Translate.vc / Portuguese → Turkish / Prada
Prada translate Turkish
239 parallel translation
Onde está a minha mala Prada?
Pembe Prada çantam nerede?
Desculpa, onde compraste esta bolsa da Prada?
Affedersiniz, şu Prada çantayı nereden aldınız?
Daqui a uma semana, editores, jornalistas, fotógrafos e compradores exibirão tanto os ferimentos de combate como malas Prada e sapatos Vivien Westwood ; : Como acessórios elegantes.
Bundan bir hafta sonra, bu editörler, gazeteciler, fotoğrafçılar ve perakendeciler kocaman Prada çantalarının ve Vivian Westwood ayakkabılarının yanı sıra savaş boyalarını da sürecekler.
É uma Prada?
Prada mı?
A maioria das pessoas não distingue uma Prada de uma Pague-Menos.
Buradaki insanların çoğu Prada'yı Payless'tan ayıramaz.
Eu gosto dos meus Skechers, e amo a minha mochila Prada.
Skechers'ımı beğeniyorum ama Prada çantama bayılıyorum.
Isso é porque não tens uma mochila Prada.
Çünkü senin Prada çantan yok.
- Sim? Não são giras?
Prada'dan.
São Prada. Comprei-as em Milão, e não em Nova Iorque.
Milan'dan aldım, New York'tan değil.
Prada me parece ideal para uma freira.
Bence Prada rahibeliğe çok uygun.
A verdadeira namorada do Dennis é importadora da Prada.
Dennis'in gerçek sevgilisi Prada'da Satın Alma Müdürü.
Quem é o lindo par de sapatos da Prada?
Hanimiş şirin ve harika Prada ayakkabılar?
É como dizer que Prada são apenas sapatos, ou... vodka é apenas uma bebida matutina.
Bu, Pradas'nın sadece ayakkabı olduğunu vatkanın sadece sabah içkisi olduğunu söylemek gibi bir şey.
"Nunca pises a Gail, ela usa sapatos da Prada."
- "Sakin Gail'in ayakkabisina basma." - Neden? - Cunku Gail, Prada giyiyor.
Não te importaste quando estavas a abrir o presente da Prada! Talvez estejajunto dos caixotes da roupa.
Ona en sevdiği çantayı hediye ettiğimde şikayetçi değildi.
Adoro a cor do teu saco Prada.
Senin Prada çantanın rengine bayılıyorum.
Papá, se realmente gostasses de mim, compravas-me uma mala Prada.
Babacığım, beni gerçekten seviyorsan, bana Prada bir çanta alırsın.
Isso é uma mala Prada verdadeira?
Bu gerçek bir Prada çanta mı?
Isso é uma mala Prada verdadeira?
Şu Prada çanta orjinal mi?
É Prada!
Prada'dan giyinmiş!
Prada!
Prada!
Pelo menos a minha imitação diz "Prada." A sua diz "Prado."
En azından benim sahtemde "Prada" yazıyor. Seninkinde "Prado" yazıyor.
Não me pises com esses sapatinhos Prada última estação, querida.
Geçen sezondan kalma küçük Prada ayakkabıları öyle yere vurma tatlım.
Prada assenta-me bem.
Prada vücuduma iyi oturdu.
Quem diria que a coleção de Primavera da Prada serviria para combater o Mal?
Prada'nın sonbahar koleksiyonunun kötülükle savaşmaya alışık olduğunu kim bilebilirdi?
Assim, a Prada tem quatro anos para começar a fazer roupa pré-mamã.
Ki bu da Prada'ya hamile kıyafetleri yapmaları için 4 sene kazandırır..
Ele roubou-te algumas piadas para o cabaré dele?
Aman Tanrım ayakkabıları Prada.
É mesmo? Quero dizer, olá.
Wiil, gay olmayan erkekler de Prada giyer.
Oh, podia, devia, Prada, querida! ( rima com "da" )
Havada karada Prada, canım!
A forma como trata a ideia é inteligente.
Ve kanıyordu. Sonbaharın yeni aksesuarları farklı erkek tipleri. "Bir Prada, her zaman bir bankacıyla giyilmeli." Konu hakkındaki fikrin, çok akıllıca.
Está a tentar comprar estas eleições como uma das malinhas Prada!
Bu seçimi, Prada çantalarından biriymiş gibi satın almaya çalışıyor!
A gente fina já está a mudar-se para Down Neck.
Sizin Prada'cılar Down Neck'e taşınmaya başladı bile.
Este era o meu melhor Suede Pradas.
Bu ayakkabıları Prada'dan aldım.
Desculpa, onde compraste esta bolsa da Prada?
Afedersiniz, bu Prada çantayı nereden aldınız?
Porque pensei que você era o tipo de irmão que não precisava de etiquetas chiques ou dessas besteiras de Armani e Prada.
Seni fiyakalı markalara yada Armani Prada saçmalığını sevecek biri olarak düşünmemiştim.
Porque ele tem alguns, muitos produtos Prada e Gucci para ser um vendedor da Xerox.
Bir Xerox satıcısı için çok fazla Prada ve Gucci kıyafetleri var.
Olha para ele, olha para ele ali pausado é mais giro que um saco da Prada creme.
Şuna baksana, deri bir Prada cantadan bile hos.
E tu és uma médica arrogante numa saia de imitação Prada, que não devia contar mentiras sobre o meu sócio.
Sen de işporta Prada bluzunun içinde ortağım hakkında yalanlar yaymaması gereken... kendini beğenmiş bir doktoralısın.
A Marissa queria usar os Mary Janes, da Prada mas eu disse-lhe que tinha de usar os stiletto da Manolos.
Marissa, Prada Mary Janes'i giymek istemişti... ama ona Manolos giymesini söyledim.
Para mim, é conhecer o Prada.
Benim için Prada'yla tanışmaktı.
E é a primeira vez dele no Prada.
- Evet. Ve ilk kez Prada'da.
A única coisa mais trágica é o Jack não ter uma Prada.
Daha trajik olan tek şey Jack'in Prada'sının olmaması.
Hetero, solteiro e trabalha na Prada.
Heteroseksüel, bekar ve Prada'da çalışıyor.
Charlotte, querida, vais acabar por sair, um dia, e talvez este item da Prada já esteja esgotado.
Charlotte, tatlım, yakında biriyle çıkarsın, ve o zaman bu Prada raftan kalkmış olabilir.
- Eu uso o meu novo Prada.
- Yeni Prada'mı giyerim.
Estás viciada no Prada.
Sende Prada suistimali sorunu var.
Tenho um Prada.
Prada falan.
A Miranda não vem. O meu amigo Tony do Prada senta-se ao teu lado.
Miranda gelmiyor, Prada'dan dostum Tony senin yanında oturacak.
Afinal, que nova-iorquina solteira recusaria uma prenda do Prada?
Sonuçta New York'ta hangi bekar kız Prada hediyesini geri çevirir ki?
- Chanel, Dior, Armani, Prada.
Channel, Dior, Armani, Prada.
Outros belos homens gays.
Prada'nın yeni sandaletlerine bayılıyorum doğrusu.