Punto translate Turkish

JAMES BAKER, "O COELHO" São grandes... impressão de dez pontos.

Kocaman. On punto satır aralığı. Ne güzel değil mi?

E assim chegamos ao último punto de interesse. Existe uma deformidade externa.

Pek belirgin değil ama en önemli nokta bu.

Dofbar corrigível com Courier 72 ao seu serviço. Genial.

- Punto düzeltilebilir 72 üretimi daktilonuz, hizmetinizdedir.

Ele já só tinha um dedo na outra mão depois daquela confusão com a pistola de pregos.

Biliyorsun, punto makinesini karıştırınca, diğer elinde sadece tek bir parmak kalmıştı!

- Um Ford Pinto era demasiado fácil.

- Bir Fiat Punto daha basit olurdu.

Graças a algo chamado Helvética Negrito 24 pontos.

"24 punto, koyu Helvetica yazı tipi" dedikleri şeyin sayesinde tabii ki.

Tás a ver. Ponho uma saia e saltos-altos, homem.

Bilirsin, eteği giyerim, sonra 10 punto topukluları.

Embora o príncipe fosse rápido, eu fui ágil o suficiente para repelir o ataque e colocar-me num punto seguro.

Beyaz atlı prensin hızlı olmasına rağmen yeterince çevik davranarak geri püskürttüm ve güvenliği sağladım.

O nome do jogo é Punto Banco.

Bu oyun punto banco.

Deve ter ficado preso na porta quando ela saiu. O jogo é Punto Banco.

Dışarı çıkarken kapıya takılmış olmalı.

Margens, tamanho do tipo, paradas de tabulação, etc. estão todos a usar as configurações padrão "

Kenar boşlukları, punto, sekme durakları vs. hep varsayılan ayarlar kullanılıyor. "

A soldagem por pontos não está feita...

Punto kaynağı henüz tamamlanmadı...

deve ser maior, 28 pontos.

Daha büyük olmalı, 28 punto.

- Trabalha à luz de uma lanterna, a olhar para letra de tamanho 10 hora após hora.

Gaz lambalarıyla çalışıyorsun saatler boyunca 10 punto yazılarla debeleniyorsun.

James, este tem um motor turbo 1750cc de um Fiat Punto.

James, bu arabanın Fiat Punto'dan alınma 1750 cc'lik motoru var.

Bacará.

Bu oyun punto banco. Bakarat.