Translate.vc / Portuguese → Turkish / Principe
Principe translate Turkish
228 parallel translation
O novo principe está a nascer!
Yeni prens doğdu.
Olá, olá. Olá, pequeno Principe!
Merhaba, küçük prens.
O que aconteceu? O jovem Principe caiu?
Genç prens düştü mü?
Ele falou, mamã! O jovem Principe disse, "Pássaro"!
Genç prens "kuş" dedi.
Bom dia, jovem Principe.
Günaydın, genç prens.
É por isso que ele é conhecido como... O Grande Principe da Floresta.
Bu yüzden o, Ormanın Büyük Prensi olarak bilinir.
Olhem, é o jovem Principe.
Beni hatırlamadın mı? Bizim genç prens.
O Principe Bambi deve estar mesmo orgulhoso.
Prens Bambi gurur duyuyor olmalı.
Queria ver o principe Selim.
Prens Selim'i görmek istedi.
- Querem ir falar com o principe Selim.
Prens Selim'e istirham etmekten bahsediyorlar.
Oh, a propósito, o seu amigo, esse principe Selim, - pelo menos ele fala inglês?
Bu arada, şu arkadaşın Prens Selim İngilizce biliyor mu?
Receio que o principe Selim admire mais o presente do que quem o ofereceu.
Korkarım Prens Selim hediyeye, onu verenden çok daha fazla hayran.
Quer uma audiência com o Principe Selim?
Prens Selim ile görüşmek istiyor musun?
Pelo assassinato do principe Selim.
- Prens Selim'in cinayetinden.
Entramos no quarto e o principe Selim estava caido sobre a mesa.
Aceleyle odaya koşuştuk. Prense Selim masasının üzerine yığılmış haldeydi.
O principe Selim não disse porque queria falar com esta mulher?
Prens Selim bu kadınla neden konuşmayı dilediğini söylememiş miydi?
Porque marcou essa audiência com o principe?
Neden Prens ile görüşme yapmak peşindeydin?
O bilhete do Sheik Amir para o principe Selim.
Şeyh Emir'in Prens Selim'e notu.
"Principe Desencantado", esse sou eu.
Beyaz atlı prens olmadığım kesin.
Foi debaixo de uma tal árvore que o Principe Gatomar se sentou em meditação e se elevou ao ponto mais alto do conhecimento tornando-se Lord Budha.
Gautama Prensi de böyle bir ağacın altına oturup meditasyon yapmış... aydınlanmanın en yüksek mertebesine erişmiş... ve Tanrı Buda'ya dönüşmüştü.
Aqui está ele!
Principe Aldo Bandini!
Claro, principe, quando mandar tratar de ti, como fiz ao meu cão.
Hayır. Bu maskelerden takmışlardı.
Sou o Capitão Principe Tancredi Falconeri.
Ben Yüzbaşı Prens Tancredi Falconeri.
0 que diz o Principe de Salina, tão irascível e orgulhoso?
Salina Prensi ne diyor hala asabi ve gururlu mu?
Por exemplo, para o Principe de Salina seria uma tragédia desistir da sua temporada em Donnafugata.
Örneğin Salina Prensi için, yakında varacağımız Donnafugata'daki yazlığından vazgeçmek bir facia olur.
Desculpe, Principe, o dever chama.
Bilmiyorum ekselans. İzninizle ben...
Obrigado, Principe.
Teşekkür ederim Prens.
- Eu aceito com prazer. - Obrigado, Principe.
Bana gelince, zevkle kabul ediyorum.
Desculpe, Principe.
Beni affedin Prens.
Sou o filho do Principe Salina.
Ben Salina Prensinin oğluyum.
Tencionava regressar logo que falasse com o Principe.
Prensle görüştükten hemen sonra ayrılmayı düşünüyorum.
Imponho a minha presença ao Principe e estou a desfrutar imenso.
Prenstin konukseverliğinden faydalanıyorum ve bundan son derece zevk alıyorum.
Mas assim, não posso aceitar. - Mas, Principe...
Ama bunu, kabul edemem.
Ouça a sua consciência, Principe e não as verdades orgulhosas que proferiu.
Vicdanını dinle ağzından çıkan gururlu gerçekleri değil.
Adeus e muito obrigado por tudo, Principe.
Hoşça kalın. Her şey için için teşekkürler Prens.
Bela casa, Principe.
Burası çok güzel.
Boa noite, Principe.
İyi akşamlar Prens.
Por favor, Principe!
Lütfen. Yalvarıyorum.
Sabe, Principe, não queria que eu lhe pedisse!
Sana sormamı istemedi.
Principe Salina, dá-nos a honra de se sentar é nossa mesa?
Salina Prensi, masamıza oturarak bize şeref verir misiniz?
Não é todos os dias que um Principe nasce.
Her gün bir prens doğmuyor.
Olá, pequeno Principe.
- Merhaba, merhaba.
E onde está o jovem Principe esta...
Bu sabah genç prens nere...
Bom dia, jovem Principe!
- Günaydın, genç prens
Bom dia, jovem Principe!
Günaydın, genç prens.
Bom dia, Principe Bambi!
Günaydın, prens Bambi!
Boas noites, doce principe.
İyi geceler, tatlı prens.
Presumo que isso faça de ti um principe, não? Feliz Páscoa, Mrs. Cavanaugh. Deus o abençoe, Mr.
Petrolcü, Finley'i ortak yaptı ve Patron Finley ortağını vali yapıp bunca yıl iktidarda tuttu.
Deixem passar, é o Principe de Salina.
Ekselansları, Salina Prensi.
Vem ai o Principe!
Arabalar geliyor!
Principe, não está a exagerar'?
Abartmıyor musunuz Prens?