Translate.vc / Portuguese → Turkish / Point
Point translate Turkish
1,101 parallel translation
3ª geração de West Point, melhor aluno.
West Point ( askeri akademi ) üçüncü kuşak mezunu, sınıfının en iyisi.
Sim, Point Conception vai começar depois dos estudos de segurança.
Evet, güvenlik raporu çıkar çıkmaz girişimlere başlayacağız.
Se a licença para Point Conception se atrasar, ficaremos sem dinheiro.
Point Conception lisansı gecikirse nakit akışımız sıkıntıya girer.
A investigação foi assim rapida por causa de Point Conception?
Soruşturmanın kısa sürmesi diğer santralle ilgili olabilir mi?
Vou fazer a cobertura da migração de baleias cinzentas em Point Magoo.
Point Magoo'daki gri balinaların göç yollarını çekeceğiz.
Disse que se quiseres o filme, ele esta em Point Conception.
Filmi istiyorsa Point Conception'a gelsin dedi.
Agora temos Kimberly Wells em Point Conception.
Şimdi de Kimberly Wells Point Conception'dan bildiriyor.
Manifestantes em Point Conception.
Point Conception'daki göstericiler.
A mesma empresa que construiu Point Conception...
Point Conception'ı da aynı firma yapıyor.
Inventaram esta em West Point.
Bunu Kara Harp Okulu'nda bulmuşlar.
Há 100 anos, em 21 de Abril, nas águas ao redor de Spivey Point...
100 yıl önce, 21 Nisan'da... Hızlı bir gemi Spivey Point açıklarından karaya doğru yaklaştı.
Mas dizem os pescadores, e os seus pais e os seus avós, que quando o nevoeiro regressa a António Bay... os homens do fundo do mar, nas águas ao redor a Spivey Point, erguem-se, e procuram a fogueira,
Balıkçıların ve onların babalarıyla, dedelerinin anlattığına göre, Sis, tekrar Antonio körfezine döndüğünde Spivey Point açıklarında... denizin dibinde yatan adamlar kalkacaklar ve kendilerini, karanlık, soğuk ölüme gönderen kamp ateşini arayacaklar.
Estou no alto do farol, KAB em Spivey Point.
Bu akşam Spivey Point'teki KAB deniz fenerindeyim.
... Spivey Point.
Spivey Point.
A Guarda-Costeira começarou as buscas... ao sul de Waltey, ao redor de Arcom Reef... e devem estar na zona de Spivey Point... aproximadamente daqui a 1 hora.
Sahil koruma, araştırmaya Watley'nin güneyinden başlayıp, Arcom Kayalıklarını dolaşarak yaklaşık bir saat içinde Spivey Point'e varmış olacak.
Repetimos este boletim da Guarda Costeira... estão a procura do "Sea Grass"... um barco de pesca de 10 metros... visto pela última vez a uns 40 km a Este de Spivey Point.
Sahil güvenliğin verdiği haberi yayınlıyoruz : En son Spivey Point'in 15 mil doğusunda görülen 10 metrelik balıkçı teknesi Sea Grass aranıyor.
Estava a passar o recife, perto de Spivey Point.
Kayalıkların ötesinde, Spivey Point'e yakın bir yerdeymiş.
O Blake seguiu a nossa fogueira falsa na costa... e o seu barco chocou contra as rochas de Spivey Point.
Blake sahilde yaktığımız tuzak ateşine kandı. " " Gemisi kayalıklara bindirip parçalandı.
Lembras-te no último Outubro, aqueles três rapazes que foram mergulhar... à procura daquele barco velho, em Point? Sim.
Ekim'de Point açıklarındaki batığa dalmaya giden çocukları hatırlıyor musun?
Tenho de ir até ao farol em Spivey Point. Queres vir?
Spivey Point'teki deniz fenerine uğramam lazım, gelmek ister misin?
John, se em West Point fizeres metade do que fizeste aqui, serás um oficial esplêndido.
John, eğer West Point'te burada olduğunun yarısı kadar iyi olursan... harika bir subay olacaksın demektir.
Podia graduar-me e ir para West Point.
Mezun olup West Point'e gidebilirdim.
Aqueles rapazes que forem mais dedicados seguem depois para West Point, Annapolis ou para a Academia da Força Aérea, onde...
Kendini adayan çocuklar sık sık West Point'e, Annapolis'e ya da... Hava Kuvvetleri Akademisi'ne kabul edilirler, orada...
- Point Fermin.
- Point Fermin.
Tiroteio em Point Fermin.
Point Fermin'de silahlı çatışma olmuş.
No "Emerald Pointand" e no "Hart to Hart", que foi muito bom.
Emerald Point ve Hart to Hart iyi olanlar.
- Crystal Point fica longe?
- Crystal Point uzak mı?
POINT MUIR, CALIFÓRNIA
MUIR BURNU, KALİFORNİYA
Tenho um Aircobra P-39 em Pleasure Point.
Pleasure Burnu'nda Airacobra P-39 vurdum.
No Point.
Burun'da.
Eu licenciei-me em West Point.
Point'ten mezun oldum.
Näo vi nenum negro por là.
Point'te hiç zenci görmedim.
Ensinam Direito em West Point?
West Point'te size hukuk mu öğretiyorlar?
É só um set point.
Sadece set sayısı.
Meus senhores e minhas senhoras, estamos em Cauldron Point, e o que parece ser um barco pirata...
Şu anda Cauldron Point'dayız ve korsan gemisine benzeyen bir şey...
Promontory Point, no Utah. Em 1869.
Promontory Point, Utah. 1869.
Vou para West Point. É isso que ganho com o Stocker.
Bundan 10 sene sonra, West Point'e gidebilirim.
Daqui a dez anos, quem der cartas no Stocker, é favorito em Point.
10 yıl içinde, Stalker'ın önemli bir oyuncusu Point'te kesin kazanacak.
- Leva-me para Fulton's Point, o meu pedaço de terra nos arredores de Yazoo City.
- Beni Fulton's Point'e götür Yazoo City'deki memleketime.
Ainda falta muito até Fulton's Point.
Fulton's Point'e daha çok yol var.
- Sabe onde fica Fulton's Point?
- Ya Fulton's Point'u?
Falas em Fulton's Point, mas ninguém ouviu falar disso.
Fulton's Point diye bir yeri kimse bilmiyor.
Podemos ficar em Fulton's Point até ele me ensinar a canção perdida.
Kayıp şarkıyı öğretene kadar Fulton's Point'te kalırız.
Por que não vamos para Fulton's Point?
Fulton's Point'e gidelim.
Vamos para Fulton's Point.
Fulton's Point'e gidelim.
Iremos para Fulton's Point a seguir.
Sonra Fulton's Point'e gideriz.
Tenente, trate de escoltar esses estudantes de volta a Cherry Point.
Teğmen, o öğrencilerin güvenli bölgeye götürülmelerine eşlik et.
Mentiu sobre West Point, para que esperasses para casar comigo.
Eğer evlenmezsen sana yardım edeceğini de söylemişti.
Ele enganou-te sobre West Point e tu acreditaste!
Bunu hiç düşünmedin, değil mi? Ve babama inandın!
Foi expulso de West Point por ser um vigarista.
Askeri Akademi'den dolandırıcılıktan atıldın.
Era chamado o Projecto de Dead Horse Point.
Buna Ölü At Noktası Projesi ismi verdiler.