Translate.vc / Portuguese → Turkish / Qua
Qua translate Turkish
163 parallel translation
Sr. Qua, tenho de ir num instante ao mercado enquanto o George dorme.
Bay Qua, George hala uyurken markete gitmeliyim.
- Olá, Sr. Qua. isso é o seu jantar?
- Selam Qua. Yemek mi yiyorsunuz?
O Sr. Qua também não o viu.
Bay Qua da onu görmemiş.
E para todos os planetas qua a luz do sol toque.
Ve güneş ışığının ulaştığı her yer havaya uçar.
Quero ver o buraco qua a bomba fez.
Bombanın açtığı çukuru görmek istiyorum.
- Parece qua vão atrasar muito?
- Çok daha bekleyecek miyim?
560.6 ) } AUTOCARRO ESCOLAR DE NORTH QUAY
NORTH QUA Y OKUL OTOBÜSÜ
Ele disse qua ainda não acabou.
Henüz işini bitirmediğini söyledi.
Disse-lhe qua a deixaria lavar as minhas cuecas e creio que aquilo a comoveu.
Donlarımı yıkamasını istedim. Ve sanırım bu onu çok duygulandırdı.
Sempre havai multidões do lado de fora da casa dos Jamison... esperando qua a Cora Bea saísse.
Jamisons'ların evinin etrafında her zaman Cora Bea'nın dışarı çıkmasını bekleyen bir kalabalık olurdu.
Deve ter sido um convite urgente qua a trouxe até aqui.
Çok önemli bir durum olmalı Seni buraya getirtmesi için.
Era Norah qua a encaminhava, despia e preparava.
Önce Norah tarafindan hazırlandı.
A história de uma mulher estúpida qua ama um homen parvo que é casado com uma cabra.
Bütün hayatı boyunca bir aptalı sevip... başka bir aptalla evlenen gerzek birinin hikayesi.
Qua a sua ligação com ele?
Sakin ol.
" " quando as nuvens estão escuras e os patos fazem quá-quá,
* " Bulutlar karardığında, Ördekler vakladığında ;
Lili quanto é que tens na tua conta poupança cerca de 150 dólares e se lhe dermos 150 dolares qua carro podemos comprar?
Lynn, ne kadar birikmiş paran var? 150 dolar kadar. Üstüne 150 de biz koysak, nasıl bir araba alabiliriz?
Vieni qua.
Vieni qua.
- Quando brinca... - Quá, quá, quá!
oynadığı zaman...
59-ponto-qua...!
59.
Anda lá, Qua-Qua.
Çekilsene Tıs Tıs.
Há anos qua não íamos ao teatro.
Yıllardır bir gösteriye gitmedik.
Qua ol pai que sabe?
Ebeveynler ne yapıyorsa onu.
É a primeira vez qua a Felicity me fala bem desde que saiu de casa.
Evden ayrıldığından beri ilk defa benimle düzgün konuştu.
Se há qua / idade que um vampiro tem, é a paciência, especia / mente com os da sua raça.
Bir vampirin en belirgin özelliklerinden biri sabırdır, özellikle de kendi türünden olanlara karşı.
Isto, e outros indícios levam os cientistas a pensar qua a mensagem é O Presidente convocou uma reunião.
Bu ve bunun gibi ipuçları bilim adamlarını, mesajın aslında... Başkan acil bir toplantı yapacak.
Qua fazes tu a distribuir este degredo em latas douradas?
söylesene şu gösterişli konserve ile ne işin var senin.
O ferro qua havia aqui por baixo foi todo escavado.
Ve sonra kasabanın kumunda bulunan demir bitti.
Ra está morto.
- Ra öldü. Tao qua, Ra.
Tao qua, Ra.
- Hayır...
Mas se eu não voltar, se eu não... Se eu não regressar, então deves enterrar o portal para sempre... Joa qua?
Ama eğer gelmezsem, eğer geri dönmezsem, geçidi sonsuza dek tekrar gömmen gerekiyor.
Qua faria eu sem voce.
Sen olmasayın biz ne yapardık.
Qua aconteceu afinal?
Sonunda ne oluyor?
Qua acontecerá com John, Senhor? .
Peki John ne olacak efendim?
Uma, duas três, qua- -
Bir... iki... üç... dö...
Não acredito qua aquele homem continue a deixar o cão dele a fazer necessidades
Adamın hala köpeğin işini tam bizim evin önünde yapmasına
Porque um dia destes, alguém vai descobrir-nos... e quando o fizerem, todos os que estão neste qua...
Çünkü günün birinde, bizim hakkımızdakileri öğrenecekler... - ve bunu yaptıklarında, bu odadaki herk...
Qua-qual daquelas mulheres estao a comandar aqui?
Buranın sorumlusu olan kişi hangisi?
Também tem de ser, e esta é a condição "sine qua non"... um objecto de metal, a ser apresentado como alvo.
Ayrıca bulunması gereken diğer şey hedefin üstünde metal bir parçanın olması.
Qua / é o número?
Numara nedir?
Para qua saír da cama de manhã?
Ya da her sabah neden yatağımızdan kalkıyoruz?
Qua as nossas almas ainda estavam ligadas, que ela nunca tinha deixado de me amar, embora tivesse feito algumas coisas de que não se orgulhava.
Gurur duymadığı şeyler yapmış olsa bile beni hala sevmekten hiç vazgeçmediğini söyledi.
Estou qua e reduz o risco de guerra...
Lütfen. Az kaldı. Pek iyi değildin.
Qua...
N...
Piu, piu, quá...
Cik, cik, cik.
Eu tenho trabalhado com muitos quá-quás espertalhões mas tu, és horrível!
Daha önce de şaşkın ördeklerle çalıştım. - Ama senin gibisini görmedim.
O que faz "quá-quá"?
Hangi hayvan vak-vak der?
- Quá, quá, quá!
.. kaz ile!
Se me perguntares quem sou, respondo, "quá, quá, quá".
Ne olduğumu sorarsan bana yanıtım olur,'Vak, vak, vak.'
Pensei que pudesse ser um ornitorrinco, mas esse não faz "quá, quá, quá".
Ben ornitorenk diye düşündüm ama o "Vak, vak, vak." demez.
Pato "à I'orange" com molho "quá-quá".
Vak vak soslu portakallı ördek...
Faço quá-quá.
Vak vak vaklarım.