Translate.vc / Portuguese → Turkish / Popcorn
Popcorn translate Turkish
22 parallel translation
Nem sequer abro o saco das pipocas.
Popcorn kutusunu bile açmadım.
Popcorn!
Popcorn!
Não pode esperar que a Mãe fique aqui a comer pipocas com...
Baba, annemin bunca şeyden sonra oturup bu şeyle popcorn...
Comprei uma bebida e algumas pipocas e agora estou sem dinheiro.
İçecek bir şey ve biraz popcorn aldım, ama hiç param kalmadı.
São pipocas especiais?
Bu özel bir popcorn mu?
- Bom dia, querida.
- Günaydın, popcorn.
"Po2corn", Ben Elton.
Popcorn. Ben Elton.
Ainda podes vender pipocas quando eles acabarem com isto tudo.
Bunu gösterdiklerinde... popcorn satabilirsin.
São pipocas ou batatas fritas. Decide-te, por favor.
Diggs ya popcorn ya da cips.
Com pipoca, e bolas cortadas pra parecer neve.
popcorn. kar için karton toplar.
É isso que queres?
Oynayan "Popcorn" eğlenceli değil mi?
Afinal, ensinei o Cleveland a fazer Jiffy Pop. ( pipocas )
Cleveland'a popcorn yapmayı öğretmiştim.
Talvez consigamos arranjar um emprego como vendedor de cachorros quentes ou um carrinho de pipocas.
Belki biz de orada bir iş bulabiliriz. Hot-Dog yada popcorn standında.
É um round para os "popcorn".
Bu tur Popcorn ekibinin.
"Popcorn", última cartada!
Popcorn, son meydan okumanız!
"Popcorn" a entrar!
Popcorn başlıyor!
Vou ter saudades tuas, Pipocas.
Seni özleyeceğim, Popcorn.
Um filme em casa com a mana e pipocas.
Double Feature filmini evde popcorn ve kız kardeşimle izlemek.
Pipocas.
Oh, popcorn.
Eles têm ar-condicionado, aperitivos, pipocas... - Têm tudo isso. Queres?
Tüm gün klima eşliğinde, atıştırmalıklar, ve popcorn, iyi olmaz mı?
Só precisamos de dois alcoólicos, um suicídio e um Seven e fazíamos dinheiro com as pipocas.
Tek ihtiyacımız olan... iki alkolik, bir intihar, bir de yedi sayısı, sonra gidip popcorn yeriz.
As pipocas são espectaculares.
Mükemmel popcorn.