English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Polar

Polar translate Turkish

539 parallel translation
Andámos 300 milhas para o coração da selva, onde matei um urso polar.
Sonra da 300 mil kadar karada yol aldık ve ben bir kutup ayısı vurdum.
Pela altitude da estrela Polar, encontra a latitude, Mr. Stewart?
Kutup yıldızının irtifası bilinirse enlem hesaplanabilir mi?
Aponto isso sempre em direcção à Estrela Polar.
Her zaman bunu kuzey yıldızına çeviririm.
Acima do Ob, se entra no Círculo Polar Ártico.
Obi'yi geçtiğinde, Kuzey Kutup Dairesine girersin.
O que julga que sou? Um urso polar?
Neye benziyorum, kutup ayısına mı?
É um metal estranho que caiu da Estrela Polar para a terra.
Kuzey yıldızından dünyaya düşen tuhaf bir maden.
Rezar à estrela polar. Dez minutos todas as noites.
Kutupyıldızı'na dua ederim, her gece on dakika.
Mas depois de seis meses, o urso polar fica nervoso... e começa a matar com suas garras a outros animais.
- Fakat 6 ay sonra, bir kutup ayısı biraz gerginleşir ve hemcinslerinin ölüsünü pençelemeye başlar. - Ohhh!
Estava apenas a apontar a carroça para a estrela polar.
Arabanın okunu kuzey yıldızına doğru çeviriyorum.
Tirem o equipamento polar.
Kutup donanımını kullanmaya hazır olun.
Boa. Um "Aquecedor de Urso Polar do Alasca", e já.
Şimdi bana'Alaska Kutup Ayısı Isıtıcısı'hazırla.
- "... de Urso Polar do Alasca ". -
- Ben'Alaska Kutup Ayısı Isıtıcısı'dedim.
Ponha isso em projecção polar.
Kutup açısından gösterin.
Aquela é a estrela polar.
Bu kutup yıldızı.
Conversaria em urso-polar e python.
Kutup ayısı Ve pitonla konuşabilirim
Nunca falei sobre isso. Prometi ao urso-polar que não o faria.
Ve bu konuda asla bir şey söylemem çünkü kutup ayılarına söylemeyeceğime söz verdim.
Partiu numa expedição polar.
Kutuplara gitti.
Toda a zona polar está soterrada devido a uma tempestade de gelo.
Tüm Kuzey Kutbu büyük bir buz fırtınasına kapılmış durumda.
O urso polar esteve no jardim dela outra vez.
Kutup ayısı yine bahçesine girmiş.
Escondi-me na água. Nadei como um urso polar.
Suda saklandım, beyaz ayı gibi yüzerek kaçtım.
Quando pernoitamos aqui, viramos o carro para a Estrela Polar.
Burada gecelerken, arabayı kutup yıldızına çevirmeliyiz.
Zonas claras e escuras, vestígios de uma calota polar, e canais, um planeta juncado de canais.
Aydınlık ve karanlık alanlar, kutup buzuluna dair bir iz ve kanallar. Bir sürü kanal.
Porque no Círculo Polar Árctico é onde estaremos seguros.
Çünkü güvende olabileceğin tek yer Kuzey Kutbu olacak.
Esse urso polar tem que dormir.
Rochester, Bu kutup ayılarının uyumaya gitmesi gerek.
- Estou a pensar, Primeiro Secretário, que ele não chegará à calota polar.
- Şunu düşünüyorum başkanım : Kutup buz kitlesine ulaşamayacak.
Espalhar os esquadrões de busca polar.
Kutup Arama filolarına acil kalkış emri.
Que sigam para o previsível local de aterragem na calota polar permanente.
Sabit buz kütlesinde ineceği tahmini noktaya ilerlemeliler.
Na calota polar permanente, General?
Sabit buz kitlesi mi, General Vladimirov?
Avisto a calota polar.
Kutup kütlesi göründü.
Agora levanto-me às 10 : 00 da noite, porque tudo fica mais ativo durante o longo crepúsculo polar.
Kutup alacakaranlığında her şeyin daha aktif olacağı akşamda saat 10 olmak üzere.
Uma sala com vista só para o sul fica no pólo Norte. É um urso polar! Bravo.
Pipo içmekte daha başarlı olacağını düşündüm.
Hambúrgueres Polares!
Polar Burgerleri!
Um urso polar caiu-me em cima.
Üzerime polar bir ayı düştü.
Nenhum outro pássaro mete os seus ovos na escuridão do Inverno polar, ou choca os seus pintainhos no mais frio dos meses do ano da Antárctica.
Başka hiçbir kuş, ne kutup kışının karanlığında yumurtlar,... ne de yılın en soğuk aylarında yumurtalarını kırıp yavrularını çıkartır.
O rapaz mal fez 18 anos e agora parece um urso polar abatido!
Çocuk en fazla 18 yasinda ve kutup ayisinin ki gibi aleti var.
Fiz-me sócio do Clube Urso Polar.
Kutupayısı Klübü'ne katıldım.
- Que raios é um Urso Polar?
- Kutupayısı da nedir?
" Quê? Não queres continuar a ser um urso polar?
"Ne yani, artık bir Kutup Ayısı olmak istemiyor musun?"
Se tivesse um hálito pestilento como os ditos que profere, infectaria até a estrela polar.
Eğer sözleri de soluğu kadar yakıcıysa, kimse barınamaz yanında. Etkisi ta Kuzey Yıldızı'na kadar uzanıyor.
Essas imagens causaram agitação, pois revelam informação geológica surpreendente, a presença de grandes quantidades de água nas calotas de gelo polar de Marte.
Fotoğraflarda ilginç jeolojik şekillerin bulunması,... bir heyecan dalgası yarattı. Mars'ın kutuplarında, buz halinde, yüksek miktarda su bulundu.
Aquilo é um urso polar a orientar o trânsito?
Her şey harika. Trafiği idaren eden bir kutup ayısı mı?
Atenção! A entrar em campo magnético polar.
Uyarı : kutup manyetik alanına giriliyor.
A vergonha dum urso polar que tem medo da água...
Oh, kutup ayılarının utancı sudan korkmaktır.
Cristais de gelo polar.
Bu kutup buzuludur.
Eu, se não vejo a Polar, fico logo desorientado.
Kuzey yıldızını göremezsem kaybolmuşum demektir.
Iria para o Ártico mataria um urso polar e traria a cabeça dele.
Veya Kuzey Kutbu'na gider, bir kutup ayısı öldürür ve başını sana getiririm.
Uma cabeça de urso polar?
Kutup ayısının kafasını mı?
Quase um quarto de Minbar está coberto pela nossa camada polar do norte.
Minbar'ın yaklaşık dörtte biri kuzey kutbunun buzları altındadır.
O urso polar pode acontecer seis meses sem que ninguém lhe empreste atenção.
Az ihtiyaçla 6 ay kadar gidebilirler.
O urso polar.
Kutup ayısı.
Qualquer acto de agressão contra esta nave ou a sua tripulação será confrontado com a força mortífera. Estamos entendidos?
Yüksek frekanslı mono-polar patlamalar tespit ediyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]