Translate.vc / Portuguese → Turkish / Prob
Prob translate Turkish
40 parallel translation
Está alojada atrás da artéria. Uma posição difícil.
Jensen, prob.
e o menor dos nossos prob... Onde te meteste tu?
Bu bizim sorunlarımızın en değersizi...
Assim que ele tocar, você diz a ele.
O nedenle prob yerleştirecek ki senden öğrensin.
É o menor dos nossos prob... Onde te meteste tu?
Bu bizim sorunlarımızın en değersizi...
Mas 3 sondas, que formavam o Triângulo de Darnaz... foram lançadas por inimigos da paz.
Darnaz Üçgenini oluşturan bu üç prob barış düşmanlarınca fırlatıldı.
As duas sondas estão seguras.
İki prob güvende.
Três sondas, que formavam o Triângulo de Darnaz... foram lançadas por inimigos da paz.
Darnaz Üçgenini oluşturan bu üç... prob barış düşmanlarınca fırlatıldı.
Onde está a última sonda?
Son Prob nerede?
Vamos caçar a sonda.
Biz prob avına çıkıyoruz.
A sonda, onde está?
Prob. Nerede o?
A sonda... - está por aqui.
Prob... bu tarafta.
A terceira sonda é minha.
Üçüncü prob... o benim!
Tenho as duas sondas.
İki prob da bende!
Crichton, estou com a outra sonda.
Crichton... - Diğer prob bende.
Não, se soubesse, não teria mandado a sonda.
Bilseydi Hayır, o prob gönderilen olmazdı.
Só quando eu ensinar ao Prop Joe umas coisinhas sobre manigâncias.
Prob Joe'ya üçkağıt hakkında bir iki şey öğretene kadar burdayız.
Muito bem. Temos um problemazinho.
Tamam, burada küçük bir prob-lem-cik var.
Hey, qual é que é o prob...
Hey, sorun nedir...
É tua melhor defesa contra a forma preferida de pesquisar os aliens.
Yaptığım araştırma sonucunda bulduğum uzaylılara karşı tek korunma gücü. Prob!
Ele é uma sonda que mandámos para tirar fotos ao vosso mundo.
Gezegenizin fotoğraflarını çekmesi için gönderdiğimiz bir prob.
- A imunidade é uma coisa complicada...
Dokunulmazlık karmaşık bir prob -
A sonda passa facilmente pelo ducto.
Prob kolayca ana safra kanalından geçiyor.
- Sim. Passa-me uma sonda.
Bana bir prob ver.
Outro prob...
Ayrıca...
Então, pomos uma sonda eletromagnética na base do seu crânio e enchemo-lo de serotonina, Neurontin e LSD.
Sonrasinda kafatasi köküne elektromanyetik bir prob sokariz. Sonra ona serotonin, nörontin ve LSD veririz.
Temos uma...
Bir prob...
Passa-se alguma coisa com a minha...
Senin benimle bir prob....
E estou a realizar amplificações de múltiplas sondas ligadas, para todos os fatores de virulência.
Ayrıca multipleks ligasyon bağımlı prob amplifikasyonunu bilinen tüm virülans etmenlerde sürdürüyorum. - Güzel.
Um foguete de quatro estágios que lançou uma sonda para lá das trevas do espaço.
Uzayın karanlığında içine bir prob yolu başlatılan 4 aşamalı roket.
A sonda usaria a energia solar e a força gravitacional dos planetas vizinhos para atravessar o nosso sistema solar.
Prob güneşi ve bizim komşu gezegenlerin yerçekimsel çekimini enerji kullanırsınız Bizim güneş sistemimize geçmeye.
O estágio quatro separa-se, e a sonda é disparada para a sua longa jornada.
Dördüncü aşama keser ve bizim prob uzun yolculuğa harekete geçirilir.
Além disso, ela...
Üstelik, onun prob...
Podemos mandar uma sonda.
Oraya kablolu prob gönderirsek, diğer tarafı görebiliriz.
Ouça, têm problemas maiores...
Tamam, bak, daha büyük bir prob...
A mudar para a vista da sonda IO.
IO Prob görünümüne geçiliyor.
A sonda está a sair da órbita.
Prob yörüngeden çıkıyor.
A sonda está a receber comandos de outro lado.
Prob başka bir yerden komutlar alıyor.
Ele está com a sonda.
Prob elinde.
Qual é o teu prob?
Nedir senin "sorun"?
Qual é o teu prob...
Senin derdin n...