Pillsbury translate Turkish

Chamo-me Pillsbury.

Adım Pillsbury.

Dolph Pillsbury.

Dolph Pillsbury.

O Pillsbury cometeu fraude e foi apanhado.

Pillsbury yakalanmış.

Olha para ti, Pillsbury.

Şu haline bak, Pillsbury.

- Desta vez é o Pillsbury.

- Bu kez Pillsbury'ye.

Quanto ao assunto Pillsbury...

Şu Pillsbury işi.

Por que está a salvar o Pillsbury?

Niçin Pillsbury'yi kurtarıyorsun?

O Pillsbury é culpado.

Pillsbury suçlu.

Meritíssimo, fala como se o Pillsbury fosse humano. Não é.

Yargıç, ondan insan gibi söz ediyorsun.

Não estou interessado no Pillsbury.

Derdim Pillsbury değil.

Mas com a história do Pillsbury e a demissão do teu tio, um divórcio...

Ama Pillsbury işi ve amcanın istifası varken, boşanmak...

Esta legislatura tem direito a um relatório completo do caso Pillsbury.

Bu meclisin Pillsbury olayı hakkında tam bir rapor istemeye hakkı var.

REUNIÃO DOS CIDADÃOS O ES CÂNDALO PILLSBURY!

HALK MİTİNGİ PILLSBURY SKANDALI!

Deixaram o Stark safar-se com a fraude do Pillsbury e agora sabe-se lá...

Stark'ın yolsuzluğuna göz yumarsanız, kim bilir daha...

Ganhámos o caso Pillsbury.

Pillsbury beraat etti. Bitti.

Andas à pancada com o teu amigo, berras com o doutor... Jogas hootchy-koo comigo e o tempo todo só tentas terminar esta viagem aconteça o que acontecer.

Arkadaşına vuran sensin, Pillsbury Doughboy gibi gözüken bir doktora bağıran sensin, benimle oynayan sensin ve tüm bu zaman boyunca ne olacağını önemsemeden bu işi çözmeye çalışan da sensin.

O Bud Pillsbury é... O Bud Pillsbury é o meu guia.

Bud Pillsbury evet, tur liderim Bud Pillsbury.

Aqui não há nenhum Bud Pillsburry!

Burada Bud Pillsbury diye biri yok.

Olá, Pillsbury.

Selam, Pillsbury.

Vão gostar do Pillsbury.

Pillsbury'yi seveceksin.

Adiós, Pillsbury!

Adios, Pillsbury!

Não é isso, senhor dos sapatos.

Hayır onu kastetmedim. Pillsbury'li ayakkabıcı çocuk.

Oh, orale. O rapaz de Pillsbury está de volta à cidade.

- Pillbury Piyadesi şehre döndü.

Estás a ficar parecido com o menino mimado do Pillsbury.

Pillsbury Çöreğine dönmüşsün.

O gordinho da Pillsbury.

Pilsbury'nin tombul çocuğu.

E o Pillsbury Doughboy disse, "Come-me quando estiveres pronto".

Pillsbury Doughboy da "Hazır olduğunda beni ye" diyor.

Parece que andaste aos linguados com os bolinhos de Pillsbury.

Pillsbury Doughboy'la öpüşmüş gibi görünüyorsun.

- Viemos ver a Devin Pillsbury.

Devin Pillsbury'yi görmeye geldik.

Ouvi dizer que o Mr. Pillsbury é um génio financeiro.

Bay Pillsbury, bir tür finans sihirbazı gibi bir şeymiş diye duydum.

- És o boneco dos bolos Pillsbury.

Oğlum, sen Pillsbury'nin "Hamur Adam" ı oldun. Kapa çeneni.

É uma peça sobre um bolo. O pasteleiro da Pillsbury ia delirar.

Kurabiyeyle ilgili bir haberi sadece fırıncılar izler.

Eu vou lançar um comunicado para a Madeline Pillsbury.

Madeline Pillsbury adına bir arama izni çıkarttırıyorum.

Uma das quais é a Madeline Pilsbury... a nossa rapariga, que também tem muitas identidades... porque é uma artista convicta, uma ladra, e está preocupada em perder milhões... se o Tommy morre, e o seu casamento ser considerado ilegal... porque o Tommy já é casado com a Ann Wylie.

Ki onlardan biri olan Madeline Pillsbury... bizim kızımız, onun da bir sürü kimliği var... çünkü o bir dolandırıcı, bir hırsız, Tommy ölünce... milyonlarını kaybedeceğini düşündü, ve Tommy zaten Ann Wylie ile... evli olduğu için evliliğinin yasal olmayacağını düşündü.

A Betty Y. ganhou o concurso de Pillsbury com o famoso'barbecue'de porco.

Betty Y. Pillsbury aşçılık yarışması birincisidir. Meşhur domuz eti ızgarası ile ödülü kazanmıştır.

Com Pillsbury, é dificil de arranjar uma rima.

Pillsbury'de kafiye kabul görmüyor.

Se soletrares Pillsbury como sobrenome e não enquanto marca de produtos de cozinha, terás uma homófona e não é necessário que rime.

Pillsbury unundan yapılan ekmekle fiil olan ekmeği birlikte kullanırsan elinde sesdeş iki sözcük olur. Böylece kafiye kullanman gerekmez.

Pillsbury.

Pillsbury.

Para ti.

Sensin o, Pillsbury.

Há anos que alimenta a miúda da massa de Pillsbury.

Uzun bir zamandır ona kız gönderiyor.

Portanto, palmas para a menina Pillsbury.

Haydi, Bayan Pillsbury'yi alkışlayın.

Sim. A Sra. Pillsbury tem razão.

Evet, Bayan Pillsbury haklı.

O meu nome é Emma Pilsbury.

Ben, Emma Pillsbury.

Porque é que a Mna. Pillsbury está aqui?

Neden Bayan Pillsbury de burada?

Emma Pillsbury, isto não é um anel de noivado.

Bu bir rüya. Emma Pillsbury, bu bir nişan yüzüğü değil.

Emma Pillsbury... Queres casar-te comigo?

Emma Pillsbury, M N'M benimle evlenir misin?

- Como a Srta. Pillsbury.

- Bayan Pillsbury mesela.

Bem, talvez devessemos ir a outra sessão de aconselhamento com a Ms. Pillsbury.

Belki Bayan Pillsbury ile başka bir terapi seansı yapmalıyız.

Mr. Shue, nós ouvimos as notícias do casamento da Ms. Pillsbury - com o dentista mais giro à face da terra.

Bay Shue, Bayan Pillsbury'nin yaşayan en yakışıklı dişçi ile evlendiğini duyduk.

Estou a transbordar como o boneco da Michellin!

Burada Pillsbury Doughboy gibi oldum, hareket edemiyorum.

Entrega das peças na 3M, em Pillsbury.

3M ve Pillsbury ile çalışıyoruz.

Quero lá saber dele!

Pillsbury'yi değil.