Translate.vc / Portuguese → Turkish / Puto
Puto translate Turkish
4,069 parallel translation
Deixei-o ali com lápis de cera e papel, como se fosse um puto num restaurante, e disse que tinha de ir ver o Fantasy Football.
Onu restorandaki bir çocuk gibi içeride boya kalemleri ve kağıtla bırakıp fantezi futbolumu kontrol etmem gerektiğini söyledim.
Parece-me que o puto está um pouco nervoso.
Sanırım çocuk biraz gergin
Este puto é o DJ do Clube de Tango.
Tango klüpte DJ miş bu çocuk
Estás à espera de quê, puto?
Ne bekliyorsun evlat?
- Até um puto sabe.
Her çocuk bilir bunu.
Aquele puto mandou o teu presente pro lixo,
Bak, o velet hediyeni çöpe attı.
Esses brinquedos são subornos a pessoas, seu puto pequeno com bom coração.
Onlar insan rüşvetleri, seni iyi kalpli velet.
Despacha-te puto!
- Acele et serseri!
Este puto não significa que sejam especiais.
Bu çocuk, sizi özel yapmaz.
O puto tem razão.
Adam haklı.
O puto tem razão.
Adam haklı. Hadi.
Está bem, puto, convenceste-me.
Tamam çocuklar. Siz kazandınız.
Nem pensar, puto. Não sem ti.
Sensiz gitmem.
Ele bateu com a cabeça quando era puto.
Çocukken başını vurmuş.
És engraçado, já que não vês a pila desde puto.
Çok komik şişman adam. Sen kuşunu bebekliğinden beri görmemişindir. Sürtük.
Adios, puto.
Elveda sürtük.
Porque está aquele puto sempre no nosso camarim?
O küçük orospu neden hep bizim giyinme odamızda?
Quem diria, aquele puto!
Ne varmış o çocukta?
- Puto...
- Dostum,...
O puto não vai durar muito a andar consigo.
Bu çocuk ömür boyu senin yanında durmayacak.
Venham ver os pintelhos esquisitos deste puto!
Gelin şu çocuğun garip kıllarına bir bakın!
- Cala a merda da boca, puto!
Nunez! - Kapa lan çeneni mal!
Ser humano é se sentir mal, é se sentir puto!
İnsan olmak kötü hissetmektir, kızgın olmaktır.
Também dei cabo da vida do meu puto.
Ben de oğlumun hayatını mahvettim.
"Se te aceitar, puto, já não te livras de mim."
"Seni alırsam benden ayrılamazsın."
O puto porta-se bem?
O iyi bir çocuk mu?
Chama-me Kid ( puto ).
Kid de. Bana Kid de.
É um puto esperto e inteligente.
- O çok akıllı, zeki bir çocuk.
Não acredito que tenhas trazido o puto para o bar!
Bu çocuğu bara getirdiğine inanamıyorum.
Qualquer puto teria antecipado o golpe.
İki yaşındaki çocuk bile o tokadı fark ederdi.
Quero qualquer puto branco que tenha feito de pugilista em filmes.
Filmlerde boksörü oynayan ne kadar aktör varsa hepsini istiyorum.
Puto.
Hey, ufaklık.
Estás pronto a entrar-me na cabeça, puto?
Kafama girmeye hazır mısın, ufaklık?
Preocupa-te contigo, puto!
Sen kendine bak, ufaklık!
Que tal achas o teu monstro, puto Becket?
Aracını beğendin mi, Becket?
É um puto esperto, mas eu nunca soube se havia de lhe dar um abraço ou um pontapé no cu.
Zeki bir çocuk ama ne zaman sarılacağımı ne zaman pataklayacağımı bilemedim.
E porque é que o puto morreu a tentar protegê-lo.
Çocuk onu korurken niye öldü sanıyorsun?
Mas começou a dar-se com um puto chamado Otis Blake.
Ama sonra Otis Blake adında bir çocukla takılmaya başlamış.
- O Dean Warns e um puto morto.
Dean Warns olabilir mesela. Ve ölen 22 yaşındaki çocuk.
- Está bem, anda puto.
- Tamam, tamam. Hadi evlat.
Isto representa muito mais do que tu, puto.
Senden çok daha fazlası bu oğlum.
É só um puto estúpido.
Salak bir çocuk sadece.
És o meu irmão falso. E és um puto fixe. Por isso, isto será para fazeres com a Melissa.
Sen benim sahte kardeşimsin ve tatlı bir çocuksun o yüzden bu senin Melissa'yı geri kazanman için.
Um puto com tatuagens numa mota, sem capacete...
Motosikletli, dövmeli bir çocuk, kaskı da yok.
Mas o puto era um otário, não era?
- O çocuk tam bir pislikti, değil mi?
E este puto?
Ve bu çocuk...
Este puto tem o coração do tamanho do Mundo.
Hayatımda gördüğüm en koca kalbe sahip, amına koyayım.
Não podes desenhar um puto negro de cabeça redonda e cabelo cheio de jeitos e dizer que é um boneco dos "Peanuts".
Yuvarlak kafalı, kıvırcık saçlı zenci bir çocuğun resmini çizip çizdiğin resme Peanuts çizgi romanı diyemezsin.
És tu, puto, és tu.
Bu sensin, oğlum, karşımdasın be.
Eu era apenas um puto, de três casas abaixo...
3 ev aşağıdaydım.
Vá lá puto.
Hadi dostum!