Translate.vc / Portuguese → Turkish / Píer
Píer translate Turkish
39 parallel translation
Quero os 50 entregues no porto de Long Beach... píer 1 4, às 8 da manhã.
Limana getirilmelerini istiyorum, iskele 14.
Voou do Píer de Long Beach uma vez.
Long Beach İskelesinden uçtu.
Tem um navio cargueiro no píer 1 4.
14'üncü iskelede bir konteyner gemisi var.
Ela tentou saltar do píer. Tire-a do carro.
Çılgın bir kadın gibi iskeleden arabayla gitmeye çalıştı!
Na direção do píer.
İskeleye doğru gitti.
Vá, nos vemos no píer.
Sen git, iskelede konuşuruz.
Certo, está bem, espere no píer um pouco.
- Pekala, burada biraz beklersin, değil mi?
Qual é o caminho mais rápido para o píer?
Limana en çabuk nasıl giderim?
A estação base do píer sul está um pouco estranha, desligue ela.
Güney rıhtımındaki topraklama istasyonu biraz seğiriyor. Vuruldu.
Alguns meses depois de chegarmos, estávamos explorando a cidade investigando alguns laboratórios no píer leste quando descobrimos uma sala.
Şehri keşfediyorduk, doğu kısmındaki labları kontrol ederken bir oda bulduk.
Foi assim que te vi a olhar para mim no píer.
Rıhtımda bana nasıl baktığını gördüm.
Matsuzaka Takashi Soldado da unidade Yamada Nós os alinhamos, eram uns mil homens, em um píer junto ao rio, e atiramos neles com metralhadoras.
Binlercesini nehirdeki bir iskelede sıraya soktuk, ve onları makineli tüfeklerle taradık.
Píer leste, nível 4.
Doğu iskelesi, dördüncü kat?
E então vamos no eléctrico "Big Red" até Santa Mônica e passearemos no Píer.
Sonra da, Santa Monica'ya gidip iskelede yürüyüş yapacağız.
- Vou encontrar Nicole no píer - Quem é Nicole?
İskelede Nicole ile buluşmaya gidiyorum.
Debaixo do píer, senhor.
Rıhtımın altında, efendim.
- perto do píer. - Fixe. Mas não os deixes empurrarem-te trufa nenhuma.
Çok iyi, ama sakın ha çikolatalı mantar muhabbetine girmelerine izin verme tamam mı?
PÍER 20 PORTO DE HONOLULU
20. İSKELE, HONOLULU LİMANI
No Píer de Malibu.
Malibu rıhtımında.
Mas vamos dizer que esta foi a sua última viagem ao píer.
Ama diyebiliriz ki bu onun rıhtıma yaptığı son ziyaret oldu.
Fica a apenas cinco quarteirões do Píer de Malibu.
Orası, Malibu rıhtımından beş blok ötede.
Disse-me para ir ter com ele ao píer em 20 minutos ou ia-se embora.
20 dakikaya iskelede buluşalım ya da giderim dedi.
Fotografias de vigilância do seu encontro no píer de Malibu no cartão de memória.
Malibu'daki görüşmeniz sırasındaki fotoğraflar hafıza kartında.
Píer Seaside, onde Chuck Wells costumava deixar o barco.
Sahildeki iskele, Chuck Wells isimli tekneyi bağladığı yer.
Diz ao Fusco para encontrar-nos no píer 11 às 7h.
Fusco'ya söyle, bizimle sabah yedide 11. iskelenin orada buluşsun.
Recebi uma mensagem. Ele está a ir para o píer 11.
Az önce bir mesaj aldım. 11. iskeleye doğru gidiyormuş.
Tem um traficante no píer.
İskelede takılan bir torbacı var.
E se ambos estão no píer, nenhum dos dois se entregará em silêncio.
İkisi de tekne evinin oradaysa onlardan birisi sessizce teslim olmayacak.
Geralmente no píer.
Genellikle iskelede.
O fato de estar jogando os corpos longe do píer significa que talvez esteja ciente da investigação e que isso está longe de acabar.
Durum şu ki cesetleri artık iskeleye atmıyor, bu da bizim varlığımızdan haberi olduğu, dolayısıyla çok uzaklarda olmadığı anlamına gelir.
Estou no meu iate, no píer 3. Por favor, venha logo.
Üçüncü iskelede, yatımdayım.
Todas as quintas-feiras almoça no píer, pede o prato do dia com ricota.
Her perşembe Pierre's restorantında öğle yemeği yer, Bleu d'Auvergne peynirli Fransız tostu söyler.
Direcção sul, Píer 22.
Güney girişi, iskele 22.
- Lá está o último, no final do píer.
Sonuncusu iskelenin dibinde.
Vamos. Apostamos uma corrida até ao píer.
Hadi iskeleye kadar yarışalım.
Amanhã, às 10 : 00, píer 9.
Yarın sabah 10 : 00'da, Pier Nine'da.
Píer 9?
Pier Nine mı?
Qualquer um de vocês que apanhar o Mazayef, leve-o para píer.
Musajev'i kim yakalarsa doğruca iskeleye getirsin.
PORTO DE LONG BEACH - PÍER 1 4
Long Beach Limanı İskele 14