Translate.vc / Portuguese → Turkish / Popô
Popô translate Turkish
666 parallel translation
Pequeno assento de madeira no caso de caíres
@ Düşersin diye küçük tahta bir popo @
Sua mulher está fora e você aproveita para vadiar como um cachorro.
Karın artık işe yaramıyor diye it gibi popo kokluyorsun.
- Rabo?
- Popo?
Que lindo rabinho que este bebé tem.
Ne güzel bir popo. Alphonse?
Há quem goste de tetas, há quem goste de traseiro, e há quem goste de vinho : eu!
Bazıları meme sever, bazıları popo, .. bazıları da şarap! Ben mesela.
Traseiros como estes podem ajudar a fazer uma fortuna.
Popo ile servet yapılabilir mi?
O que quer dizer, "Traseiro"?
- "Popo" ne anlama geliyor?
Eu quero ver o rabo da sua mulher.
- Bak, Ben görmek istiyorum... Nasıl...? - Popo!
O quê?
Ne diyeceksin...? Popo!
Agora temos de encontrar um outro traseiro.
Şimdi başka bir popo bulmalıyız.
Vamos examinar a fundo a situação.
Bütün bunlar popo görmek için mi?
Sim, eu quero fundo ( nádegas ).
- Evet, popo istiyorum.
O fundo, as nádegas.
Geri, yani popo.
Não entendo a importância, é um rabo como outro qualquer.
Ama neden bu kadar önemli? O da sadece diğerleri gibi bir popo.
Viram o rabo da Tina?
Nick, bu popo sanki -
É muito mais simpático para o teu rabo do que 1.000 Km numa sela.
1000 kilometre boyunca eyer tepesinde popo çürütmekten çok daha kolay.
Quer ter a gentileza de levar o meu companheiro de quarto...
Bayan Popo, bir iyilik yapıp oda arkadaşımla...
Bumbum e pernas.
Popo ve bacak.
- Um filme de cu e espada... - Mãe?
Bayan Popo!
Um traseiro muito atraente.
Evet öyle. Çok çekici bir sevimli popo.
Teve sorte de novo?
Yoksa kendine ufak bir popo mu buldun?
Belo traseiro.
Güzel popo.
O rabo gelado é para o meu amigo, amigo mort, Kaiser.
Donmuş popo, benim ölmüş, mort dostum, Kayzer için.
" Venham a Popo Agie.
" Popo Agie'ye gelin.
Popo Agie?
Popo Agie mi?
Estás com as tetas e o cu ao leu.
Memeler, popo, her bir tarafın ortada!
Clube Hípico Traseiro Feliz do Pancho.
Pancho'nun Mutlu Popo Binicilik Kulübü.
Chama-se Clube Hípico Traseiro Feliz?
Adı Mutlu Popo Binicilik Kulübü mü?
Depois da tourada, iremos fazer uma visita ao velho Popo para ver do interior o coração ardente do vulcão.
Boğalardan sonra yaşlı El Popo'ya gideriz ve o müthiş volkanın sıcak kalbine bakarız.
El Popo?
El Popo?
O cu daquela miúda!
Karıdaki popo var ya...
- Bem, miúda nova, cu novo.
- Eh tabii, taze karı, taze popo.
" Uma mão-cheia de ratas e a boca bem no meio
" Avuçlarım am, ağzım da popo dolu
Belo traseiro.
Ne güzel bir popo.
- Belo traseiro.
Güzel bir popo.
Estavam todos em pânico.
Oh, sanırım dışarı çıkıp eski günlerin hatırına birkaç popo koklayacağım.
Olá, cara de cú.
Selam popo Suratlı.
Bom rabo.
Güzel bir popo.
Não queremos ficar assados, pois não?
Popo'muz kızarmasını istemeyiz değil mi?
Há quem tenha mais o que fazer do que abanar o traseiro. Importa-se de sair da frente?
Bazılarımızın popo sallamaktan daha önemli İşleri var.
Tens muita lata, tu. Eu fui a tua casa quando ganhaste o prémio das Mulheres na Banca?
En azından ben o tavuğun önünde popo sallamadım.
Nada como um belo pedaço de traseiro.
Güzel popo gibisi yoktur.
Mexe-me esse rabiosque!
Hadi, biraz popo sallayın.
Ou era o "rabo"?
Yoksa "popo" muydu?
Pelas mamas e pelo cu, é o que é.
İki göğüs bi popo başka birşey yok.
Vou aumentar para : "Der congelar o rabiosque."
Şimdi bu bebeğin ayarını "Der Popo Dondurucu" ya getiriyorum.
Reparem nas nádegas grandes. Vê-se que é boa parideira.
Doğuracak çok çocuğun işareti sağlam bir popo.
Que peida! Vá lá, não me digas que és um travesti?
- Şuna bak güzel popo.
Claro, é a melhor cama que há nesta margem do rio.
Oh elbette nehrin bu tarafındaki en iyi popo onda.
Um traseiro fantástico!
Popo, popo. Dehşet popo.
Traseiro no chão.
Popo yerde.