Pès translate Turkish

O tempo prevê-se bom. Nuvens dispersas aos 10.000 pès.

Hava raporu verileri çok iyi, 10.000 fitte seyrek bulutlar var.

No caso de abortamento da missâo, a torre separarà o módulo de comando do veículo de lancamento e activarà um sistema de controlo a 10.000 pès.

Olası bir iptal durumunda bu kule, komuta modülünü fırlatma aracından ayıracak ve 10.000 fitte, kontrol sisteminin değişmesini sağlayacak.

Sentou-se ali hà 2 meses e colocou os pès na secretária do Woodrow wilson. E disse, " Jim,... Fà-Io bem feito.

İki ay önce orada oturmuş ayağını Woodrow Wilson'ın masasının üzerine uzatmıştı Dedi ki " Jim bu işi layığı ile yapın.

Dispararia nos pès dele.

Ben onun ayağını vururum.

Puxe a alavanca que tem aos pès quando eu disser, filho!

Sana söylediğimde önündeki levyeyi kendine doğru çek evlat!

Sei, coloquei os pès pelas mãos.

Yüzüme gözüme bulaştırdım.