, Pike Tepesine dırmandım.
- Espera! O que fizeste no Pico?
- Bir dakika, Pike Tepesine ne yaptın?
O Sr. Spock recebeu uma transmissão, uma mensagem do Capitão Pike, a pedir para virmos cá.
Yayını Mr. Spock aldı, mesaj Filo Kaptanı Pike'tandı, buraya yönelmemizi emrediyordu.
Não sabe o que aconteceu ao Capitão Pike?
Kaptan Pike'la ilgili olanları bilmiyor musun?
- Conheceu o Chris Pike?
- Chris Pike'la tanışıyor musun?
Capitão Pike?
Kaptan Pike?
Capitão Pike, posso ficar um instante?
Kaptan Pike, biraz kalabilir miyim?
Se quisesse visitar o Capitão Pike eu deixaria.
Eğer Kaptan Pike'ı görmek isteseydi izin verirdim.
Há, é claro, os anos do Sr. Spock com o Capitão Pike, indicaçőes de extrema lealdade para com ele.
Mr. Spock uzun yıllar Kaptan Pike ile beraber görev yaptı, bunlar ona olan aşırı sadakatine dair belirtiler.
O Capitão Pike não enviou a mensagem.
Kaptan Pike bir mesaj göndermiş olamaz.
Comandada pelo Capitão Pike.
Kaptan Pike'ın komutası altında.
O Capitão Pike desapareceu!
Kaptan Pike - kendisi kayıp!
Não deve incomodar o Capitão Pike com perguntas.
Hiçbir soruyla Kaptan Pike'ı rahatsız etmeyeceksiniz.
Porque quererá levar o Pike para lá?
Acaba Pike'ı neden oraya ulaştırmaya çalışıyor?
O senhor, o Comodoro Mendez e o Capitão Christopher Pike.
Siz varsınız, Kumandan Mendez ve Kaptan Christopher Pike var.
O Capitão Pike é um inválido.
Kaptan Pike tamamen sakattır.
Ou levando lá o Capitão Pike?
Ya da Kaptan Pike'ı oraya götürmekle?
E o seu comandante, o Capitão Christopher Pike.
Ve kumandanı ise, Kaptan Christopher Pike.
Capitão Pike, durante a sua viagem, fizeram-me gravaçőes destas?
Kaptan Pike, sizin seferiniz sırasında bu türden kayıt kasetleri hazırlanmış mıydı?
Naquele monitor, quando aconteceu, a incrível experiência do Capitão Pike em Talos lV.
Ekranda her şeyi olduğu gibi izliyorsunuz, Kaptan Pike'ın Talos IV'de yaşadıkları.
O homem roubou-lhe a nave, raptou o Capitão Pike!
Bu adam isyan ederek, geminizi çaldı ve Kaptan Pike'ı kaçırdı.
Capitão Pike, continuamos nestas condiçőes?
Kaptan Pike, bu şartlar altında devam mı edeceğiz?
No nosso monitor, a viagem do Capitão Pike e da Enterprise, ao único mundo proibido da galáxia.
Ekranımızda, Kaptan Pike ve Enterprise'ın galaksideki yasak olan tek dünyaya yaptığı sefer.
Tanques, aviões e armas do género, para destruir democracias como a
tanklar, pike bombardıman uçakları.
Que disse o Pike?
Pike ne dedi?