Translate.vc / Portuguese → Turkish / Pinocchio
Pinocchio translate Turkish
129 parallel translation
Pinocchio!
Pinokyo!
Pinocchio será!
Pinokyo!
Cleo, apresento-te o Pinocchio.
Cleo, Pinokyo'yla tanış.
Sabes, Pinocchio, penso que o Figaro tem inveja de ti.
Biliyorsun, Pinokyo, sanırım Figaro seni kıskandı.
Boa noite, Pinocchio.
İyi geceler, Pinokyo.
Pedi que o meu pequeno Pinocchio... Pudesse ser um rapaz a sério.
Benim küçük Pinokyomun... gerçek bir çocuk olmasını diledim.
- Sim, Pinocchio, dei-te vida.
- Evet, Pinokyo, sana hayat verdim.
- Não, Pinocchio.
- Hayır, Pinokyo.
Gostarias de ser a consciência do Pinocchio?
Sen Pinokyo ´ nun sağduyusu olmak ister misin?
Nomeio-o a consciência do Pinocchio, Lord Protector de todo o conhecimento de certo e errado, conselheiro em tempos de tentação... e guia através do longo e tortuoso caminho.
Seni, Pinokyo ´ nun sağduyusu ilan ediyorum, doğru ve yanlışın büyük lordu, baştan çıkarıcı anlarda danışılacak kişi... düz ve dar yolların kılavuzu.
Agora, lembra-te, Pinocchio, sê um bom rapaz.
Unutma, Pinokyo, iyi bir çocuk ol.
Pinocchio.
Pinokyo.
É o Pinocchio!
Bu Pinokyo!
Começa uma, Pinocchio.
Bir tane de sen başlat, Pinokyo.
- Pinocchio.
- Pinokyo.
- Pinocchio!
- Pinokyo!
Oh, Pinocchio!
Oh, Pinokyo!
O único Pinocchio!
Eşsiz ve tek Pinokyo!
- Bravo, Pinocchio!
- Bravo, Pinokyo!
Para ti, meu pequeno Pinocchio.
Senin için, küçük Pinokyom.
- Ora, Pinocchio.
- Pinokyo.
Pinocchio, porque não foste tu para a escola?
Pinokyo, neden okula gitmedin?
Talvez não tenhas estado a dizer a verdade, Pinocchio.
Belki doğruyu söylemiyorsundur, Pinokyo.
Sabes, Pinocchio, uma mentira cresce e cresce... até ser tão evidente como o teu nariz.
Görüyorsun, Pinokyo, bir yalan gittikçe büyür... ta ki yüzündeki burun kadar görünür hale gelene dek.
Ora, ora, Pinocchio.
Bak, bak Pinokyo.
Pinocchio!
Pinokyo! Hey!
Pinocchio?
Pinokyo?
Então é isso- - Pinocchio!
Demek olan bu- - Pinokyo!
- Sou eu, Pinocchio!
- Benim, Pinokyo!
Meu pobre Pinocchio.
Zavallı küçük Pinokyom.
- Não me interrompas agora, Pinocchio!
- Beni şimdi rahatsız etme, Pinokyo!
- P-Pinocchio!
- P-Pinokyo!
Pinocchio, meu filho!
Pinokyo, oğlum!
Pinocchio, meu rapaz!
Pinokyo, oğlum!
- É escusado, Pinocchio.
- Umutsuz, Pinokyo.
- Pinocchio, a cadeira não!
- Pinokyo, sandalye olmaz!
Pinocchio, nada para terra.
Pinokyo, sahile yüz.
Pinocchio, salva-te.
Pinokyo, kendini kurtar.
Salva-te, Pinocchio.
Kendini kurtar, Pinokyo.
Acorda, Pinocchio.
Uyan, Pinokyo.
Porque... estás morto, Pinocchio.
Çünkü... sen ölüsün, Pinokyo.
- O grilo falante do Pinóquio.
Pinocchio'nun akıllı sopasıyla oynuyorum.
Melampo, o cão de Pinocchio.
Melampo, Pinokyo'nun köpeği.
Vamos ver : latas de cerveja, uma placa de Maryland, meio pneu de bicicleta, uma cabra e um boneco de madeira, que se chama Pinocchio.
Bira kutuları, Maryland plakası, lastik, bir keçi ve Pinokyo adıyla bilinen tahta bir kukla.
É Pinocchio.
Bu Pinokyo.
Eu acho que chamarei-o... Pinocchio.
Peki, sanırım onu arayacağım Pinocchio
Primeiro diga PINOCCHIO...
Öncelikle bunu söyle PINOCCHIO...
Eu te darei um novo Pinocchio perfeito, mas se você fizer isso denovo, eu terei que te apagar!
Sana yeni bir Pinocchio vereceğim.A-ko Fakat, Bunu tekrar edersen Seni bir kalemde silerim!
Mas o que é um Pinocchio?
Bir Pinocchio nedir ki?
Pinocchio!
Pinocchio!
P-Pinocchio!
P-Pinocchio!