Translate.vc / Portuguese → Turkish / Policia
Policia translate Turkish
6,295 parallel translation
E, se existe... deverias contar-me, antes de eu ligar à policia.
Ve eğer varsa polisi aramadan önce bana bunu anlatmalısın.
A policia está quase a chegar.
Polis birazdan burada olur.
Tens de contar à policia, Paul.
- Bunu polise anlatman gerek Paul.
Se não contares à policia, conto eu.
Polise sen anlatmazsan, ben anlatırım.
Eu ia telefonar já à policia.
Polisi aramak üzereydim.
Vamos esperar pela policia.
Polisi bekleyeceğiz.
Elena, a policia não precisa de nos encontrar aqui.
Elena, polisin bizi burada bulmaması gerekiyor.
Faz uma cena em público e não demorará muito até que a policia te apanhe e que te leve de volta para onde quer que tenhas saido.
Burada olay çıkarırsan, polislerin buraya gelip seni geldiğin a yere geri göndermesi uzun sürmez.
Estamos aqui para encontrar a policia e reportar o nosso carro roubado.
Polise çalınan arabamızı bildirmek için buradayız.
ESQUADRA DA POLICIA DE SPRINGFIELD
Springfield Polis Karakolu Pekâlâ, orada olacağız.
Esta é a esquadra da policia.
Polis karakolu burası işte. Ayık ol.
Vejamos... Contribuiu para o baile do policia?
Polis Balosuna "hayasına" bağışta bulundunuz mu?
Então, ainda não há noticias da policia quanto ao carro roubado?
Çalınan arabanızla ilgili polisten hâlâ bir haber yok mu?
- Reunião na esquadra da policia.
- Karakolda toplantı var.
Uma policia estava com ela.
Ona bir kadın polis eşlik ediyordu.
Policia filho da puta!
Polissin sen, adi herif!
Ele usou a mesma faca para cortar uma policia uma vez.
Bu arada aynı bıçağı, bir kadın polisi yaralamada kullandı
Procura por condenações por esfaquear uma policia, desde 2000, 2001.
2000, 2001 yılları arasında kadın polise saldırıları araştırır mısın?
Nunca é uma boa altura para falar com a policia, mas temos uma situação entre mãos.
Polisle konuşmak için hiç bir zaman uygun değildir, ama ilgilenmemiz gereken bir konu var.
É por isso que permitimos a policia na nossa propriedade, e é por isso que os vamos ajudar nessa busca.
İşte bu yüzden polisin arazimize girmesine izin veriyoruz ve işte bu yüzden de aramalarına yardım edeceğiz.
A policia arranjará um mandato para esta casa.
Polisler bu ev için arama izni çıkartırlar.
- Chama a policia.
- Polisi ara.
Não podes chamar a policia?
- Ne demek polisi arayamam?
Não podemos envolver a policia.
- Polisi karıştıramayız.
A policia talvez também não irá demorar.
Polisin de gelmesi uzun sürmez.
Agora o tipo pode identificar o Olson à policia.
Şimdi adam Olson'u polise bildirebilir.
Sabes que não podemos envolver a policia, certo?
- Polisi karıştıramayız, tamam mı?
Porque não constaste isso à policia?
- Polise neden anlatmadın?
Olá, Senhor Policia.
Selam, Memur Götoş.
A policia descobrira quem ela é.
Polis kızın kim olduğunu bulacak.
Nós achamos o policia Maple inconsciente numa estrada fora da cidade.
Memur Maple'ı şehrin dışındaki bir yolda bilinçsiz halde bulduk.
Até agora não fomos capazes de localiza-la a ela ou o carro da policia.
Şu ana kadar CeCe'nin ya da polis arabasının yerini belirleyemedik.
A policia também expandiu as suas buscas pelas quatro jovens desaparecidas de Rosewood que eles acreditam que estejam na Philadelphia com Alison DiLaurentis.
Polis, Rosewood'lu dört gencin arama çalışmalarını genişletti. Alison DiLaurentis ile Philadelphia'da olduklarına inanılıyor.
Eu tenho alguns amigos que vão ficar preocupados agora que a policia sabe que eu estou viva.
Polis yaşadığımı öğrendiği için endişelenecek birkaç arkadaşım var.
A policia ainda está a minha procura em Philadelphia.
Polisler hala Philadelphia'yı arıyor.
A CeCe matou um policia, Em.
CeCe polis öldürdü, Em.
A policia de New York precisa de mandar alguém para o Teatro Fitzgerald na rua West 44th.
Fitzgerald Tiyatrosu'na NYPD'nin ekip göndermesi gerek.
Vi a foto do Garth como John Doe no site da policia. - E tu?
Garth'ın bilgisini polis sisteminden öğrendim.
Alguma coisa com a policia?
Polislerden bir şey çıktı mı?
Com aquele gajo ali? É melhor chamar-mos a policia.
Polisi aramamız gerekiyor.
O meu amigo é policia, vai acreditar em mim.
Arkadaşım bir polis, bana inanır.
Alguém devia chamar a policia, não achas?
Birilerinin polisi araması lazım, öyle değil mi?
Tens razão, a policia que venha e faça também as nossas rondas.
Evet, polisler gelsin de bizim vardiyalara da baksınlar değil mi.
Percebo,... ouvi dizer que agora eras policia, não consegui acreditar, não a minha Diana.
Anlıyorum. Polis olduğunu duymuştum. Ama inanamamıştım.
É meu. Não és um policia.
Sen polis değilsin.
A policia vai-se embora.
Polisler gidiyor.
A policia?
Polis mi? Binayı ve zemini aramış olmalılar.
A Lydia acha que ele ainda está por aqui embora a policia tenha revistado a escola toda.
Polisler tüm okulu aramış olsa da Lydia hâlâ burada olduğunu düşünüyor.
Espera que a policia chegue.
Polislerin gelmesini bekle.
Preferes chamar a policia, e dizer-lhes que tens abrigado um assassino em série, a maior parte do ano?
Polisi arayıp onlara, yılın en iyi zamanlarında bir seri katile yaltaklık yaptığını söylemeyi mi tercih edersin?
O Comissário de Policia Ed Davis, confirmou duas mortes e mais...
Emniyet Müdürü Ed Davis iki ölümü doğruladı.